Haftanın muhtelif günlerinde futbol ağırlıklı olmak kaydıyla spor yazmak istiyoruz. Kalemi elimize almadan öncesinde konu belirleyip, düşünce olarak da yazıya yoğunlaşmak gerekiyor.
Anlık gelişmeler konunun değişkenliğine doğru sürüklemeye mecbur bırakıyor.
Tıpkı, Kayseri’deki son hain saldırı gibi.
Çok değil, bir hafta önceki Beşiktaş’ta yaşanan saldırılara benzer bir durum. Yine bomba yüklü araç, yine hedef güvenlik güçleri. Vefat eden masum insanlarımız...
Merak konusu ‘Nereye kadar?’ Değerli büyüğümüz, Şevki Yılmaz hocamızın ‘İran Acem Devleti!’ başlıklı yazısında ifade ettiği gibi; ‘Türkiye’yi kontrollerinden kaçıran Haçlı İşgal Güçleri ve Siyonistler’, Ortadoğu’nun Liderliği yalanıyla Şia ve Sünni Müslümanları birbirleriyle savaştırmak için şimdi İran’ı yem olarak kullanmaya devam ediyor!..
SİYONİST VE HAÇLI ZİHNİYET BOŞ DURMUYOR
Dikkat çekmek istediğimiz konu, İslam düşmanlığı. Haçlı ve siyonist güçlerin ortak özelliği, menfaatlerine olmayan hiçbir işe kalkışmamaları.
Bununla ilgili yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim Mâide süresinin 51. Ayetinde açık bir şekilde belirtiliyor; ‘Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.’
Müslüman bir ülke olan Türkiye’nin sömürgeciliği-tutsaklığı kabul etmeyip, gelişip kalkınmasından hangi zihniyetteki ülkeler tarafından hazmedilmediği açık ve net değil mi?
Öyle ise geriye İslam’ın galip gelmesi için, kendilerine cehennemin müjdelendiği kâfirlere karşı, durmadan, usanmadan mücadele etmek.
Allah Resulü’nün (asm.) buyurduğu gibi; ‘Dünya’da rahat yoktur.’ Madem dünya bir imtihan durağı, madem her hareketimiz ahiret günü karşımıza çıkıyor. Öyle ise yaptıklarımız ve yağacağımız her bir hareket-söyleme dikkat mücadele etmek boynumuzun borcu...
KÜFÜR TEK MİLLET
Barış ve kardeşliğimizi bölüp parçalamak için patlatılan her bir bomba, sadece güvenlik güçlerimiz değil ve masum insanların hayatlarını kaybedip, yaralanmalarına neden olmuyor. Yüreklerimizi da dağlıyor. Yaşananlara duyarsız ve dirayetsiz kalmaktan daha çok, ayakta dimdik durduğumuzu, bağımsızlığımıza yan gözle bakanlara millet olarak karşı koyacak, dirayet ve güce sahip olduğumuzu göstermek gibi bir zorunluluğumuz var...
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Kayseri’deki terör saldırısından sonra yaptığı açıklama, diğer açıklamalarıyla benzerlik taşıyor.
Bunun nedeni gayet açık ve net. Konu terör olunca, yapılanların tamamıma yakını hain anlayışın bir ürünü olduğu görülmekte. Sayın Erdoğan’ın değindiği gibi, eylemlerin biçimi ve hedefleri gelişen ve değişen Türkiye’nin önünü kesmek, gücü ve enerjisini başka taraflara çekmek...
MİLLİ SEFERBERLİK RUHU
Tüm bu yaşanan ve söylenenlere bakıldığında, bağımsızlığı kaybedip, esir ve mahkûm, esaret altında bir hayata sürüklenmemek için, ülkenin bir ferdi olarak hepimize büyük görev ve sorumluklar düşmekte.
Geçmişte yaşadığımız ve son olarak Kayseri’deki yaşanan terör olayları karşısında başlatılan milli seferberlik ruhundaki kararlı ve diri tutmak gibi bir zorunluluğumuz var...
Futboldan voleybola, basketboldan diğer branşlara kadar, spor dünyası, diğer terör olaylarında olduğu gibi yine terörün karşısında olduğunu ve yaptıkları açıklamalarla tepkilerini ortaya koydular.
Futbol Federasyonundan yapılan açıklamada Ligin 15. Hafta tüm maçlarında 1’er dakikalık saygı duruşunda bulunulacak.
Tüm yaşananlar bize gösteriyor ki, dış güçlerin taşeronları yine işbaşındaydı. Ve yine karşılarında, o hain saldırılara karşı koyan dirayetli-güçlü bir Türkiye var!..
:
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com
