Ukrayna’nın Kursk saldırıları müzakereleri zora sokabilir
MOSKOVA
Ukrayna ordusu tarafından geçtiğimiz 6 Ağustos tarihinde Rusya’nın Kurks Bölgesi’ne saldırılar gerçekleşti. Cephede oldukça zor zamanlar yaşayan Ukrayna ordusu, tüm dikkatleri Kursk’a çekmek için böyle bir saldırı başlatırken taarruzlarında pek başarılı olamadı.
Batılı medya organları, Ukrayna’nın Rus topraklarına gerçekleştirdiği işgal hareketini haberleştirmekte kararsız kalırken bunun en önemli nedeni Ukrayna’nın saldırılarında Rus sivillerin ölmesi ve yaralanması oldu.
Kısaca batılı medya kuruşulları Rus sivillerin ölmesi ve yaralanmasını dünyaya duyurmak istemiyor. Batılı medya kuruluşları, hemen hemen hergün Ukraynalı sivil can kayıplarını bekliyor. Kiev rejiminin ‘mağduru oynama’ taktiği, batılı medya kuruluşları tarafından desteklenirken Rus sivillerin can kayıpları görmezden geliniyor.
Batılı medya kuruluşları, Kursk olaylarında yine çifte standarda devam etti.
Rus ordusu daha fazla can kaybı yaşanmaması için İskender – M füzeleri, FPV tipi insansız hava araçları, D-30 obüsler, Su-34 savaş uçakları, FAB-500 bombaları ve KA-52 tipi helikopterler ile Ukrayna güçlerine karşılık verdi.
Rusya, Kursk’ta sivilleri hedef alan Ukrayna güçlerini etkisiz hale getirirken Kiev rejimi de pusudaydı. Resmi olmayan bir şekilde Ukrayna Devlet Başkanlığı koltuğunda oturan Vladimir Zelenskiy, herhangi bir açıklama yapmazken Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mihail Podolyak ise Rusya topraklarına yapılan gayri meşru saldırıları onaylayarak, aslında bu saldırıların kendileri için olası müzakerelerde ellerini güçlendireceğini söyledi.
Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı özel askeri operasyonların başından beri Kiev rejimi temsilcileri hala basit taktiklerle, sivillerin canı pahasına Rus ordusuna karşı kaybedişlerine bir kılıf arıyor. Daha önce Kırım Köprüsü, Rusya’nın Belgorod kenti başta olmak üzere tüm kentteki sivil alanlara ve stratejik tesislere yapılan saldırıları meşrulaştırmaya çalışıyorlar.
Kiev rejiminin Rus topraklarına gerçekleştirdiği her saldırı gayri meşrudur ve terör saldırılarıdır. Buna karşı Birleşmiş Milletler’in de buna dönük somut uyarılar yapması gerekir.
Tüm dünya, Ukrayna’daki çatışmalardan oldukça sıkılmışken, üstelik Orta Doğu’da İsrail – İran – Lübnan ve Filistin arasındaki gerilim tırmanmaya devam ederken Kiev rejimi yine bu çirkin saldırılarla dikkatleri kendilerine çekmeye çalışıyor.
Kiev rejimi, bugüne kadar demogoji politikasıyla ayakta kalmaya çalışırken Vladimir Zelenskiy de daha önce Filistin’e ait Gazze’de yaşanan olaylardan dolayı rahatsızlığını dile getirmiş ve dünyanın dikkatini sadece kendilerine vermesini istemişti.
Ne kadar bencilce bir tavır değil mi?
Ancak Vladimir Zelenskiy, kendi kurtuluşunun peşinde. Dünya eğer dikkatini Ukrayna’dan çekerse kendi sonunun geleceğini biliyor. Bildiği için Kiev rejimi adına Rus topraklarına terör saldırıları emrini vermeye devam ediyor. Batılılar ise bu basit taktikleri desteklemeye devam ediyor; hem de kendi silahları kullanırken. Kısacası; Rus siviller, batılıların silahlarıyla öldürülüyor.
Batılılar ve Kiev rejimi, zalimliğini göstermekten artık çekinmiyor.
Tüm bunlara rağmen Kiev rejimi ve Vladimir Zelenskiy’in ‘mağdur’ olduğunu hala düşünen var mı?
Kremlin ve Moskova daha önce çok yönlü olarak Ukrayna’nın resmi makamlarıyla müzakerelere her an hazır olduklarını defalarca dile getirdi.
Burada barışı isteyen taraf Rusya. Kiev rejimi ve batılılar hala çatışmaların sürmesinde ısrarcı. Tüm dünya, Ukrayna’daki çatışmalar nedeniyle tahıl ve enerji başta olmak üzere birçok sorun yaşarken batılılar ve Kiev rejimi aslında dünyadaki yoksulları veya dünya toplumunu değil bencilce kendilerini düşünüyor.
Ancak bu basit taktikler, Rusya’yı zayıflatmıyor; Rus ordusu Ukrayna’da operasyonlarını sürdürüyor.
Cephedeki taarruzlarında başarılı olamayan Kiev rejimi ordusu Rus topraklarına saldırarak başarısızlığını örtülemek isterken diplomatik kanallardan da olası müzakerelerden bahsediyor.
Gerçekten Kiev rejimi müzakere isteseydi Rus topraklarına terör saldırıları düzenlemezdi.
Rusya’nın Ukrayna topraklarına başlattığı özel askeri operasyonların en başında, Kiev’in merkezine 30 kilometre kadar yaklaşan Rus ordusu, sırf müzakerelerden barış çıkması umuduyla geri çekildiyse, Kiev rejimi de müzakereler konusunda samimi olsaydı bugün Rus topraklarına saldırılar yapmazdı.
Artık bazı gerçekler var. Dünya kamuoyu, demogoji yapan Kiev rejimine baskı yapmalı. Bu baskı ancak destek yerine müzakere baskısı olmalı. Eğer Kiev rejiminin her demogojisine silah desteğiyle karşılık verilirse, bu terör saldırıları devam edecek ve hala siviller ölmeye devam edecek.
Rusya zaten baştan beri barışın tarafında. Şimdi de dünyanın barış istediğini göstermesi gerekiyor.
Bu da ancak Kiev rejimine desteğin kesilmesi ve müzakerelere zorlanmasıyla mümkün.
.
Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com
.