Suriye’de ABD ve Rusya ile diyalog kapılarını her daim açık tutan Türkiye, her iki ülke içinde vazgeçilemez müttefik pozisyonunda.
Kendisini “Ceyar” (J.R. Ewing) zanneden Trump; çantasını koluna takıp Dallas yoluna çıktığından beri Avrupa Birliği ile ilişkileri neredeyse koparma noktasına getirdi.
Avrupa Birliği’ni Türkiye ile dengelemekten başka çıkar yol bulamadıklarından Suriye’de Türkiye’nin istediği noktaya çoktan geldiler.
Mümbiç’te yılan hikâyesine dönen ortak atılan devriyeler bitmek üzere. Bir sonraki adım, Mümbiç ve diğer kolonilerin Türk ordusuna teslimi.
PKK/PYD/YPGlileri alıştıra alıştıra yapıyorlar bu işleri.
Türkiye’nin Suriye’de politikasında emeği geçenlerden biri de Emekli Albay Levent Göktaş…
Suriye’de yeni bir süreç yaşanıyor.
Anayasa çalışmalarında epey yol alındı.
Türkiye’nin Suriye’de Stratejik Çukura batmamasında emeği geçenlerden biri de Emekli Albay Levent Göktaş.
Kasım 1998 - Eylül 2000 arasında Şam’da askeri ataşelik yapmış, hayatının 2 yılını Suriye'de geçirmiş Göktaş'a göre Türkiye'nin huzuru, Suriye ile barışmaktan geçiyor.
Yalnız Suriye ile değil, İsrail ya da İran'la da barışık bir politika izlenmek zorunda.
“Komşularımızla sıfır sorun” sloganıyla yola çıkıp, kendi çukurumuzu kazan ve bölge ülkeleriyle kavga eden politikanın direktörleriyle Göktaş’ın bakışı arasında fark olması çok doğal değil mi?
Binlerce haberde ismi istihbarat başkanlığı için geçiyor…
Mustafa Levent Göktaş emekli albay.
Ankara Çankaya’da hukuk bürosu var, avukatlık yapıyor.
Deyim yerindeyse köşesine çekilmiş, lakin inzivada sanmayın, olup biteni izliyor.
Ancak ismi zaman zaman istihbarat kurumunun başkanlığı ile ilgili haberlerde geçiyor.
Basın taraması yapsanız konuyla ilgili binlerce haberle karşılaşırsınız.
Neden ısrarla Levent Göktaş ismi telaffuz ediliyor hiç düşündünüz mü?
Hayatını yazsa dizi film olur, Kurtlar Vadisi ve türevlerine nal toplatır!..
Hani derler ya “hayatımı yazsam roman olur…” Kimse kusura bakmasın ama Levent Göktaş hayatını yazsa bırakın roman olmayı, onlarca yıl vizyonda kalan dizi film olur, “Kurtlar Vadisi” ve türevlerine nal toplatır.
Kahraman arayan dönsün Levent Göktaş’a baksın. İster ona “çağdaş Battal Gazi” deyin, “Ulubatlı Hasan” deyin, “Kafkas Kartalı Şeyh Şamil” deyin!
Kendisine sorarsanız o tevazu gösterecek, kendisinin “Türk ordusunun sonsuzluğa çağlayan adsız neferlerinden biri”si olduğunu söyleyecektir.
Levent Göktaş kim?..
Emekli Albay Levent Göktaş 1959 Tokat doğumlu.
Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesindeki Muhabere Arama Kurtarma Birliği’nde alay komutanlığı yaptı.
PKK tarafından 25 kez pusuya düşürüldü, yüzlerce çatışmaya katıldı.
Kuzey Irak dağlarında peşmerge kıyafetiyle dolaştı…
Nitelikli bir asker.
Yüksek irtifa serbest paraşütçüsü, su altı komandosu.
Kendisiyle birlikte görev yapanların ifadesiyle Askeri bir lider.
Kimi zaman peşmerge kıyafetiyle Kuzey Irak dağlarında kimi zaman Erbil sokaklarında görüldü.
Özel Kuvvetler içerisinde 92`den beri en kritik görevlerde yer aldı.
Savaşın kartalı barışın güvercini…
Savaşçı olduğu kadar bir hukuk adamı da. Herkesin tanıdığı saygı duyduğu gıpta ile baktığı bir insan.
