Miryokefalon Savaşı’nın yeri, tam 130 yıldır tesbit edilemedi; son yıllarda da, sorumsuz ve adından bahsettirmek isteyen kişilerce, yeni savaş yerleri iddia edilmeye başlandı.
2001’den beri kesin bir dille Çivril Kûfi Boğazı’nı iddia edenler, 2015’den beri de Bağırsak-dere Boğazı’nı iddia etmeye başladılar.
1890 yılında “Anadolu’nun Tarihî Coğrafyası” adlı bir kitap yazan V. M. Remsi (W. M. Ramsay), Çivril-Homa-Düzbel’i iddia etmişken, Tomaşek’in ikazı üzerine 1897 yılında, hata ettiğini; savaşın Uluborlu’dan sonra ve Hoyran Gölü ile Kundanlı arasındaki Türk topraklarında vukû bulduğunu söylemiştir.
Remsi’nin karar değiştirmesine sebep, Miryokefalon Savaşı’ndan 14 yıl sonra yapılan Firederik Barbarossa’nın 3. Haçlı Seferine ait kaynak ki, bu kaynağa göre savaşın yeri, çok açık bellidir:
Firederik, 27 Nisan sabahı Honaz yakınından yola çıktı, 29 Nisan akşamı Dinar, 30 Nisan Eldere-Çapalı köyü, 1 Mayıs Uluborlu önleri, 2 Mayıs akşamı göl ile dağ arasındaki Kayaağzı’na geldi.
Gece Türkler, Haçlılara tekrar saldırdı ve bir Türk esir alındı.
Esir Türk, Firederik’e, “03 Mayıs günü geçmek istediğiniz ve Rum kıralı Manuel’in mağlup düştüğü geçitte 30 binden çok Türk sizi bekliyor. Manuel’e yaptıklarını size yapacaklar” der.
Bunun üzerine Firederik, Manuel’in yenik düştüğü Yenice Derbendi’ne girmedi ve Kayaağzı’nda Manuel’in yürüdüğü via regia’dan sola saptı; 03 Mayıs günü Bozdurmuş-beli üzerinden geçti ve 18 mil bir yürüyüşün sonunda aynı günün akşamı Oyniğan’a indi. (bk. Ek: Haritalar)
Anayol’un (via regia) Kemer Boğazı’ndan geçtiğini bilmeyen Remsi, Osman Turan, Ekkehard Aykof ve Tomaşek gibi birçok tarihçi, mecburen savaş yeri olarak Yalvaç-Kundanlı civarını gösterdi.
Yılmaz Öztuna “Eğirdir Gölü’nün az kuzeyini”, Filibeli Ahmet Hilmi “Eğirdir’in kuzeyini” işaret etti.
Hâl böyleyken bu zatların iddiasını çürütmeden, Hoyran Gölü’ne çok uzak bir yeri iddia etmek abesle iştigaldir.
Kaynak metni bilmeyen veya onu keyfine göre anlayan veya başka bir hesap peşinde koşan tarihçi, jeolog, eski çağcı ve coğrafyacı birçok zevat, kâh Remsi’nin vazgeçtiği Çivril civarını, kâh Konya yakınındaki Bağırsak-dere Boğazı gibi yerleri iddia etmeye başladılar ki, bu hâl bizim yüz karamızdır.
Kaldı ki Işıltan’ın, “Tzibritze Geçidi yüksek yamaçlarla çevrelenen uzun bir vadidir. Kuzeye doğru gittikçe dikliği azalır ve yayvan tepeler arasında geniş vadiler hâlini alır. Güneye doğru ise vadi dikleşir ve sarplaşır” (Honiyates, 1995: 124) tercümesi yanlıştır.
Doğrusu, “…diğer yanı (güneyi) dik uçurumlu kayalıklarla sonlanır” olmalıdır ki, bu tasvire Yenice Derbendi’nin dışındaki hiçbir iddia uymaz.
Firederik’in kaynağına göre savaş yeri, Kayaağzı’na azami yarım günlük (14 mil) mesafede olması gerekir ki, Denizli ve Konya iddialarının hiçbir ilmî ve mantıkî değeri olamaz.
