Engelli (özel gereksinimli) bireylerin, rehabilitasyon/tedavi amaçlı başladığı hareket ve egzersizler, süreçle birlikte olgunlaşıp sportif faaliyetlere dönüşmekte.
Bugün ulusal ve uluslararası düzeyde sportif başarılara ismini yazan sporcuları gördüğümüzde, her birimiz gurur duyuyoruz.
“Bir umudun, bin bir umuda dönüşmesi” anlayışını benimseyip, sürece, bireysel olarak ne tür bir katkı sağladığımızı düşünme erdemliliği gösteriyor muyuz acaba.
Rehabilitasyon/tedavi amaçlarıyla başlayan egzersizler, sonrasında kurallar dahilinde oyun/aktivite, sonrasında ise spora dönüştürülüp, performans sporuyla zirve yapıyor.
İşte o sürecin işlemesi için tesisleşme önem kazanmaktadır.
Vatandaşın spor yapabilmesi için, uygun bir ortak (açık ve kapalı spor alanları), malzeme ve tesisleri gerekmektedir.
Bunu yapacak olan elbette ki yerel ve merkezi yönetimler.
Bilimsel araştırmalara göre, spor/egzersizler bireyin fiziksel ve ruhsal gelişiminin yanında, sosyalleşmesinde önemli rol oynamaktadır.
Bu olumlu yansımaya ortak olan ve örneklerini oluşturan Belediyelerimize ait tesisler dikkatimizi çekiyor.
Bağcılar Belediyesi Engelliler Sarayı, Selçuklu Belediyesi Otizmli Bireyler Eğitim Merkezi (SOBE), Üsküdar Engelliler Yaşam Merkezi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Engelsiz Yaşam Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi, Samsun Büyükşehir Belediyesi Mavi Işıklar Engelliler Eğitim, Dinlenme ve Rehabilitasyon Merkezi.
Engelli (özel gereksinimli) bireylerin hayatlarının kaliteli şekilde sürdürülmesinde, adı geçen merkezlerin önemi inkâr edilemeyecek boyutta…
TESİSLERİN AMACI DIŞINDA KULLANILMASI
Engelli (özel gereksinimli) bireyler için tesisleşmenin önemine vurgu yaparken, diğer yandan mevcut yapıların amacı dışında kullanılmasına da şahit olmaktayız.
Başakşehir ilçesi Kayaşehir bölgesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yapımı 2019 yılında tamamlanan, ağır engellilerin eğitim, bakım ve rehabilitasyon merkezi açılışı yapılarak, geçtiğimiz günlerde faaliyete geçti.
Günde yaklaşık 250 kişiye hizmet verilmesi planlanan projenin planlanması ve temelinin atılmasından bugüne kadar, tüm aşamalarının bizzat şahidi Zihinsel ve Bedensel Engelli Çocuklara Yardım ve Dayanışma Derneği Başkanı Ali Yeniyurt, projeyi şöyle özetliyor;
“2017 yılında temelleri atılan proje ile; evinden çıkmakta güçlük yaşayan, sosyal ve kültürel faaliyetlerde kısıtlılığı olan, sosyal hayata uyumda güçlük yaşayan, kendi engelinin özelliklerine uygun olarak dizayn edilmiş, sosyal-kültürel alanı bulamayan tüm yaş grubundaki engellilerin bu problemlerinin çözülmesine katkıda bulunulması amaçlanıyordu..”
Geçtiğimiz yıl açılması gereken tesis, bir yıl gecikmeli olarak da olsa İBB’nin mevcut başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından gerçekleştirildi.
Tabi burada önem taşıyan, örnek projenin bir an önce her yaş grubundan engelli (özel gereksinimli) bireylerin hizmetine başlatılmasıydı. Ama bu ne mümkün oldu mu?
Devam edelim…
“YUVAMIZ İSTANBUL” VE “GÖKKUŞAĞI RENKLERİ”
Hiç de beklenen olmadı!..
Çocuğunu, yeni açılan tesise kaydetmek isteyen velilere verilen cevap; “Hizmetin 2-14 yaş grubu ile sınırlı” olması şeklindeydi.
Yaş sınırlamasının olması, hayal kırıklıklarına her geçen gün bir yenisinin eklenmesi demek.
Hazır bir tesisin açılışının bir yıl geciktirilmesi bir yana, 13 bin metrekare üzerine inşa edilen tesisinin bir bölümü (Dört katlı projenin giriş katı) mevcut başkan Ekrem İmamoğlu’nun hayalindeki “Yuvamız İstanbul”a kreşler projesine tahsis edilmesi.
Bu projeyle nelerin hedeflendiğini İBB’nin mevcut Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan dinleyelim;
“150 mahallede 150 kreş deyince duyduğum heyecanı, yönetici arkadaşlarıma şöyle anlatıyorum: Düşünsenize; ortalama 100 öğrencili kreşler açıyoruz… Düşünsenize; her sene yeni bir 15 bin çocukla buluşuyorsunuz ve onları en temel eğitim alacakları dönemde, bilgiyle donatıp, hayata uğurluyorsunuz.”
CHP düşüncesinin temsil edileceği/hüküm süreceği bir eğitim süreci.
Bu uygulama, bu tesisin tamamının engelli (özel gereksinimli) bireylere tahsis edilmesi gerekirken, mevcut planın değiştirilmesi, hizmetin amacının dışına çıkılması, her dört engelli (özel gereksinimli) bireyin, bir tanesinin tesislerden yararlanamaması demek.
Aynı uygulama, insanın aklına hemen, geçtiğimiz günlerde, İBB tarafından organize edilen CHP anlayışının yansıması olan Türkçe Kur’an-ı Kerim Aşr-ı Şerif okutulması, kadınlar ve erkeklerin karışık sema yaptığı Şeb-i Aruz törenlerini getirdi.
Devam edelim…
Başakşehir ilçesinde yer alan söz konusu tesisin girişinde “Gökkuşağı” şeklinde LGBT’yi çağrıştıran renkler dikkatimizi çekerken, ilk aklımıza CHP’lilerin İBB’de “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Şube Müdürlüğü” kurulmasıyla ilgili teklifinin, AK Parti ve MHP İl Meclisi üyeleri tarafından reddedilmesi geldi.
Diğer soru işareti ise; Başakşehir ilçesinde Ekrem İmamoğlu’nun projesini hayata geçirecek arsa mı yok da, yapımı tamamlanmış bir tesisle hazıra konuluyor!
İstanbullular, yeni bir proje yapmak yerine, hazıra konan bir İBB yönetiminin mevcudiyetini artık garipsemiyor olsa gerek!
Özetle;
Tüm bunlar bize gösteriyor ki, bir tesis açmak kadar, o tesis yerleşkesinin amacına yönelik kullanılıp kullanılmaması da önem taşımaktadır, vesselam…
.
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com