Emekli olmadan önce komuta ettiği Özel Kuvvetler ile Kuzey Irak`ta TSK’nın gerçekleştirdiği önemli harekâtların tamamında ön saflarda ileri noktalarda çarpıştı.
Biyografisinde yazılanlara bakılırsa Levent Göktaş, TSK’de 3 adet üstün cesaret ve feragat madalyasına sahip olan tek asker.
Bu kadar mı?
Tabii ki değil!
Altı “Üstün Birlik Yetiştirme Beraatı”, 180 takdirname, bir sürü şerit rozeti var. Bizim bildiklerimiz bunlar. Daha kim bilir neler var neler?
Öcalan’ı Şam’dan çıkaran adam…
PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın Şam`dan çıkarıldığı operasyonda görev aldığı gibi Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesinde büyük rol üstlendi.
2000 sayfalık FETÖ raporu hazırladı…
Hani şimdi tescilli FETÖ’cü iş adamlarını patır patır aklıyorlar ya, FETÖ’cülere karşı durmanın yürek istediği günlerde TSK bünyesinde FETÖ teşkilatlanmasının deşifre edilmesinde büyük emeği geçenlerden. Dedik ya o isimsiz kahramanlardan.
Fetullah Gülen Cemaati'nin doğuşundan, "sızdığı" kurumlara ve imza attığı birçok eyleme kadar hepsini içinde barındıran ve 2000 sayfadan oluşan raporun hazırlanmasını gerçekleştirdi. Bedelini ödetmekte gecikmezler.
Hilmi Özkök, Levent Göktaş’ın müsteşarlığını engeller…
Bir istihbarat kurumuna Müsteşarlık için isminin geçtiği dönemde, Başbakan Erdoğan ve dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer arasında uzlaşma da sağlanır.
Son olarak teamül gereği Genelkurmay Başkanı ile görüşülür.
Ancak Hilmi Özkök, “kasaptaki ete soğan doğramaz" ama Göktaş’ın müsteşarlığına taş koyar.
Gerekçesi ise ilginçtir.
Özkök, "Göktaş'ın rütbesinin Albay olduğunu oysa müsteşarlık konumuna TSK kökenli bir ismin gelmesi için en az Korgenerallik rütbesine haiz olması gerektiğini, aksi durumda hiyerarşik kargaşaya sebep olacağını" öne sürerek, ayak direr.
Ergenekon davasından beş yıl Silivri Cezaevinde yatar…
Mustafa Levent Göktaş; 2004’te emekli olur serbest avukatlık yapmaya başlar.
7 Ocak 2009'da Ergenekon soruşturmasının “10. dalga” operasyonunda gözaltına alınır ve birkaç gün sonra "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasıyla tutuklanır.
Hayatının 5 yılı Silivri Cezaevi'nde geçer.
İddialara göre, Göktaş tutuklanmadan önce de MİT Müsteşarlığı için düşünüldüğü için kumpasa kurban gitmiştir.
10 Mart 2014 tarihinde tahliye edilir.
Su gibi akıp giden zamana rağmen o unutulmamıştır. Bir kez daha ismi istihbarat müsteşarlığı için gündeme getirilir.
Hapisten çıkınca istihbaratın patronu olması istenir…
Ahmet Davutoğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından başbakanlıktan ve AK Parti Genel Başkanlığı’ndan azledilmesinin ardından, Davutoğlu ile yakın olduğu için Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı görevinden alınacağı iddia edilen Hakan Fidan’ın yerine, Ergenekon soruşturmaları kapsamında tutuklanarak cezaevinde 5 yıl tutulan emekli Albay Levent Göktaş’ın getirileceği gündeme taşınır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakın isimlerin Levent Göktaş ile bir süredir temas halinde oldukları, Göktaş’ın görüşmelerde “Terörü 1 yılda bitiririm” sözü verdiği ve MİT'te kendi ekibini kurma şartını öne sürdüğü söylenir.
Araya kimler girdiyse bilinmez ama Levent Göktaş’ın istihbarat başkanlığı bir başka bahara kalır.
Hangi dilleri biliyor?..
Bu arada kendisinin yayınlanmış makaleleri var. Rusça, İngilizce, Arapça ve Kürtçe biliyor.
Levent Göktaş’ın baharı…
Şimdi birileri diyor ki yaklaşan kış mevsimi ama Göktaş’ın baharı geldi?
Birilerinin başına gökten taş yağabilir!
Siz ne dersiniz?
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter: @oc32oc32
Alper Özdemir 5 yıl önce