Selam Dünyalı, senin türün ne?
Hep daha iyisini kendimize istedik, daha çok parayı, daha iyi kıyafeti, daha iyi işi, her şeyin dahasını, en iyisini.
Üstün olmak, diğerlerine galip gelmek, hep bir yarışta olmak yaşam amacımız oldu.
Tüm tartışmaları kazanmaya çalışmak, hiç uzlaşmamak, hiç yanıldım diyememek, geri adım atmamak.
Bencilliğimizin kaynağı hep üstün gelme isteği, “en iyisi bende olursa en üstün de ben olurum” fikri.
Bu fikir yüzünden çıktı onca savaş, üstün ırk olmak için soykırımlar yapıldı.
İnsanlar öldü, öldürdü.
Kim kime üstündür ki?
Neye göre belirlenir üstünlük?
Güç kimin elindedir ve neye göre güçtür?
Karaya çıkartılmış bir balığın da yüzme yeteneği onu nasıl üstün kılmıyorsa, denizin ortasında hiçbir şeysiz kalan bir insanın zekâsı da artık bir üstünlük değildir.
Karada yaşayamaması balığı güçsüz kılmaz, o farklı bir türdür hepsi bu.
Tıpkı erkeğin kadına, kadının erkeğe, beyazın, siyaha üstün olmadığı, sadece farklı olduğu gibi.
Hiç kimseye üstün değilim, sadece ‘ben’im, farklılıklarımla, iyi yönlerim, kötü yönlerim, hatalarımla sadece ben.
Farklı bir türüm, hepsi bu.
.
Nickola Berrygele, dikGAZETE.com