Toplumu ayrıştıran siyaseti tasfiye etmeden, devleti millet ile yek vücud yaparak merkeze yerleştirmeden sorunları aşmak mümkün değildir.
Gelinen son aşamada, Gazi Paşam tüm imkanlara sahip olmasına rağmen, farklılıkları teklikte birleştirmeyi hedeflemiştir. Çünkü farklılıklar birleşince, tam ve tamam olabilir ancak. Kendisi de bunu biliyordu ve uyguladı.
Çok partili siyaset, doğru kodlamalar üzerinden uygulandığı takdirde, farklılıkların senkronize olarak çalışmasını sağlayabilen ender çözümlerden bir tanesi olabilir.
Lakin, bunu başarabilmek için ciddi tecrübe ve birikime ihtiyaç duyulmakla birikte, nesillerin bu kültür ile en az üç-dört kuşak yaşaması ve sindirmesi gerekmektedir.
Anadolu topraklarında çok partili (siyaset) sistem, siyasi çıkar ve çatışmalar gereği, Anadolu insanını ayrıştırmak üzere kurgulandı ve kullanıldı maalesef.
Halbuki;
Devleti, millet ile yek vücud yaparak merkeze yerleştirmekle elde edilen etki, millet var oldukça, sonu gelmeyen itici bir gücün desteğini almış olmak demek olduğunu bilmeyenler hep sahnede boy gösterdiler ve çok partili sisteme geçildi.
Bugün görüyoruz ki;
Tek partili sistemden, çok partili sisteme geçmeyi sağlayan zihniyet, aynı şekilde çok partili sistemi yine teklikte buluşturmaya çaba göstermektedir.
Bu git-gel durumu, devletin devamlılığını zayıflatır bir durumdur.
Artık bu minvalde;
“Başkan”, “Lider”, “Yönetici”… Adları her ne olursa olsun, dokunulmazlık haklarına sahip ve devletleşmiş bir milletin karşısında, had ya da sınırlarını bildikleri taktirde, sorunlar kolayca aşılacaktır demek elzem olmuştur.
“Nasıl olacak bu iş” demek yerine, şablonların dışına çıkarak konuyu kavramaya gayret gösterilirse, anlatılanlar daha kolay algılanacak ve görülecektir.
İdarecilerin, dokunulmazlıkları hasebi ile sorgulanamaz olmaları, yanlışların ve dahi aldatmacaların devam etmesini kesintisiz kılacağı gibi, toplumsal yozlaşma ve çürümeyi de tetiklemiş olacak ve dahi yok oluş başlatılmış olacaktır.
Süreci sağlıklı ilerletmek adına, milletin dokunulmazlığını ve çıkarlarını öncelikli olarak hayata geçirmekle birlikte, bu kadim milletin aldatılmasının önünü almak da gerekir.
Çünkü;
Tüm sorunların merkezinde, MİLLETİN aldatılarak sömürülmesi yatmaktadır.
ÇÖZÜM;
Dokunulmazlık haklarına sahip olmayan, devletine ve milletine bağlı insanlardan müteşekkil sivil kuruluşlar, doğru kodlara sahip akıl ile dünyayı okuyarak devletin rotasını tayin etmelidirler.
Bununla birlikte idarecilik, rant kapısı olmaktan kurtarılmış olacaktır.
Emir ve talimatlarını direkt milletten alması gereken sistem idarecileri ve rota belirleyen bireyler, milletin içinden uzaklaşacak şekilde yaşama tarzına asla sahip olamazlar.
Yani; lüks düşkünlüğü, müsriflik ile saltanat sahibi olunamaz!
Mekanizma;
Devlet yapısı, rüştünü ispatlayan ve milletinin emrettiği rota doğrultusunda gayret ve hizmet eden bireylerden teşkil edilince, zincirin halkaları birbirini tamamlar şekilde kurgulanır.
Millet;
Hakkına kanaat edince topyekün kalkınma ve zenginlik artarak çoğalır. Böylelikle, millet fertlerinin seviyesi eşitlenmiş olur ve artan değer, devlete aktarılarak devlet mekanizması zenginleştirilmiş olur.
Mekanizma, her bir vatandaşının gelecek kaygısını ortadan kaldıran garantör konumuna yerleşir. Böylelikle gelecek kaygısından kaynaklı akıl tutulmalarının yaşanması ortadan kalkmış olur.
Bu aşamada, hayatın topyekün devamlılığı yasalarını savunan her kim olursa olsun bu potada, daha insanca yaşama imkanı bulur. Çağı ve dahi çağın ilerisini yakalayan ULUS, bu şekilde inşaa edilebilir.
Bugün Türkiye’de gelinen son aşama ile birlikte, insanlığın dahi beklentisi içerisinde olduğu ADALET, toplumların bu doğrultudaki baskın karakteristiklerinin iktidara getirilmesi ile sağlanabilecektir.
Adaletin öncelendiği baskın karakteristik yapı, devlet mekanizmasında dahi baskın karakter olana kadar hep birlikte gayret etmek gerekmektedir.
EY TÜRK GENÇLİĞİ;
Bugün, yas tutma süreci bitti!..
Şimdi ellerimizin arasından kayıp giden hayatımıza, tüm dünyayı sarsarcasına; BİLİM - SANAT - EDEBİYAT - TEKNOLOJİ VE ÖZGÜR İRADE ile sarılma zamanıdır.
2019 yılı;
Güzel yarınlarımızın İPOTEK altına alınmasını kurtarmanın yılıdır.
Herkese kutlu olsun.
.
Ali Karani, dikGAZETE.com