“YAVUZ HIRSIZ EV SAHİBİNİ BASTIRIR” MIŞ
Bugün bu atasözünün ete kemiğe bürünmüş halini hayretle müşahede ediyoruz.
CHP PARMAK SALLIYOR!..
Son günlerde, CHP belediyelerindeki yolsuzluk ve hırsızlıklar ayyuka çıkmış vaziyette.
Bu şartlarda;
Azıcık utanıp sıkılmaları gerekirken tam aksine şarlanıp hükumete ve savcılara parmak sallıyor tehdit ediyorlar.
ESKİ CHP’DE BİRAZ UTANMA VARDI!..
Mesela;
1990’lı yıllarda İstanbul B. Şehir Belediyesi, CHP’nin yönetimindeyken İSKİ skandalı patlamış, o günkü CHP yönetimi ve İBB Başkanı N. Sözen hemen olaya el koyarak, İSKİ Genel Müdürü E. Göknel’i görevden almıştı.
Kendisi gidip makama oturarak “Bundan sonra İSKİ benden sorulur!..” demişti.
Ancak;
Yolsuzluk o kadar derine inmişti ki, o da baş edemedi. Nihayet seçimler gelip çattığında CHP, İstanbul’da 3. Parti olmuştu.
ŞİMDİ İSE…
Şimdi ise sadece İBB’de değil CHP’nin elinde bulunan ilçe belediyelerinde de yolsuzluk ve hırsızlıklar ayyuka çıkmış, savcılık da soruşturma açmışken,
Utanıp da
“Ya hu biz nerede hata yaptık?” diye kendileri de araştırma yapacağına,
Hem İBB Başkanı İmamoğlu hem de Genel Başkan Ö. Özel mitingler düzenliyor, hükumet ve savcıları tehdit edip yolsuzluk yapan hırsızlara sahip çıkıyorlar.
Neden?
TURPUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE!..
Çünkü;
Asıl büyük yolsuzlukların geriden geleceğini biliyorlar.
Yani;
Cumhurbaşkanımızın deyimiyle “Turpun büyüğü heybede…”
İSKİ ve İETT…
Tahminimce yakın bir zamanda hem İETT hem de İSKİ dosyaları açılacak gibi görünüyor. Çünkü İBB, görevini yapmadığı için Melen’e kanalizasyon suyu karıştığı yönünde Düzce Belediye Başkanı açıklama yaptı.
Yani;
İstanbul’un yüzde 36’lık su ihtiyacını karşılayan Melen’den gelen su mikroplu ve İmamoğlu, bunun için parmağını bile oynatmıyor. Hayret bir şey ki, CHP’liler de bu suyu içiyor kullanıyor ama onlardan da ses yok.
Bakanlık da yapmış eski İSKİ Genel Müdürü V. Eroğlu feryat ediyor. “Yapamıyorsanız bırakın biz yapalım!” diyor ve ekliyor: “Biz 5 yılda 600 tesis yaptık. İmamoğlu ise 6 yıldır bir çivi bile çakmadı”
CHP KONSERLERLE YOLSUZLUKLARI KAPATAMAK İSTİYOR!..
Hatırlanacak olursa CHP, milli bayramları fırsata çevirmiş ve bol keseden ‘sanatçılar’a ulufe dağıtmıştı da gündem olmuştu.
Şöyle ki;
Sanatçılara verilen ücretler astronomik olup, bugüne kadar hiçbir şarkıcı ve dansöze böyle bir ücret ödenmemişti. Nitekim bir müddet sonra yılbaşında aldıkları ücretlerle mukayese edilince bu fahiş ödemeler tescillenmiş oldu.
İSTANBULLULAR MİKROPLU SU İÇİYOR, İETT OTOBÜSLERİ DURDUK YERDE YANIYOR, HAREKET HALİNDEYKEN DE GİDİP AĞACA KAFA ATIYOR!..
İstanbul ve diğer CHP belediyelerinde halk, hizmet almadığı için burnundan soluyor.
