"Kör olmak, sakat olmak, duymamak, konuşamamak, algılayamamak bir eksiklik midir?" Sorusuna verilecek cevabın karşılığının ‘hayır’ olduğunu onlar bize hayatlarının her aşamasında, fazlasıyla göstermeye devam ediyorlar.
Her birinin farklı hayat serüveni, alınması gereken o denli derslik/ibretlik hikâyelerle dolu ki! İsimler aynı olmasa da, başarı/kazanımlar aynı; Önce sağlık için egzersiz, sonra spor, başarının devamı ise madalya/şampiyonluklar.
Gerek Anadolu Ajansı, gerekse İhlas Haber Ajansına yansıyan örnek hayat hikâyelerini daha önce yansıtmıştık.
Bundan sonra da benzerlerini yansıtmaya devam edeceğiz, inşallah. Ta ki ibretlik serüvenden üzerimize, payımıza düşen gerekli dersi çıkarana kadar...
***
Masa Tenisi-Abdullah Öztürk; 2016 Rio Paralimpik Oyunlarında masa tenisinde altın madalya kazanan sporcumuz.
Kendi ifadesiyle ‘Bir tek olimpiyat madalyam eksikti, o da oldu. Bu kadar tecrübe (10 yıl) sonunda alınan madalya sürpriz değildi...’
*
Basketbol-Ahmet Efetürk; 22 Yaş aştı Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımının sayı ve ribaunt kralı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sporcusu Efetürk.
Ay-yıldızlı forma altında Avrupa Şampiyonluğu yaşayan basketbolcu, spor hayatına 13 yaşında arkadaşının tavsiyesiyle başlamış.
Zor geçen ilk iki yılın ardından sporun zevki, çalışma azmiyle birleşmesi, başarıya kolay ulaşmasını sağlamış. Sekiz yıldır basketbolun içinde olan Ahmet Efetürk, basketbol sayesinde hayatında çok şey değiştiğini belirtiyor...
*
Ampute Futbol-Ahmet Ali Özduman; Şırnak’ta vatani görevini yaparken sağ ayağını kaybetti.
Şimdilerde futbolda önemli başarılara imza atarken, diğer engelli bireylere yardımcı olmaya çalışıyor. 6 aylık tedavi süreci, psikolojik yıkım başta olmak üzere çetin geçen 3 yılın ardından, TSK Rehabilitasyon Engelliler Spor Kulübünde başladığı Ampute Futbol, hayatında değişim/dönüm noktası olmuş.
Diğer engelli birey gibi spor/futbol Özduman’ın hayatında önemli değişikliklere neden olmuş. Özduman ‘Futbol engelliler için çok büyük kapı’ derken, iş ve sosyalleşmelerine vesile olduğunun önemine değiniyor...
*
Halter-Hakkı Muratlı; Felçli bir bedenin azim ve kararlılık neticesinde nasıl şampiyonaya dönüştüğünün Muratlı’nın hayat hikâyesinin ana konusu. 20 yaşında geçirdiği trafik kazası sonucunda, ne hayat ona küsmüş ne de o hayata.
Ona göre, ayakta kalmak, yıkılmamak için ölçü, azim ve istekli olmak.
Tarlada çalışırken, biçerdöver arızasını giderirken mısır tablasının üzerine düşeceği ve felç olacağı, aklının ucundan bir geçmiyormuş.
Hepsi birer imtihan, hayat devam ediyordu.
Geçirdiği kazanın iki yıl sonrasında Basketbol, 2009 yılında ise çocukluk hayali olan Halter’e başlamış Muratlı.
Dört ay gibi kısa bir süre sonra Türkiye Şampiyonu olmuş.
Adanın ilk bedensel engelli halter sporcusu olarak tarihe geçmenin de gururunu yaşıyor...
*
Atıcılık- Ayşegül Pehlivanlar; Azmiyle örnek olan isim Atıcılık Milli Takım sporcusu Ayşegül Pehlivanlar.
Beklenmedik trafik kazası sonucu annesini kaybeden, kendisi ise tekerlekli sandalyede yaşamak zorunda olan Pehlivanlar için spor/atıcılık önce evden çıkmasını, devamında ise hayata tutunmasını sağladı.
2013 yılında başladığı atıcılık branşında 2015 yılında Türkiye Şampiyonu, hemen ardından Dünya Kupasında altın madalya, sonrası, 2016 Rio Paralimpik Oyunlarında ise bronz madalya sahibi olarak, ay-yıldızlı bayrağımızı dalgalandırma onur ve gururunu yaşadı.
Kendi deyimiyle, sporla birlikte kişi öz güven kazanır, insan istedikten sonra her şeyi yapabilir, başarabilir...
*
Yüzme-Can Demirci; 16 yaşında yüzmeye başlayan ve 6 ayda 145 kilodan 78 kiloya düşen Demirci’nin hayatı aile-eğitmen-sporcu üçgeninde değişim kazandı. 10 yılı aşkın süredir yüzme sporu yapan Can Demirci, madalya bırakmamış almış.
Eğitmeni Duran Arslan ile birlikte hedef şimdi 2020 Tokyo. Can Demirci’nin annesi Sevim Demirci’nin ‘Olağanüstü çocukların, ilgiye ve sevgiye ihtiyaçları var’ sözleri, engellerin nasıl aşıldığı/aşılacağının ve yazımızın özeti gibi...
:
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com