Yeni Nükleer Çağ; engellenmek istenen Akkuyu NGS
Amerika’nın en büyük medya kuruluşundan biri olan New York Times (NYT); ABD Başkanı Joe Biden'ın Mart Ayında, ABD'nin olası bir çatışmada nükleer silahları nasıl kullanacağını ana hatlarıyla açıklayan son derece gizli bir belge olan yeni bir "nükleer istihdam rehberini” onayladığını haberleştirdi.
Haber, bir gazetecilik başarısı değildi. Bilakis Amerikan Hükümeti tarafından basına sızdırılmasıydı.
Raporda, her dört yılda bir güncellenen belgenin, Çin'in nükleer cephaneliğini büyük ölçüde genişletmesiyle başa çıkmak için ABD nükleer caydırıcılık stratejisini yeniden yönlendirdiği belirtildi.
Rapora göre; belge ayrıca ABD ordusuna; Çin, Rusya ve Kuzey Kore'den gelebilecek “koordineli nükleer meydan okumalar” olasılığına hazırlanması talimatını veriyordu.
Amerika’da bir önceki seçim kampanyasında o zamanki aday Biden; nükleer silahların sayısını ve rolünü azaltma, nükleer silahların kontrolünü ilerletme ve “nükleer silahların tek amacının nükleer saldırıları caydırmak” olduğunu ilan etme sözü vermişti.
Biden, bunun sözünü verse de müesses Amerikan derin devleti ve Pentagon; Biden’a verdiği sözü unutturalı çok oldu.
Amerika’ya göre; tek bir ülke veya tehdide karşı değil bilakis Rusya, Çin ve Kuzey Kore karşısında nükleer cephanelikler doldurulmalıydı.
Çin, NYT’nin haberine karşı yaptığı açıklamada, Amerika’yı; “Çin'in nükleer tehdit söylemini yaymakla ve stratejik avantaj elde etmek için bahaneler bulmakla” suçladı.
Çin Dışişleri Bakanlığı, yayınlanan rapordan endişe duyduklarını ve ABD'nin son yıllarda sürekli olarak sözde Çin nükleer tehdit teorisini gündeme getirdiğini söyleyecekti.
Rusya'dan rapora henüz yanıt gelmedi.
ABD merkezli Silah Kontrol Birliği'nin derlediği tahminlere göre, ABD'nin yaklaşık 3.700 aktif savaş başlığından oluşan bir nükleer stoku bulunuyor. Çin ise Amerika’nın beş binin üzerinde nükleer başlığa sahip olduğunu iddia ediyor.
Grubun tahminlerine göre; Rusya'nın yaklaşık 4 bin 380 nükleer savaş başlığı bulunuyor ve bunların bin 550'si stratejik teslimat sistemlerinde yer alıyor.
Rusya’nın sahip olduğu nükleer silah varlığı, ABD nükleer silahlanması için itici gücü olmaya devam ediyor.
ABD, hedefteki düşman/ haydut ülkelere karşı; caydırma ve karşılama yeteneğimizi garanti altına almak için duruşunu ve yeteneklerini ayarlamaya devam etmek zorunda.
Putin, 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinden bu yana, oradaki Batı destekli güçlere karşı nükleer silah kullanma konusunda defalarca üstü kapalı tehditlerde bulunması; Nükleer Savaşın yaklaştığı izlenimi veriyor.
Hayır, sadece Putin suçlanmamalı. Küresel Güçler Nükleer Silahı ilk ateşleyenin Putin olması için çaba sarf ediyor. Putin, tuzağa mı çekilecek?
Amerika, “Nükleer İstihdam Rehberi” olarak adlandırılan revize edilmiş stratejiyi onayladığını şimdiye kadar gizlemişken neden duyurma gereği duydu?
Pentagon'un Çin'in stoklarının önümüzdeki on yıl içinde ABD ve Rusya'nın stoklarıyla rekabet edecek büyüklüğe ve çeşitliliğe ulaşacağına inanmasının ardından; onaylanan stratejik belge sızdırılmıştı.
