Başta hemen belirtelim; “Turan İzcilik Teşkilatı” adı altında henüz bir teşkilat kurulmuş değil. Ama Türkiye İzcilik Federasyonu “TİF” isminde çok kıymetli bir markamız var.
Uluslararası birçok kuruluşun da üyesi olan TİF; Türkiye’nin yurtdışında tanınmasına katkı sağlıyor. Türkiye’nin “YUMUŞAK GÜÇ” unsurlarından birisi de TİF.
Türkiye’de ilk izcilik faaliyeti 1910’da başlar. İlk izcilere “bol bol keşfeden” manasında Keşşaf adı verilir. Keşşafların arması bugün Ortadoğu Coğrafyasında bazı ülkelerde kullanılmaktadır. Osmanlı Devleti’nin dört bir köşesinden izciler; Çanakkale Harbine (1915) katılır.
1991 yılında Türkiye İzcilik Federasyonu’nun kurulmasıyla Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü çatısı altında izcilik faaliyeti devam eder. 2012 yılında Millî Eğitim Bakanlığı’ndaki izcilik teşkilatı kapatılır. Yapılan protokoller ile bütün izciler; tek yetkili kuruluş olan Türkiye İzcilik Federasyonu çatısı altında toplanır.
2014 yılında özerk statüde olan federasyon; bağımsız spor federasyonu statüsünü aldı. Türkiye İzcilik Federasyonu; Dünya İzci Hareketi Teşkilatı (WOSM) ve Dünya Kız İzci Teşkilatı (WAGGGS) üyesi olan tek izcilik kuruluşudur.
İzciliğin temel amacı; çocuk ve gencin bedensel, ruhsal, sosyal ve zihinsel yönden gelişmesini sağlamaktır. İzcilik faaliyetlerine sade bir yemin töreni ile katılan çocuk veya genç; yurduna, milletine bağlı, bütün insanlara karşı dürüst ve iyi duygulu, iyi karakterli ve toplum içinde yapıcı ruha sahip, saygılı ve disiplinli, özveri sahibi, toplum ve çevre kalkınmasına hizmet eden, kendisi için gerekli el becerilerine sahip, kendine güvenen, sorumluluk almaya hazır, sağlıklı ve olumlu düşünen, tabiat ve kültür eserlerini seven ve koruyan, iyi bir insan ve yurttaş olarak yetiştirilmektedir.
İkinci yüzyılında izcilik; kendini güvenilir, değer odaklı, eğitsel dinamik ve yenilikçi, toplumun her kesiminden kız-erkek çok sayıda genci (hatta yetişkin) kapsayan, daha iyi bir dünya inşasına gerçekten katkı sağlayan hareket olarak görmektedir.
Araştırmacılar, bu organizasyonların öğrettiği kararlılık ve dayanıklılık gibi niteliklerin, uzun süreli pozitif etkilere sahip olabileceğine inanıyorlar.
Çocukların özgüven ve takım çalışması gibi özelliklerini geliştirmelerini ve açık havaya çıkmalarını destekleyen programların hayat boyu süren faydalarının olabileceğine işaret etmektedirler.
İzcilerin sorumlu olduğu vazifeleri de vardır.
-Allah'a karşı vazifeler: Manevi bağlılık, kendisini ifade etme, dine sadakat ve bunlardan doğan görevler şeklinde tanımlanabilir.
-Kendine karşı vazifeler: Kendini geliştirme sorumluluğudur.
-Başkalarına karşı vazifeler: Toplumun kalkınması için, topluma hizmet edilmesi prensibidir.
TİF, yaptığı protokoller ile Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, AFAD, KIZILAY, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü gibi birçok kurum ile akreditasyonu sağlayıp; entegre iş birliğine gitmiştir.
TİFAKE (Türkiye İzcilik Federasyonu Arama, Kurtarma ve İnsanî Yardım Enstitüsü) konusu itibarıyla, ülkemizin en gözde teşkilatlarından olup, her afette olay yerindedir.
TİF; AFET YÖNETİMİ/ Acil Müdahale ve Arama Kurtarma Faaliyetleri ile ilgili eğitimler de vermektedir.