Yukarıya halkın çektiği çilenin sadece üçünü yazdım.
Bunun daha yürümeyen metro merdivenlerinden tutun da yapılmayan binlerce icraatı yazmaya kalksam sahifeler yetmez. Sadece arıtma tesislerini yapmamalarını veya yapılanları tam kapasite çalıştırmadıkları için Haliç’in kirlenmesi ve Marmara’yı müsilajın kapladığını yazmaya kalksak kitap olur.
Üstüne üstlük;
Ellerindeki bu kadar büyük bütçelere rağmen SGK prim borçlarını da ödemiyorlar. Sonra da meydanlara çıkıp, emekli maaşının azlığından şikâyet ediyorlar.
EMEKLİYE YOK AMA ŞARKICI ŞANTÖRLERE VAR!..
Heybede o kadar çok turp var ki!.. Hangisini yazacağımı bilmiyorum…
Bana göre devletin savcıları, bu işin peşini bırakmayacak.
Neden?
Sadece bir şarkıcıya 71 milyon, diğerine 69 milyon TL ödendiği nerede görülmüş? Toplam yapılan ödeme 331 milyon gibi bir rakamdan bahsediliyor. Bu sadece Ankara’nın yaptığı harcama… İstanbul, İzmir, Adana, Bursa, Mersin vs. belediyelerin eğlence ve heykellere harcadığı parayı henüz bilmiyoruz.
Üstelik Ankara B. Şehir Belediyesi, SGK’ya da en çok borcu olan belediyelerin başında geliyor.
Eğlence ve şenliklere bol keseden savurganlık yapan CHP’li belediyeler diğer yandan borçlu oldukları SGK’ya ise borçlarını ödemiyor. Peki, siz SGK borçlarınızı ödemezseniz SGK’dan emekli olanlara hükümet, maaşını nasıl ödeyecek?
İBB BÜTÇESİ, SURİYE BÜTÇESİ…
Yukarıda, “CHP belediyelerinin elinde dev bütçeler var” demiştim ya. Bununla ilgili bir mukayese yapmak istiyorum.
Geçen gün,
İBB Başkanı İmamoğlu, Suriye’nin Başkenti Şam’ı ziyaret etmek istedi.
Neden?
Çünkü sadece İBB bütçesi, Suriye bütçesinden büyük…
Suriye’nin 9 milyar dolar iken İBB bütçesi 15 milyar dolar,
İBB bütçesini diğer Balkan ülkeleri ile mukayese ettiğiniz zaman da benzer şeyler çıkacak. Yani İBB, belediye değil bir devlet ama yaptığı hizmet bir ilçe belediyesi kadar yok.
İMAMOĞLU, DERUNUNDAKİNİ AĞZINDAN KAÇIRIYOR…
Şam valisi uygun bir lisanla ziyareti iptal ediyor.
Cumhurbaşkanımızın ziyaretinden sonra ziyaretinin uygun olacağını bildiriyor.
İmamoğlu, bu ret cevabına çok bozularak “Gidip ziyaret etsek, iş makinalarını gönderip yardımcı olsaydık fena mı olurdu?” diye sitem etti…
Ama derunundakini söylemedi.
Sonra nasıl olduysa bir an ağzından şu sözleri kaçırdı:
“Suriye’de laik-demokratik bir rejimin kurulmasına destek olurduk...” diyor.
Haa!.. Şimdi mesele anlaşıldı.
Demek mevzu iş makinası göndermek değil laik-demokratik bir rejim kurulmasına yardımcı olmak içinmiş.
SÜRPRİZLERE HAZIR OLALIM!..
Tekrar konumuza dönecek olursak;
Gerek Ö. Özel ve gerekse İBB başkanının meydanlarda yargıya parmak sallamaları boşuna değil.
Bunların altı yaş…
Korku ve tedirginlikleri bundandır.
.
Emin Batur, dikGAZETE.com