Yaklaşık dört yılda bir güncellenen belge, o kadar gizlidir ki elektronik kopyası yok, yalnızca birkaç ulusal güvenlik görevlisine ve Pentagon komutanına dağıtılan az sayıda basılı kopyası var.
Biden’ın görev süresi dolmak üzereyken bu belgenin acilen hazırlatılmasında başka detaylar mı var? New York Times'ın bir haberi epeyce karışıklığa yol açtı.
ABD, nükleer cephaneliğini genişletirken Çin'in 'nükleer tehdidi' nedeniyle ‘kurt’ diye bağırıyor.
Gözlemciler, ABD başkanının orduya kıyamet gününe hazırlanmaları talimatını verdiğini iddia ediyor.
ABD, iç askeri-endüstriyel kompleks için daha fazla savunma bütçesi sağlamak amacıyla, temelsiz “nükleer tehditler” üretmeyi veya abartmayı tercih ediyor. Şimdilik Çin bahane.
ABD'nin gerçekte aradığı şey, gücünü ispatlamak. Böylelikle Hegemonik bir güç olan ABD; diğer ulusları nükleer gücü ile tehdit ediyor.
ABD'nin güvenliği, diğer ülkelerin güvensizliği üzerine kurulu. Hegemonik statüsünü sürdürmek için ABD, nükleer silahların küresel hakimiyetini sürdürmede önemli bir araç olmasıyla, mutlak güç üstünlüğünü sağlamak için mücadele ediyor.
Çin ise nükleer silah geliştirerek; diğer nükleer silahlı devletlerden gelen tehditlerden kaçındığını söylüyor. Çin de aynen ABD gibi Nükleer Silahı kullanan ilk ülke olmak istemiyor.
Çin'in karmaşık bir uluslararası ortamda, ulusal güvenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak için gerekli bir önlem olduğunu ve meşru bir kendini savunma eylemi olduğu; Çin kaynakları tarafından teyit ediliyor.
Nükleer bir savaşta kazanan olmayacak. Büyük Oyun sürdürülüyor
ABD, nükleer paylaşım, caydırıcılığı yayma, nükleer ittifakı genişletme gibi küresel ve bölgesel barışın altını oyacak olumsuz adımlarına son vermeli. “Dünyadaki nükleer risklerin ve stratejik tehditlerin ana kaynağı ABD.”
Ancak sonuç ne olursa olsun 20 Ocak günü, ABD başkanlığı için yemin edecek Trump ya da Harris'i zorlu bir “nükleer caydırıcılık” mirası bekliyor olacak.
Biden'ın pişirdiği sıcak kestaneyi tutma görevi ise 2025 yılında Beyaz Saray'ı devralacak isme düşüyor.
ABD, Çin ve Rusya arasındaki Nükleer Silahlanma ile ilgili biraz satır aralasak da yazımızın esas konusu; Financial Times (FT) gazetesinde yayınlanan bir makale.
Financial Times, Londra Merkezli İngiliz sermayesi ile kurulan bir gazete iken; Japon Nikkei Basın Şirketi tarafından satın alınıyor. İş Dünyası, ekonomi ve günlük siyasi olaylara odaklanan FT; dünyaca ünlü liderler/devlet başkanları, politika yapıcılar ve akademisyenler ile serbest yorumcuların yazılarını yayınlıyor.
“Nato must wake up to Russia’s nuclear power deal with Turkey / NATO, Rusya'nın Türkiye ile yaptığı nükleer enerji anlaşmasının farkına varmalı” adlı makalede, ABD ve NATO’ya serzeniş, şikayet ve tavsiye yer almış.
Makaleyi önemli kılan yazarının Türk kökenli olması.
Makalenin yazarı Gönül Tol, Mersin’de doğmuş; daha sonra Amerika’ya yerleşmiş. Gönül Tol; Ortadoğu Enstitüsü'nde Türkiye Programının Direktörü ve Karadeniz Programı'nın kıdemli üyesi. “Erdoğan'ın Savaşı: Bir Güçlü Adamın Yurt İçinde ve Suriye'deki Mücadelesi” kitabının yazarı.
Gönül Tol kim?
