USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Yardım faaliyetleri nasıl teşkilatlandırılmalıdır, hangi sıraya göre, nasıl dağıtılmalıdır?

Yardım faaliyetleri nasıl teşkilatlandırılmalıdır, hangi sıraya göre, nasıl dağıtılmalıdır?
27-02-2023

YARDIM FAALİYETLERİ NASIL TEŞKİLATLANDIRILMALIDIR, HANGİ SIRAYA GÖRE, NASIL DAĞITILMALIDIR? 

Yardımlar; nakdi, ayni veya hizmet şeklinde sınıflandırılabilir. Felaket bölgelerine yapılan yardımlarda içeriden ve dışarıdan gelen kurtarma ekipleri, arama kurtarma malzemeleri, gönüllüler, tıbbi yardım ve ilk yardım malzemeleri, iş makineleri-kamyonlar, barınma malzemeleri (Çadır-konteyner-baraka vs), yiyecek-içecek-giyecek ve para yardımları sayılabilir.

Türkiye yardım toplamada, yardım etmede, arama-kurtarmada dünya çapında lider bir ülkedir. 

Dünyada hiçbir millet Türk milletinin merhameti ile yarışamaz.

Halkımız yardım yaparken her hangi bir çıkar gözetmez. 

Milli ahlakımıza göre; hiçbir gösterişe lüzum yoktur, her şeyi gören Allah vardır. 

Alan elin, veren eli görmesine ihtiyaç yoktur. 

Hayırda yarışmak yalnız ve yalnız Allah içindir. 

Niyetleri ve kalplerden geçeni gören ve bilen yalnız ve yalnız O’dur.

İnsanın yegâne gayesi hakkın rızasını kazanmaktır.

Dünyaya geliş amacı budur. 

Bu zihniyet, milletimizin ruhuna işlemiştir. 

Suriye’de bombardıman altında açlıktan ölen çocuk; “sizi Allah’a şikâyet edeceğim, ahrette/cennette daha güzel yemekler yiyeceğim” demiştir. 

Aslında bu 7 yaşındaki çocuk, o yaşta her hangi bir dini bilgiye sahip olması yaşı itibariyle mümkün değildir. 

Şikâyetlerini dini bilgilere dayanarak söylemiyor. 

Söyledikleri hakkın büyük/küçük kalplere ilham ettiği hakikat bilgisinden başka bir şey değildir. 

Bu deprem felaketiyle birlikte Türkiye’nin dört bir yanında yardım seferberliği başladı. 

Kişiler, vakıflar, dernekler, belediyeler, devlet kurumları her teşkilat seferber oldu. 

Milli birlik, beraberlik siyaset üstü bir kavram haline geldi. 

Binlerce TIR yollara çıktı, uzun konvoylar oluştu, yollar tıkandı.

Bütün bu olanlar heyecan verici bir insanlığın ve ahlakın ifadesinden başka bir şey değildir. 

Heyecan, güzel iş yapmada en övgüye şayan bir duygudur ama teşkilatlanma ve teknolojiyi kullanmak asla ihmal edilmemelidir.

Yardımlar daha toplanma merkezlerinde ayrı ayrı istiflenmeli, cinslerine göre ayrılmalı, her koliye içinde ne olduğu, kaç tane olduğu yazılmalı, etiketlenmeli, güvenilir kamu otoritelerine gönderilmelidir. (AFAD-Kızılay-TSK-Polis-Jandarma-Valilik-Kaymakamlık ve Belediyeler gibi)…

Bunlar daha yola çıkmadan kamu otoritelerince nereye gideceği, kime teslim edileceği belirlenmeli, teslim adresi değişecekse daha yolda iken araçlar, yeni istikametlere yönlendirilmelidir. 

Her şeyi hababam usulü yükler, rast gele gönderirseniz, mallar yollarda çürür, ihtiyaç yerine ve sahiplerine ulaşmaz. 

Yardımlar iyi organize edilmezse yarısı çöpe gider, hoşnutsuzluk doğar, hayırlar yerini bulmaz. 

Deprem bölgesine 300 bin değil 3 milyon adam toplasanız bile, kim ne yapacağını bilemez, işler tek merkezden, tek elden organize edilmezse hiçbir iş çıkmaz. 

Devletin 2 gün içinde, 230 bin arama kurtarma ekibi kurup, sahada görevlendirmesi övgüye şayan bir sürattir. 

Şu ana kadar yapılanlar da bunun göstergesidir. 

Bu deprem, bu büyüklükteki sahada ve şiddette; Avrupa’da ve ABD’de olsa idi yönetimin, böyle bir başarıyı göstermesi imkânsızdır. 

Nakdi yardımlar tek bir fonda toplanmalı, yıkılan binaların bir yıl içinde yapılması, yolların, yıkılan tesis, santral, boru hattı, içme suyu şebekelerinin onarımına tahsis edilmelidir. 

Her şehirde evler, peyder pey yapılmalı boşalan konteynerler, çadırda kalanlara ve diğerlerine tahsis edilmeli, en son binalar bittikten sonra konteynerlerin bir kısmı, afet evleri kapsamında deprem ihtimali olan bölgelere götürüp kurulmalı, fazlası Suriye’de açıkta kalan iç savaş mağduru kardeşlerimize gönderilmelidir. 

Bu vesileyle şunu da söyleyerek yazıya son vermek istiyorum:

Üniversitelerin sosyal teorik bölümleri tatil edilirken uygulamalı-mühendislik/tıp gibi bölümleri çalışmalıdır. 

Toplumun korunması ve bekası birinci önceliktedir. 

Çanakkale Muharebesi esnasında bırakınız tatili, liseli genç ve çocukların askere alındığını biliyoruz. Önümüzdeki sonbaharda üniversiteler açılıncaya kadar öğrenci yurtları boşaltılmalı, depremzedelere yeni evleri veya kalacak yerleri gösterilip, eğitim öğretim aksatmadan devam edilmelidir. 

Ben, Tayyip Bey’in “yıkılan konutların yerine yenisini yapıp, sahiplerine bir yıl içinde teslim edeceğim” diyorsa yapacağına kesinlikle inanıyorum, mutlaka yapar. 

Şu ana kadar milletimizin itimadını sarsacak bir kelime söylediği görülmemiştir. 

Fedakârlığı olan kamu görevlilerine madalya verilmeli, arama-kurtarma ekipleri içinde cankurtaran ekipler,Türkiye Kahramanı’ ilan edilmelidir; Madalya ile ödüllendirilmelidir.

Şüphesiz depremde ölenler şehittir. 

Dünya imtihan dünyasıdır. 

İnsanlar veya onların aileleri bir şekilde imtihandan geçecek ve ölecektir. 

Ölüm bitmeyen yolculuktur. 

Ölüm yalan dünyanın soğuk yüzüdür. 

Ölümher nefis ölümü tadacaktır” ayetinin tekrar eden hükmüdür. 

Yüce Allah’ın en üstün iradesinin tezahürüdür; mutlak olacaktır, rıza göstermekten başka yapacak bir şey yoktur.

Allah hepsine rahmet eylesin.

.

Suat Gün, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?