Türkiye İzcilerini, “Asrın Felaketi” adı verilen 6 Şubat’ta; deprem bölgesinde arama, kurtarma ve depremden etkilenen insanlara her türlü sosyal desteğin verilmesinde gördük. Yurdun birçok köşesinden izciler, sahadaki kurumlara destek çalışmalarına katıldı. Uzun süre bölgeden ayrılmadılar; nöbetleşe izci kulüpleri görev aldı.
TİF Yönetim Kurulu Başkanı Başizci Hasan Dinçer Subaşı; bulunduğu kurumun hakkını veriyor. İzcilik faaliyetlerinin yaygınlaşması için gayret gösteriyor.
TİF Başkanı Başizci Hasan Dinçer Subaşı liderliğinde izciler, Türkiye’de önemli projelere imza atsa da çok fazla medyada görünmüyor, haberlere konu olmuyor.
Orman yangınlarına müdahale edenlerin arasında izciler de yer alıyor. En son Çanakkale Orman Yangınında izciler de sahadaydı.
Türkiye İzcilik Federasyonu’nun deprem bölgesinde yaşayan öğrencilere yönelik İstanbul Beykoz’da düzenlediği “Asrın Dayanışması Yaz İzci Kampı”, üzerinde düşünülerek yapılan harika bir çalışma olmuş.
İzciler, Çevre Kuruluşları Dayanışma Derneği’nin (ÇEKUD) izcilik kampına özel geliştirdiği ve koordinasyonunu yürüttüğü “Tohumdan Fidana: 81 İlimize 81 Bin Tohum Topu” etkinliği kapsamında, deprem sonrası ülkece gösterilen dayanışmaya teşekkür etmek amacıyla tohum topları üretti.
İzcilik kampında kurutulan tohum topları, her bir ilimize 1.000 adet olacak şeklinde ülkemizin tüm şehirlerine gönderilmek üzere kutulara yerleştirildi.
Tohum topları, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü faaliyetleri kapsamında izcilerin ve çevre gönüllülerinin katılımıyla tüm Türkiye’de aynı anda doğayla buluşturulacak.
Türkiye İzcileri, uluslararası kamplara da katılıyor. Özellikle Balkan Coğrafyasındaki birçok ülke izcileri ile TİF ortak çalışma yapıyor ve oradaki etkinliklere katılıyor.
Asıl meseleye gelirsek; Türk Devletler Teşkilatı bünyesinde bir “İzcilik Teşkilatı”nın da gündeme getirilmesi şart.
Gençlik politikaları ve spor; dünya toplumlarının gündeminde önemli araçlar haline geldi. Bu araçlar; insanların yaşantılarını, özellikle gençlerin kaderini değiştirme gücüne sahiptirler.
Etkili gençlik politikaları ve spor, yaşamın her kesiminden gençleri topluma başarılı bir şekilde entegre etme ve toplumlarına muazzam dönüştürücü ve yapıcı kapasiteleri ve günümüzde toplumumuzun karşılaştığı bazı sorunları iyileştirme yetenekleri ile topluluklara umut verme gücüne sahiptir.
Önemli ölçüde genç bir nüfusa sahip olan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Üye Ülkeleri, gençlerin eğitim, kültür ve ekonomi alanlarındaki rollerini dikkate alarak Gençlik ve Spor politikalarının önemini vurgulamış ve 2015 yılında Gençlik ve Spor alanında bir iş birliği süreci başlatmışlardır. TDT Sekretaryası, bu alanda çeşitli projeler gerçekleştirmeye başlamıştır.
Türk Devletleri Teşkilatı üyesi Özbekistan’da bildiğimiz manada İzcilik faaliyeti yapılmıyor. Sovyetler Birliği dönemindeki zorunlu izcilik faaliyeti; toplumun hafızasında kötü anılar bırakmış olabilir. Bu anıların silinmesi için yeniden gönüllü izcilik çalışmaları; genç neslin biyolojik ve psikosoyal gelişimine katkı sağlayacaktır.