Gönül Tol ile ilgili; Oda Tv çok ciddi iddialarda bulunuyor. Gönül Tol, 2010 yılından önce Mersin’de AK Parti’den milletvekili aday adayı oluyor. O dönemde ismi yerel siyasette çok konuşulmuş.
FETÖ Terör Örgütü’nün iş adamları yapılanması Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu TUSKON’da danışman olarak çalışan Ömer Taşpınar ile evlenen Gönül Tol’un Amerikan Dış Politika dergisi Foreign Affairs’te “Türkiye’nin Gelecekteki Askeri Darbesi” başlıklı bir makalesi yayınlanıyor. Bu makaleyi özel kılan FETÖ Terör Örgütü’nün 15 Temmuz Darbe Girişiminden hemen önce yayınlanmış olması.
“Sadece bir senaryodan ibaret olsa da bir darbe olasılığı bugün de var” denilen makalede; senaryo, şu ihtimallere dayandırılıyor: “Eğer PKK ile devlet sarmalı arasında süregelen savaş kontrolden çıkacak olursa, Anadolu’nun batısında güvenlik zafiyeti ortaya çıkar. Ekonomik sıkıntı ve hükümetin otoriter tavırları karşısında ordu harekete geçebilir. Şartlar hükümet karşıtı protestoların artışa geçmesine neden olabilir. Bu durumda eğer Erdoğan, gaddar bir polis baskısı oluşturur ve daha fazla kaos oluşmasına neden olurken kanlı katliamlar yaşanacak olursa, toplum generallerin yönetimi ele almalarını isteyebilir.”
Kürt siyaseti, Türkiye’de demokratikleşme hareketi; ABD’de özellikle takip edilen konular arasında. Bu konuları analiz eden ve ABD politikaları çerçevesinde gündeme getirenler özel fonlar ile destekleniyor. Amerikan vatandaşlığı süreci de kısalıyor.
Ruşen Çakır’ın Washington yıllarında yanında ayrılmayan isim de akademisyen Ömer Taşpınar’dı. Medyascope’de Ruşen Çakır’ın sunduğu, Ömer Taşpınar ve Gönül Tol’un katıldığı bir program var; “Transatlantik’’.
Bu programda ilgi çeken bir nokta var. Dünya yıkılsa program her hafta yayına giriyor.
FETÖ ile bağlantılı isimlerden Tol’un yazısı, “üst akıl” ABD ile tasmasını tuttuğu FETÖ ve PKK’ya bundan sonra Türkiye’de nasıl bir yol haritası izlemeleri gerektiğini anlatıyor aslında.
Odatv, bu iddiaları yazmış.
PKK ve FETÖ’nün kanlı kaos tezgahı, ekonomik kriz planı ile askeri darbeye kışkırtma senaryosu; 15 Temmuz’da Anadolu halkının direnişi ile akamete uğradı.
Gönül Tol, ABD adına çalışan bir “Etki Ajanı mı”? Bu soruyu Odatv soruyor.
Gönül Tol, Türkiye ile ilgili dikkat çekici makale ve analizlere imza atıyor. Bu konuda kendisini tebrik etmek gerek.
En son FT’de yazdığı makale hem Türkiye’de hem de Batıda ilgi uyandıracak.
Moskova, NATO ittifak üyesi bir ülkedeki hayati altyapının uzun vadeli kontrolü için zemin hazırlıyor.
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin; Akkuyu Nükleer Santrali konusunda hükümetler arası bir anlaşma imzaladılar ve bu anlaşma, Erdoğan sonrası bir hükümetin buna itiraz etmesini anayasal olarak imkansız hale getiriyor” ikazıyla makale başlıyor.
NATO Genel Sekreteri’ne; “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini en çok rahatsız eden kararı” sorulursa; muhtemelen Rusya'nın S-400 füze savunma sistemini satın almak derdi. Bu soruyu Gönül Tol, NATO Genel Sekreterine soruyor.
Gönül Tol’un dillendirdiği asıl problem; Akkuyu Nükleer Santrali/Akkuyu NGS.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya'nın devlet firması Rosatom şirketinin Akdeniz kıyısında inşa ettiği tesise; “Türkiye'nin ilk nükleer santrali” demeyi seviyor.
