“TC tehlike anında ilk kurtarılacak durumunda!” diye başlık attığı yazısında Lütfü Oflaz, 15 Temmuz darbe girişimi öncesi Amerikan menşeili “söylentiler” ile içerideki bazılarının “temenniler”ini, bugünlere bir ışık olması açısından hatırlattı ve şimdilerde dillendirilen bazı ifadelere dikkat çektikten sonra halihazırda olan ve olabileceklere işaret etti. İşte yazısı
:
Darbenin önce söylentisi geliyor.
Ardından da kendisi geliyor.
Nitekim 15 Temmuz darbesinden önce de söylentisi gelmişti.
Örneğin ABD eski Başkanı George W. Bush’un danışmanı Michael Rubin, 15 Temmuz darbesinden dört ay önceTürkiye’de darbe olabileceğini söylemişti.
Onun gibi bazı Pentagon, CIA sözcüleri de buna benzer şeyler söylemişlerdi.
ABD medyasında da Türkiye’de darbe olabileceğini söyleyen, hatta darbe olmasını isteyen yazılar, yorumlar arz-ı endam etmişti.
Bu tip yazılar, yorumlar sadece ABD medyasında mı arz-ı endam etmişti?
15 TEMMUZ ÖNCESİ "BİZİMKİLER” NELER DEMİŞLERDİ...
Bizim medyada da bu tip yazılar, yorumlar yer almıştı.
Mesela medyamızda “Tayyip Erdoğan’ın sonu Adnan Menderes gibi olacak” diyen yazılar, yorumlar çıkmıştı.
Mesela medyamızda “Tayyip Erdoğan demokrasi dışı yollarla da olsa mutlaka indirilmeli” diyen yazılar, yorumlar çıkmıştı.
Mesela medyamızda “Darbe olursa demokrasiye daha hızlı geçilir” diyen yazılar, yorumlar çıkmıştı.
Mesela medyamızda “Demokrasiye ancak çok acılı bir alt üst oluşla geçilir” diyen yazılar, yorumlar çıkmıştı.
Medyamızda bunlara benzer daha başka yazılar, yorumlar da çıkmıştı.
Ne var ki medyamızda bu tip yazılar, yorumlar çıktı diye darbegelmedi.
“BİZİMKİLER"İNKİ TEMENNİ, ONLARINKİ GERÇEK HABERDİ...
Bizim yazarların, yorumcularınki nihayet bir temenniydi.
Ancak belli ki Michael Rubin gibi ABD Başkanı’na, Pentagon’a, CIA’e danışmanlık yapanlar, 15 Temmuz darbesinden önce darbeden haberdardı.
Bunlar yazılarını, yorumlarını aldıkları bir habere dayandırmaktaydı.
AYNI RUBİN VE BENZERLERİ GENE KONUŞUYOR...
İşte bunların başta gelenlerinden olan Michael Rubin, bakın yine ne diyor?
Türkiye’de ordunun yönetime el koyabileceğini söylüyor.
Ve hatta bununla da yetinmiyor.
Yeni darbenin Tayyip Erdoğan’ın hayatına mal olabileceğini de belirtiyor.
Türkiye’de ordunun yönetime el koyabileceğini, yeni bir darbe olabileceğini sadece o mu söylüyor?
Hani ABD eski Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in Ulusal Güvenlik Danışmanı John Hannah, 15 Temmuz darbesi öncesinde “Türkiye’de askeri darbe ihtimali kuvvetli” demişti ya; işte şimdi onun gibiler yine Türkiye’de askeri darbe ihtimalinden söz ediyor.
ABD’deki bazı yayın organlarında da Türkiye’de askeri darbeolasılığından söz eden yorumlar çıkıyor.
Sadece ABD’de değil bizde de bu görüşler dile getiriliyor.
Bakın Balyoz darbe davasında yargılanan Hava Kuvvetleri Komutanlığı eski Başsavcısı Albay Ahmet Zeki Üçok da “Bu gidişle ordu yönetime el koyabilir” şeklinde konuşuyor.
YENİ BİR DARBE OLMASA BİLE...
İnsan bütün bunlara bakınca ister istemez, “15 Temmuz darbesinden önce söylentisi gelmişti; inşallah şimdiki söylentiler yeni bir darbeyle sonuçlanmaz” demeden yapamıyor.
Yeni bir askeri darbe girişimi olmasa bile, ülkemize çok ağır darbelerin vurulacağı açıktır.
Türkiye ucu açık bir süre terörün çok ağır darbeleriylevurulacaktır.
Bunun yanı sıra ekonomik depremlerle sarsılacaktır.
Türkiye’yi teslim almak için ne mümkünse yapılacaktır.
Elden gelen arda konulmayacaktır.
Onun içindir ki herkes “Türkiye elden gidiyor” bilincinde olmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti şu anda tehlike anında ilk kurtarılacak durumundadır!
Zıtlaşmanın, dediğim dedikçiliğin ne yeri ne de zamanıdır.
İktidarıyla muhalefetiyle herkes buna göre davranmalı, kavga etmeyi bırakmalıdır.
Lütfü Oflaz, Star -12 Ocak 2017, Perşembe-
:
Yazıda ara başlıklar ve siyahlaştırmalar tarafımızdan yapılmıştır.
dikGAZETE.com