Hâlbuki Kundanlı ile aynı boylamdaki Yenice Sivrisi Remsi, Turan, Aykof, Tomaşek, Öztuna ve Ahmet Hilmi’yi tam karşılar.
Bağırsak-dere Boğazı müddeileri, Honiyates’in yanlış tercümesiyle hareket etti ve hudut olarak Eğirdir Gölü’nü göstermelerine rağmen, İmparator Manuel’e ait, “savaşın hudutta ve Türk topraklarında yapıldığına” dair kaydı görmezden geldi ve Konya halkını bir şey anlamaz sandı.
Belki yanlış anlama, belki de bir maksada mebni, Süryani Mihail’i keyfine göre anladı ve Manuel’i huduttan itibaren beş gün Türk topraklarında yürüttü.
Hâlbuki Manuel’in beş gündüzlük yürüyüşü Çivril-Homa’dan başlar.
Bunlar, kumandan Simbad’a ait Meltinis adını Meldinis, Meldos ve Bal Kalesi yaptı.
Hâlbuki Bal Kalesi’nin tarihî adı Meldinis değil, Melissopetrion’dur.
Simbad’daki kelimenin aslı ise “Մելտինիս/ Meltinis” olup, anlamı “Malatyalı” demektir.
Malatyalı denilen zat ise iki göl arasındaki ırmağa el-Battâl, ırmağın şarkındaki ovaya Hüseyin Ovası adının verilmesine sebep olan Battal Gâzî’dir.
2 x 2’nin dört ettiği gibi açık bir mesele yıllardır çözülmedi.
Anayol’un yerini bildiren, Yenice Köyü Köprüsü’nü hiç merak etmeyen tarihçinin bol olduğu bir ülkede ancak, akıl ve iz’an sahibi kişilerin huzurunda herkes iddiasını açıklarsa, hak-batıl ortaya çıkacak ve mesele bitecektir.
Biz hâlâ, mes’ûliyet duygusu taşıyan, ehl-i vicdan ve insaf, makam sahibi ve tarihçilerin çok olduğuna inanmak istiyoruz.
- 01 Mayıs’ta Uluborlu önünde konaklayan Firederik, 02 Mayıs 1190 Çarşamba günü Kayaağzı’nda konaklar. Türkler’in gece Haçlılara tekrar saldırması üzerine esir alınan bir Türk’ün, “03 Mayıs Perşembe günü geçeceğiniz ve Rum imparator Manuel’in mağlup olduğu geçitte otuz binden çok Türk sizi bekliyor, Manuel’e yaptıklarını size de yapacaklar” demesi üzerine, Firederik, Manuel’in yürüdüğü via regia (Kıral Yolu)’dan sola sapar ve 03 Mayıs Perşembe günü Bozdurmuş Beli’ni aşar. İşte bu hadise, savaş yerinin Yenice Sivrisi olduğunu gösterir.
- Alman İmparator Firederik Barbarossa ile Bizans İmparatoru Manuel Komnenos’un hareket şeklini gösteren 200 bin ölçekli haritadır.
.
Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com
Mustafa Kapar 10 ay önce
Zira uslubunuz bilimle uğraşan birine benzemiyor. Bu uslüpla agresif ve saldırgan bir yazarı
aklı selim kimse dikkate almaz.
Tarihçi misiniz?
Tarih lisansınız var mı nerede yaptınız?
Greekçe, Osmanlıca bilginiz nedir?
Haa değilse metodunuz nedir?
Kaynak tenkitlerini neye göre yapıyorsunuz?
Zira gün gün Barbarossa şuraya geldi, buraya gitti diyorsunuz ya
o gün orada mıydınız
sefer uyanık 4 yıl önce
Sefer Uyanık 4 yıl önce
sefer uyanık 4 yıl önce
sefer uyanık 4 yıl önce
sefer uyanık 4 yıl önce
sefer uyanık 4 yıl önce
sefer uyanık 4 yıl önce
Ramazan Topraklı 4 yıl önce
sefer uyanık 4 yıl önce
Ramazan Topraklı 4 yıl önce
sefer uyanık 4 yıl önce