Makale, santralin nasıl kurulduğu ve ne şekilde işleyeceğinden bahsediyor. Tol’a göre; santral tamamen Rusya’ya ait.
Standart mühendislik, tedarik ve inşaat modelinde, tedarikçi, anahtarları teslim etmeden önce reaktörü tasarlıyor ve inşa ediyor. Akkuyu, sektör için benzeri görülmemiş bir yap-sahip ol-işlet (BOO) modeli kullanıyor.
Rusya, çoğunluk mülkiyetini elinde tutuyor ancak tüm finansal, operasyonel ve inşaat risklerini üstleniyor. Moskova'nın her şeyi kapsayan paketi, inşaat, işletme ve personel eğitimi, kullanılmış nükleer yakıtın idaresi ve nihai devre dışı bırakmayı kapsıyor; hepsi de Türkiye gibi nükleere yeni başlayan biri için çok cazip.
Başkan Vladimir Putin, bir NATO ülkesinde stratejik altyapıya sahip olmanın faydalarının finansal risklerden daha ağır bastığını düşünmüş olmalı. Muhtemelen haklıdır.
Gönül Tol ayrıca santrale yakın bir yerde doğup büyüdüğünden de bahsediyor.
Tol’ün iddiasına göre bölge halkı, Rosatom Şirketinin zayıf güvenlik sicilinden dolayı çok endişeli.
Gönül Tol’un asıl vurguladığı; NATO ile Nükleer Çatışmanın eşiğindeki Rusya, nasıl olur da Türkiye’de Nükleer Santral kurar? Bu santral ile bir yüzyıl Türkiye ve Rusya birbirine bağımlı. Türkiye'nin muhalefet partileri projeye karşı.
Akkuyu Nükleer Santrali; web adresinde kendisini şu şekilde anlatıyor:
AKKUYU NÜKLEER ANONİM ŞİRKETİ, 13 Aralık 2010 tarihinde Rusya tarafınca kuruldu. Şirketin hedefi, Rus-Türk iş birliği tarihindeki en büyük proje olan Akkuyu NGS inşaat projesini hayata geçirmek ve iki ülke arasındaki iş birliği için yeni perspektifler açarak deneyim ve teknoloji paylaşımı için fırsatlar sunmaktır.
Şirketin karşı karşıya olduğu görevin benzersizliği da BOO (Build — Own — Operate = Yap — Sahip Ol — İşlet) modeliyle gerçekleştirilen dünyadaki ilk nükleer santral projesi olması. Şirket uzun vadeli sözleşmenin kapsamında tesisin tasarımını, inşasını, bakımını, işletmesini ve işletmeden çıkarılmasını üstlenmiştir. Akkuyu NGS’nin inşası sırasında Türkiye Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve IAEA, EUR gibi uluslararası kuruluşların yürürlükteki tüm yasa, norm ve yönetmeliklerine uyulmasına büyük özen gösteriyor.
Güvenlik gerekliliklerinin NGS inşasının tüm aşamalarında yerine getirilmesi, nükleer endüstrinin gelişiminin temel ilkesi ve ana koşuludur.
Gönül Tol, makalenin devamında NATO’yu uyarıyor. Akkuyu NGS, NATO'nun en büyük nükleer silah depolama tesisine ev sahipliği yapan ve ittifak misyonlarını desteklemek için bir merkez olan İncirlik hava üssüne ve NATO'nun Kürecik'teki balistik füze savunma radar tesisine de yakın.
Askeri analistler ve savunma yetkilileri, Akkuyu NGS'nin Rusya'ya ait olması nedeniyle Moskova'nın bu radarı çalıştırmayı ve güvenliği sağlamak için asker getirmeyi talep edebileceğinden endişe ediyormuş.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) ulusal savunmadan sorumlu genel başkan yardımcısı emekli tümamiral Yankı Bağcıoğlu, Erdoğan'ın buna izin vermemesi gerektiğini söylemiş.
