Takvim İşliyor, İstanbul’un Fethi; Nöbet Sırası Kimde!
Döneminde küfrün zirvesini yaşayan Kostantinopolis/ Konstantiniyye- İstanbul, ilk bilinen ismiyle Byzantion; Roma’ya kıyasla ‘İkinci Roma’, ‘Yeni Rom’ olarak da adlandırıldı.
Tapınaklar, resmi binalar, saraylar, hamamlar ve hipodrom inşa edilen, Ortodoks Hristiyanların en önemli merkezi haline gelen kent; tanrı ile irtibatlandırılan gücün baskıya dönüştüğü yaşamı simgeledi
Coğrafi konumu/ lokasyonu sebebi ile şehir, Yunanlılar ve Persler arasında devam eden savaşın çekim merkezi oldu.
Hazreti Muhammed'in (sav) “İstanbul (Konstantiniyye) muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır. Onu fetheden ordu ne güzel ordudur” hadis-i şerifinin ardından İslam dünyası için de fethedilmesi gereken önemli bir şehir olarak görüldü.
Hz. Peygamber'i Medine'ye hicreti sırasında evinde misafir eden Ebu Eyyüb el-Ensari'nin bu kuşatmaya katılarak, surlar önünde vefatı, 1453'teki fethe kadar uzanan yolda, İslam dünyası için önemli bir motivasyon kaynağı oldu.
29 Mayıs 1453'te kapıları açılan İstanbul, Sultan 2. Mehmed'in önderliğindeki Osmanlı birlikleri tarafından fethedildi. Hazreti Peygamber'in övgüsüne mazhar olarak “Fatih” unvanını alan Sultan 2. Mehmed, fethin nişanesi olarak da Ayasofya'yı camiye dönüştürdü.
İstanbul’dan Kudüs’e uzanan, kimine göre ‘jeostratejik hat’ kimine göre de ‘metafizik hat’; bu toprakların İslam için ne derece önemli olduğunu gösteriyor.
Takvim işliyor; zaman daralıyor. Düşman halen İstanbul odaklı proje/plan hazırlıyor. ‘İslamsız Roma’nın (İstanbul) hayalini dipdiri tutan güç odakları var.
Hicri 857 (856) yılında Fethedilen İstanbul’un 571. Yılı; eksenine yeniden kavuşan ve yeni yüzyıla adım atan Türkiye’nin gücüne güç katsın.
Papa II. John Paul, 24 Aralık 1999’da Hristiyan Dünya için kutsiyet addettiği 2000 yılının arefesinde, “bin yıl” hedefini vermek üzere bir “milenyum (bin yıllık süre) mesajı” yayınlar: “Birinci bin yılda Avrupa Hıristiyanlaştı. İkinci bin yılda Amerika ve Afrika Hıristiyanlaştı. Üçüncü bin yılda hedefimiz Asya’dır”
Hedef aslında Müslümanlar.
Dünyaya ateş saçan küresel Şer Odaklarının, üçüncü bin yıl/ milenyum hesaplarını bozmak ve tersine çevirmek elimizde.
Tarihimizde kimin büyük olduğunu bileceğiz. Gelibolu/ Çanakkale’de çarpışan Avustralyalı asker, Osmanlı'yı beğeniyor; "Osmanlı ahlâkı güzeldi.Onlar temiz ahlâklı insanlardı." diyor.
“Osmanlı, çok büyük bir ulu ağaçtı, ihtiyarladı; ama meyveleri var, fidanları var, her yerde bitecek.”
Fatih kaç yaşında? 21-22 yaşında. Cıvıl cıvıl, genç, delikanlı...
Fatih'ten gelmiyor; fethin azmi, Fatih'ten daha başka bir kimsede.
Fetih muhasarası 52 gün mü sürdü? 50 küsur gün, iki aya yakın. Bekle Allah’ım bekle…
"Padişahım bu çok uzadı, bırakalım, kaldıralım bu muhasarayı, fethedemiyoruz. Şimdi Avrupa'da ordu hazırlanıyor, bunlar gelecek, başımız derde girecek, kaldıralım bunu." diyorlardı.
Fatih Sultan Mehmed; "Öyle mi yapsak, böyle mi yapsak?”
Kim diretiyordu?
Fatih’in hocası; Akşemseddin (ks): “Hayır padişahım! Muhasarayı kaldırma; Fetih olacak devam” diyordu.
“Ya hcam, işte olmuyor, bak orduda sesler yükselmeye başladı…”
“Fetih olacak, devam!” diyordu..
“Ya hocam, işte olmuyor, bak orduda mızırtılar başladı..”
“Hayır, devam!”diyordu.
Zorlayan; Ordu Şeyhi Akşemseddin Hazretleridir.
“Devam, fetih müyesser olacak inşaallah!” diyordu. Biliyor çünkü, Allah ilham etmiş, bildirmiş.
“ Benim gayretim, çalışmam İslam’ın emri” diyen Fatih’in İstanbul’u fethi ile Balkanlar, Orta Avrupa, İslam’la müşerref olur.
Fatih, İstanbul’u fethetti, korudu. Şimdi, nöbet sırası BİZDE!
Allah’ın dinine hizmet etmenin sırası bizde; unutmayalım. Unutursak, yok oluruz; Çakal sürüsünün ardına düşen sefiller oluruz.
İstanbul’un Fethi; İslam kimliğinin ve mirasının önemli bir parçası olmaya devam edecek; uluslararası odakların ilgisini çekecek.
Fetih, sadece bir şehrin ele geçirilmesi değil, aynı zamanda iki imparatorluk ve iki medeniyet arasındaki güç dengesinde bir değişimin de sembolüdür. Bu nedenle, fethin tarihi ve kültürel mirasının gelecek nesiller için korunması ve kutlanması önemlidir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihi ve kültürü için önemli bir sembol olmaya devam edecek.
İstanbul, potansiyel zorluklarla da karşı karşıyadır. Bu zorlukların üstesinden gelinmesi, fethin mirasının gelecek nesiller için korunmasını sağlayacaktır.
Arif Nihat Asya; Fetih Marşı’nda;
“Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Yürü, hâlâ ne diye kendinle savaştasın?
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!” der.
İSTANBUL bir daha asla ROMA olmayacak; izin vermeyeceğiz!
.
Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com
https://www.dikgazete.com/haber/istanbulun-fethinin-571-yili-892684.html
https://serverkursu.com/izle/istanbulun-fethi-iman-cesaret-sabir-zafer/Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN