Konuya başlamadan önce, devletleri ve milletleri ayakta tutan en önemli unsurun “İstihbarat” kavramı olduğunun altını çizmek gerek.
Bu yazıda, teknolojinin gelişmesi ve sosyal medya kullanımının artmasıyla ortaya çıkan, teknoloji ağırlıklı dinleme, izleme ve operasyon yapma ağının kısaca, “Siber İstihbarat”ın ulusal güvenliğe etkisine dikkat çekmek istiyorum.
İstihbarat örgütlerinin en gözde haber kaynakları, öteden beri daima medya kuruluşları olmuştur. Bunlar, önceleri yazılı medya iken, görsel medya ile beraber bu alan, daha fazla büyümüştür.
Herkese açık olan ve “Sosyal Medya” diye adlandırılan açık alanların da oluşması, aynı servisler için inanılmaz bir kaynak sahası oluşturdu.
İstihbarat faaliyeti, insanlık tarihinin en eski faaliyetlerinden biridir. Başlangıçta, sadece insana dayalı olarak yapılan istihbarat faaliyetleri, sonraları teknolojinin gelişmesi ile çok daha karmaşık bir hal almıştır.
Bugünün dünyasında, teknoloji ağırlıklı çok büyük bir dinleme, izleme ve operasyon yapma ağı yönetilmektedir. “Elektronik” denilen istihbarat türü, teknolojinin istihbarata damgasını vurma olgusudur.
Siber istihbarat, özellikle son dönemlerde öneminin artmasıyla birlikte sıkça adından söz edilen bir istihbarat kavramı olmuştur.
Siber İstihbarat, siber uzay üzerinden istihbarat oluşturma faaliyetleridir.
Bu faaliyetler, hedef sistemlere izinsiz erişim sağlayarak, casusluk faaliyetleri yürütme, hedef kişi ile ilgili, internet ve sosyal medya üzerinden bilgi toplanması şeklinde yapılabileceği gibi, ‘siber uzay’ üzerinden bir takım teknik yöntemler ile açık kaynak istihbaratı kullanarak da gerçekleştirilebilmektedir.
Günümüzde tam da “Siber güvenlik” kavramının, Milli güvenliğin bir parçası haline geldiği bir dönemde, tüm bu siber saldırıların bertaraf edilerek, saldırıya öncesinden önlem alabilmek açısından da siber istihbarat unsuru önem arz etmektedir.
“Siber Savunma Sistemleri” olmayan ya da henüz yeteri kadar gelişmemiş ve siber tehdit istihbaratı konusunda hazırlıksız olan ülkeler ve milletler, kimi zaman çok ciddi sonuçlar ile karşılaşmaktadır.
Örneğin;
Kritik altyapıların kullandığı bilişim sistemlerine yapılacak hizmet dışı bırakma [DDOS] ve benzeri hedef odaklı saldırılar sonucunda enerji, ulaştırma, vb. kritik hizmetlerin sekteye uğratılması.
Kamu ve kritik altyapıların kullandığı bilişim sistemlerine yapılacak hedefe yönelik saldırılar sonucunda;
Vatandaşa ait kişisel bilgilerin veya kamuya ait hassas verilerin bilgisayar korsanlarınca ele geçirilmesi ve hukuka aykırı olarak sızdırılması, ifşa edilebilir ya da tamamen yok edilebilir olması.
Araştırma, geliştirme ve üretim yapan kurum ve kuruluşların ticari sırlarını ve bilgi birikimini elde etmeye yönelik hedef odaklı saldırılar sonucunda ekonomik zararlara sebebiyet verilmesi.
Genel olarak siyasi kişileri ya da toplulukları hedef alan “Propaganda” amaçlı bilgisayar korsanlığı (hacktivizm).
Banka ve benzeri türde hizmet veren kuruluşları, hizmet dışı bırakma ve benzeri saldırılar sonucunda hizmet verememesi nedeniyle maddi kayba uğraması, oluşabilecek zararlardan sadece birkaç tanesi.
.
Eren Talha Altun, dikGAZETE.com
