Türkiye'nin Güç Miktarı Sürekli Evriliyor
Türkiye’nin güç miktarının evrildiğini Dışişleri Bakanı Hakan Fidan söyledi.
Uluslararası İlişkilerin temel kavramların biri olan güç; bir ülke için arzu edilen sonucu elde edebilme becerisi olarak tanımlanıyor.
Arzu edilenden kasıt; bir devletin çıkarlarını ve hedeflerini koruması için sahip olduğu güvenlik sistemleri ve uluslararası sistemdeki prestiji olduğunu söyleyebiliriz.
Bir devletin gücünü tamamlayan unsurları sıralarsak:
- Bölgesel ve küresel sistemde devletin kendine ait tanımlanabilir kimliği olmalı.
- Bölgesel güç imajına sahip çıkabilmeli.
- Bölgesel ve küresel sistemin işleyişinde kararlı etki gösterebilmeli.
- Devletin üst seviyede askeri, ekonomi, demografi(nüfus), politik yetenekleri olmalı.
- Bölge ile bütünleşik olmalı.
- Bölgesel güvenliği yüksek önemde görmeli.
- Bölgesel ve küresel diğer güç sahipleri tarafından, bölgesel güç olduğu teyit edilmeli.
- Bölgesel ve küresel yapı ve ittifaklarla bağlantılı olmalı.
Sahip olunan gücün işlevselliği; herhangi bir olayda veya diğer devletin tutumu karşısında, mevcut kapasitenin kullanılabilmesiyle bağlantılıdır.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın deyimiyle; Türkiye’nin gücü, sürekli pozitif yönde artıyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan; Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfınca (SETA) düzenlenen ve moderatörlüğünü SETA Genel Koordinatörü Nebi Miş'in yaptığı “Türkiye Yüzyılı'nda Türk Dış Politikası: Vizyon, Hedefler ve Dönüşüm” başlıklı özel oturumda, #BakanaSorun şiarı/mottosuyla; öğrenci, araştırmacı, yancı misyon temsilcileri ve akademisyenlerden oluşan katılımcılara hitap etti.
Hakan Fidan daha önce de ‘AAtölye'de Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olmuş; gündeme ilişkin soruları cevaplamıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uzun bir süredir uluslararası gündeme taşıdığı; “Dünya Beşten Büyüktür” sözü ile Birleşmiş Milletler Teşkilatının işlevini yitirdiği, çatışmaları sonlandıramadığı Gazze’de test edildi.
Küresel Sistemin aktörleri bu durumdan rahatsız değil.
Hakan Fidan’ın BM Kürsüsünde yaptığı konuşmada söylediği gibi; “Uluslararası barış ve güvenlik sınırlı sayıda ülkeden oluşan 'imtiyazlı bir gruba' bırakılamaz.”
BM Güvenlik Konseyini oluşturan büyük güçlerin ‘insanlığı bir araya nasıl getiririz’ gibi derdi yok. Onlar (BM) “var olan sistemi nasıl işletiriz” derdinde.
Netanyahu gibi fundamentalist (radikal) bir adam, tüm Ortadoğu’yu ateşe sürüklüyor. Elbette arkasına Amerika ve İngiltere’nin siyasi ve askeri operasyonel desteğini alarak.
‘Soykırıma uğramışlık’ üzerinden mağduriyet ve politika üreten İsrail; gelecek on yıllar boyu, kendi ülkesinin geleceğini tehlikeye attı.
İsrail bölgede kaldığı sürece sürekli arkasına bakacak. Ortadoğu’da bir kısım devlet ve toplumları öldürse de diğer kalan kısmı İsrail’le mücadele edecek.
Maldivler Devlet Başkanı Muizzu’nun da dediği gibi; “Gelecek nesiller, Gazze'deki soykırım savaşını durdurma cesaretinin gösterildiği bir gelecek talep ediyor.”
- Soykırıma uğrayan bir toplum, nasıl olur da başka bir toplumu soykırıma uğratır?
Avrupa’da bu sorunun cevabı yok!
Sistem, zihinsel ve psikolojik tıkandı.
Hakan Fidan, mevcut uluslararası sistemim işletilmesi için Türkiye’nin çözüm önerilerinde bulunduğunu söyledi.
İslam Toplumları ve ezilen, ötekileştiren, uluslararası sistemden uzaklaştırılan milletlerde uyanış başladı.
Küresel Yönetişimin iyileştirilmesi için Brezilya ve Güney Afrika gibi devletler de meseleye Türkiye gibi yaklaşıyor.
Uluslararası kuruluşların yenilenmesi yönündeki çabaların ana gündem olduğu Birleşmiş Milletler (BM) ‘Geleceğin Zirvesi'nin New York'taki açılışında 193 ülkenin çıkar ve isteklerini bir araya getirmeye çalışan “Gelecek Paktı” kabul edildi.
Küresel ve bölgesel güvenlik dinamikleri; Küresel Şer Odaklarının insiyatifi dışında şekilleniyor.
Çok taraflı sistem ve Geleceğin Paktı, dünya yönetim vizyonun şekillendirecek.
Türkiye, ‘Gelecek Paktı’na adapte olabilmek için kurumsal hazırlığa çoktan başladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın desteği ile Dışişleri Bakanlığındaki reform süreci hızla devam ediyor.
Bakan Fidan, “Biz Latin Amerika'da varız, Afrika'da varız, Asya Pasifik'te varız, Orta Asya'da varız. Orta Doğu'daki herhangi bir krizle uğraşırken, hakkını vererek aynı zamanda sizin organizasyonunuz diğer yerlerdeki konulara da vaziyet edebilmeli” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’nin askeri/ ekonomik ilişkilerini artırması için; coğrafi ve disiplin bazlı yeni genel müdürlükler tahsis edildi.
Güney Amerika ve Afrika için yeni genel müdürlükler kuruldu. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ve Kafkaslar için özel birimler oluşturulduğunu, Çin’e yönelik çalışmalar için de farklı birimler kuruldu.
Şu anda düzensizlik, belirsizlik, istikrarsızlık ve çatışma çağında yaşıyoruz!
Toplumların huzur ve selameti için vizyoner liderlere ihtiyaç var.
Uluslararası sistem Amerika ve kıta Avrupası’nda İngiliz bilim ve siyaset adamlarınca şekillendirildiği için anlatılan hikaye, Anglo-Sakson kökenli.
Devletler, kendi şartları ve değerleri çerçevesinde uluslararası disiplinlerini inşa etmek zorunda.
Türkiye, günün sonunda gücü nispetinde sürekli evriliyor, genişliyor. Türkiye, dinamik ve meydan okuyan dış politikası ile küresel sorunlara müdahil oluyor. Her ülkenin olduğu gibi Türkiye’nin de bir dış politika vizyonu var. Türkiye, dahil olduğu ittifakların temel politikaları ile örtüşen bir o kadar da bağımsız politika üretebilmektedir.
Evrensel Barış ve Huzurun yaygınlaştırılması için yola düşenlere ne mutlu!
Esenlikle kalın.
.
Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com
https://www.secopedia.org/kavramlar/temel-kavramlar/guc/
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/uluslararasi-kuruluslarin-yenilenmesi-temasiyla-toplanan-bm-gelecegin-zirvesi-basladi/3337549
https://www.aa.com.tr/tr/gundem/disisleri-bakani-fidan-bm-artan-tehditlere-karsi-liderlik-gosteremiyor/3338867
https://www.indyturk.com/node/637986/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/t%C3%BCrkiyenin-b%C3%B6lgesel-g%C3%BC%C3%A7-olma-kapasitesi
.