Gönül Tol; Türkiye’nin S-400 satın aldığı için batı tarafından eleştirildiğini ve yaptırıma tabi tutulduğunu söylerken Akkuyu NGS için sessiz kalmalarına kızıyor.
Türkiye, ikinci bir Nükleer Santral inşaa edecek ve yine Rusya ön planda. Batı yani ABD ve Avrupa, daha fazlasını yapmalı. Gerekirse Rusya’nın uzaklaştırılması için Nükleer Santral için Türkiye’ye kredi açmalı.
Ukrayna- Rusya Savaşı bahane edilerek Türkiye’nin Nükleer Santral kurmasını engellemek isteyen odaklar var mı?
Sorunun cevabı; evet.
Gönül Tol’un da dediği gibi; Türkiye, ABD/ Avrupa’nın güdümüne sokulmalı, bağımsız hareket etmesi engellenmeli. Gerekirse batılı bankalar Türkiye’ye kredi açmalı.
Ortadoğu Coğrafyasında Nükleer Güç olan İsrail’in bölgeyi kaosa sokma ihtimali karşısında zayıflatılmış bir Türkiye isteniliyor.
Gönül Tol; Türkiye ile savaşması için de PKK’ya HIMARS füze sistemlerini veren ABD’yi eleştirebilir mi?
Türkiye, içinde bulunduğu jeopolitik şartlar gereği enerji tedarikini ve savunma sanayisini hem güçlendirmek hem de zorunda hem de alternatif ittifaklar kurmak zorunda.
Türkiye'nin enerji stratejisinin temel hedeflerinden biri, enerji arz güvenliğinin güçlendirilmesi için güzergah ve kaynakların çeşitlendirilmesidir.
Türkiye, ayrıca bölgesel ve küresel enerji güvenliğine katkıda bulunmayı ve bölgesel bir enerji ticaret merkezi olmayı hedefliyor.
Türkiye, enerji üretiminin olumsuz çevresel etkilerini azaltmak, artan enerji talebini karşılamak ve enerji ithalatına bağımlılığı azaltmak için enerji karışımına nükleer enerjiyi de dahil etmeye çalışmakta.
Bölgesel ve Küresel Çatışma alanlarına yakın olan Türkiye’yi engelleme çabalarına dur diyoruz.
.
Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com
https://www.nytimes.com/2024/08/20/us/politics/biden-nuclear-china-russia.html
https://www.ft.com/content/a6296035-fc94-4e21-ba68-8035678f18e5
https://medyascope.tv/2024/08/21/gonul-tol-yazdi-akkuyu-nukleer-santrali-sadece-bolge-halkinin-degil-natonun-da-sorunu/
https://www.voanews.com/a/china-concerned-after-report-alleging-us-nuclear-strategy-change-/7750939.html
https://www.armscontrol.org/take-action/remind-biden-pledge-nuclear-weapons
https://www.seattletimes.com/nation-world/biden-approved-secret-nuclear-strategy-refocusing-on-chinese-threat/
https://livableworld.org/meet-the-candidates/joe-biden-a-lifelong-champion-of-nuclear-arms-control/
https://www.globaltimes.cn/page/202408/1318466.shtml
https://www.scmp.com/news/china/diplomacy/article/3275251/biden-approved-secret-nuclear-strategy-focusing-chinese-threat-us-report-says
https://www.reuters.com/world/biden-approved-secret-nuclear-strategy-focusing-chinese-threat-new-york-times-2024-08-20/
https://www.aa.com.tr/en/americas/biden-approved-nuclear-strategy-focusing-on-china-report/3308990
https://www.theguardian.com/us-news/article/2024/aug/20/biden-nuclear-strategy-china-threat
https://www.yesilgiresun.com.tr/makale/21389711/mehmet-kanci/bidenin-mirasi-ser-ekseninin-nukleer-tanimi
https://www.odatv.com/guncel/fonlanan-medyada-feto-parmagi-tuskondan-gelen-dolarlar-218022
https://www.odatv.com/analiz/foreign-affairsten-turkiye-analizi-bu-senaryo-gerceklesirse-darbe-olur-95341
.