Sovyetler Birliği’nin sembollerinden biri olan SSCB Komünist Partisi'nin çocuk yapılanması Piyoner Birliği; Moskova’da 19 Mayıs 1922’de kurulur. Vladimir Lenin Tüm Birlik Öncü Örgütü (Всесоюзная пионерская организация имени Владимира Ленина) adı verilen izcilik teşkilatı; Piyoner Birliği/ Genç Öncüler olarak adlandırılacaktır.
10-14 yaş grubundaki çocukları bünyesine alan bu örgütün temel amacı; çocukların ideolojik eğitimi vasıtasıyla yeni bir sosyalist toplum meydana getirmekti.
Sovyetler Birliği, başta Rusya olmak üzere özellikle Müslüman Türk Cumhuriyetlerindeki halkı dönüştürmek için bu örgüt eliyle, toplum üzerinde ciddi baskı uygulayacaktı.
Genç Öncüler "Daima hazır!" (Всегда готов!) sloganı ile öğrencilere çok yoğun bir şekilde ideolojik eğitim veriliyordu.
Sovyet Hükümetine göre, çocuklar; örgüte aitti. Örgüte katılmaları, doğal büyümenin bir gereği idi. Örgüte çocuklarını göndermek istemeyen ailelere de şüpheli gözü ile bakıyordu.
Eğitim ile; etnik ve dini kimliklerinden soyutlanması/ arındırılması hedeflenmişti. Genç Öncülere öncelikle ateizm propagandası yapıldı. Öğrencilerin evlerinin baş köşesinde ateizme ait kitap, broşür, poster vb. eserlerin bulundurulması zorunluydu.
Genç Öncüler yemin ederek örgüte katılıyordu. Yeminin özünde Lenin’e vurgu yapılarak, Sovyetler Birliği’nin devamı için Komünist Parti’nin öğretilerinin hayat düsturu edinileceği yer alıyordu.
Ateist bir nesil yetiştirme gayesi güden Sovyet izcilik teşkilatı; Sovyetler Birliği’nin dağılması ile son bulacaktı.
Evlatlarını örgüte teslim eden aileler, muhtemelen çocuklarındaki anormal değişim yani Mankurtlaşma sürecinden rahatsız olmuştu.
Başizci Hasan Dinçer Subaşı liderliğinde TİF; Türk Devletleri Teşkilatı ile birlikte yeni bir çalışma başlatmalı.
Özbekistan başta olmak üzere toplumun beklentileri doğrultusunda ortak izcilik faaliyetleri başlatmalıdır. Bu konuda Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile TİF insiyatif almalıdır. Özbekistan ile karşılıklı mutabakat sağlanmalıdır.
Kardeş ve dost ülke Özbekistan ile birlik/ bütünleşmemizin güçlenmesi için Türkiye İzcilik Federasyonu’na büyük iş düşmektedir. Bu konuda Türkiye ve Özbekistan devlet başkanlarının; süreci hızlandıracakları noktasında iyimserim.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın; “Türkiye İzcileri Başbuğu” ünvanı olduğunu da unutmayalım
Yazımızı Türkiye İzcilik Federasyonu Yemini ile sonlandıralım:
“Allah'a ve Vatanıma karşı vazifelerimi yerine getireceğime, izcilik türesine uyacağıma, başkalarına her zaman yardımda bulunacağıma, kendimi bedence sağlam, fikirce uyanık ve ahlâkça dürüst tutmak için elimden geleni yapacağıma şerefim üzerine ant içerim.”
.
Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com
https://www.tif.org.tr/
https://www.kuveytturk.com.tr/blog/yasam/7den-70e-herkesin-yapabilecegi-izcilik-nedir
https://www.aa.com.tr/tr/sirkethaberleri/finans/81-bin-tohum-topu-milli-agaclandirma-gunu-nde-81-ilde-dogayla-bulusacak/681953
https://twitter.com/basizci/status/1694064706359554529
https://www.turkicstates.org/tr/isbirligi-alanlari#8-genclik-ve-spor-isbirligi
https://sputniknews.com.tr/20200519/sscbnin-efsanevi-cocuk-orgutu-piyoner-birligi-98-yasinda-1042077780.html
Ömür Çelikdönmez 1 yıl önce
Mehmet Yıldırım 8 ay önce