Ya sonsuzluğun da bir sonu var ise?
Bir sınırı?..
Bir üstten bakışta sonsuzluk da bir elektron tanesi kadar ise?
Ekber, tebareke, sad terimleri de her bir mertebeden bakışta değişiyor ise?
Tohumu, ağacı, çiçeği bilmek, gözler önünde olan sırlarını idrak ettiğimiz anlamına gelmez.
Tohum, ekilmeye devam ettikçe bunu tekrarlar.
Çünkü meyvesindeki çekirdeklerinde kopyalarını taşır.
Sonsuzluk nedir?
Sonsuzluk bir anlamda süreklilik halidir.
Yani "O her an ‘şen’dedir" ayeti, bu tekrarlamayı, sürekliliği vadeder.
Sonsuzluğun hamuru her an ‘şen’dir!
Tıpkı tohum gibi insan da kendini kopyalar ve bu kopyalamayı tekrarlar, bunun ilmi insanda vardır.
İnsan insan derler ne ola ki insan?
İnsan, saf bilinçtir.
Nar misali berzahlarla, zarlarla sarılı mertebeler saklıdır her bilinçte…
Tüm mertebeler, bilinçteki gizli odalardan ibarettir.
Mertebe atladıkça kilitli odalar açılıverir…
Kamillik de, peygamberlik de, ötesi de…
Erdin ama neye erdin?
Kamilleri taşlayan kamiller var…
Neleri feda ettin?
Taşı atan mısın tutan mı? Yoksa ‘Taif’ misali taşlanıp taçlanan mı?
.
Öz’ün İfadesi, dikGAZETE.com
Sabetay Doğramacı 2 yıl önce