Vanity Fair adlı derginin yeni sayısında ABD’deki ilaç firmalarının yeni ürettikleri ilaçlara onay alabilmek için düşük gelir düzeyine sahip ülkelerde deney yaptıkları haberleştirildi.
Dergiye göre;
"İlaç şirketleri, Amerika’da yapılan araştırmalar sonucunda ürettikleri ilacın yararlı olduğuna dair herhangi bir onay alamazlarsa, bunların yerine Türkiye, Hindistan, Fas, Romanya, Çin gibi ülkelerde klinik deneyler yürütüyorlar.
Burada denekler daha ucuz ve bilinçsiz olduğu için tehlike olasılığı yüksek ilaçlar bile rahatlıkla test ediliyor, olumsuz sonuçlar alınması halinde daha az sorun yaşanıyor."
ABD'de birçok ilaç firmasının düşük ücretler karşılığında denek işçilerinin olduğu bilinmekte.
Bu insanlar, ilaç firmalarının deneylerine, belirli bir ücret karşılığında katılır.
Araştırmalarda “Sağlıklı gönüllüler” olarak sunulan bu deneklerin ne kadar sağlıklı oldukları, onlarca araştırmada uzun süreli ilaç kullanımlarından dolayı şüphelidir.
Hatırı sayılır üniversitelerdeki “çok ünlü” profesörlerin “özel hastalar”ı için “bir umut” olarak tavsiye ettikleri “yeni üretilmiş ve çalışmalarda çok etkili olduğu görülmüş” ilaçları duymuşsunuzdur.
Zira ben çokça duyuyorum hastalarımdan.
Bir çoğu bu aşamadan sonra umut olmaktan çıkıp, hayal kırıklığı olarak tarihin tozlu raflarına kaldırılıyor.
Bu deney süresince hastalar, düzenli periyotlarla hastanelerde özel muamele ve geniş tahlillerle kontrol ediliyor.
Hasta, gördüğü ilgiden memnun, araştırmacı doktor ise yapılan deneyin bölgesel ayağını oluşturduğu çalışmasını düzenli bir şekilde yapıp, yazacağı yayınla yükselmenin derdinde.
Yurtdışında en üst düzey eğitimleri almış nadide bulunan doktorunun yazdığı reçeteye kim “hayır” diyebilir ki?
Amerika ve Avrupa ülkelerinde, bu tarz deneyler yargıya taşınabiliyor, hastalar daha kolay davacı olabiliyor.
Ancak dili farklı, eğitim ve sorgulama yetileri elimizden alınmış; yaşadığımız memleketlerde bu tarz durumlar, çoğu zaman katakulliye geliyor.
Biz şimdi, Çin’de üretilmiş, çalışması tamamlanmamış, yan etki profili yeni yeni anlaşılacak bir sıvıyı yığınların bedenlerine zerk ettirmek için sıraya girmelerine neden şaşıralım?
.
Dr. Bekir Tok, dikGAZETE.com