İstihbarat servislerinin ya da müteahhit özel servislerin seçimlere müdahil olduğu en son 2016 yılı ABD seçimlerde ayyuka çıkmıştı. Yine 2021 ABD seçimlerinde de çeşitli operasyonlara girdikleri de açık kaynaklarda yayınlanmış ancak 2016 kadar etkili olamadıkları da belirtilmişti.
Birçok seçimde de varlıkları çoğu zaman şüphelerle olsa bile çeşitli emarelerle doğrulanmıştı.
Gelişen, değişen ve teknolojik olarak evrim geçiren Dünya’da, seçimlere müdahale edilen siber istihbarat operasyonları, “etik/ etik değil” tartışmalarının çok ötesine geçmiş bulunmaktadır.
Artık devletlerin istihbarat servisleri hatta özel servisler, bu konularda oldukça cüretkâr, realist ve rasyonel adımlar atmaya başlamışlardır.
Bu konuda; İsrail gizli servis eski uzmanlarından Tal Hanan’ın kurduğu “Jorge Ekibi” isimli grubun, Guardian – Le Monde – ZDF – Der Spiegel ve El Pais gibi medya kuruluşu araştırmacılarının “müstakbel müşteri” gibi iletişime geçip, saatler süren toplantı kayıtlarının ortaya çıkması ile “seçimlerde siber istihbarat operasyonları” daha da aydınlanmıştır.
Öncelikle “Jorge Ekibi”, herhangi bir ideolojiye, fikre ya da devlete hizmet etmemektedir. 6 ila 15 milyon Euro arasında değişen ücretlerle hizmet satın aldığınız müteahhit bir firmadır.
Yayınlanan video da şimdiye kadar “27’si başarılı olan toplam 33 seçim kampanyasını halletme” ile övündükleri açıkça görülebilmektedir.
Çoğunlukla Afrika ve Orta – Güney Amerika başta olmak üzere; ABD, Britanya, Kanada, Meksika, Almanya ve İsviçre gibi birçok ülkede seçimlere müdahil oldukları da aynı kaynaklar tarafından iddia edilmiştir.
Jorge Ekibi’nin, bu başarıdaki kilit noktası; hedeflediği ülkede, ilk önce “sosyal ve kültürel istihbarat” çalışması yapan ekibin oldukça profesyonel ve iddialı olmasıdır.
Ülkenin yapısı, kültürü, mukavemet faktörü ve hassas noktaları, halkın karakteristik ve psikolojik yapısı, mevcut iktidar ve muhalefet, ideolojik yaygınlık/ çoğulculuk, teolojik hassasiyet ve demografik yapı üzerinde ciddi alan çalışmaları yapıldıktan sonra “sosyal medya/ siber istihbarat operasyonu” ile planlarını yürürlüğe koymaktadırlar.
Bunun için kendi ‘IT’ ekiplerinin geliştirdikleri “Advanced Impact Media Solution” (AIMS) adlı bir yazılım kullanmaktadırlar.
Çalışan grup, bu yazılım sayesinde her dilde ve her sosyal medya platformunda 30.000 gelişmiş, şifreli ve güvenlikleri alınmış ‘bot’ hesabı kontrol edebilmekte ve AIMS yazılımı içinde oluşturulan sahte profillerle, başlıklar açabilme, sahte haberler oluşturma, çeşitli mesaj servislerinden seçmenlere mesaj atma, sahte ‘blog’lar yaratma, e-posta ve mesaj kutularını 'hackleme', meşru medya yayınlarına dezenforme etme hatta bazı haber sitelerinin editör konsollarına dahi ulaşıp, müşterinin beklentileri yönünde seçime duhul edebilme özelliklerinin olduğu da bilinmektedir.
Bu taktik ve operasyon icrası ile 2015 Nijerya Başkanlık seçimlerinde ciddi bir farkla büyük bir başarı kazandıkları da ilgili videoda açıkça beyan edilmiştir.
Bir diğer seçimlere müdahale etme konusunda, “Wagner” paramiliter gücünün kurucusu Yevgeni Prigojin’le dolaylı olarak bağlantılı olan “İnternet Araştırmaları Ajansı” da (Agentstvo İnternet-İsseledovaniy) (IRA) oldukça ciddi operasyonlara imza atmıştır.
St. Petersburg’taki merkezlerinde 1.000’den fazla çalışanın olduğu IRA, 2011’de Putin’in tekrar seçilmesini protesto eden sosyal medya hesaplarını susturmak, manipüle etmek ve devre dışı bırakmak için kurulmuş, Prigojin tarafından finanse edilen 400 kişilik bir ‘troll’ ordusu ile çalışmalara başlamıştır. Ancak ilerleyen zamanda hedef ülkelerde de etkinlik sağlayan bir güce dönüşmüştür.
2016 ABD seçimlerinde Trump’ın kazanmasında “sosyal medya ve siber istihbarat operasyonları”nın yapıldığı, bu operasyonlar sayesinde Amerikalı seçmenlerin yüzde 64’ünün Hillary Clinton hakkında, kampanya döneminde ortaya çıkan yalan ve üretilmiş sahte haberlerden dolayı zihinlerinin çok karıştığı yapılan anketlerle ortaya koyulmuştur.
IRA sadece ABD ile de sınırlı kalmamıştır.
IRA’nın, AB’nin zayıflatılması adına İngiltere’nin Brexit referandumu ile AB’den ayrılması sırasında, günde 1 milyon 800 bin sosyal medya mesajı ve paylaşımı yaptığı tespit edilmiştir.
BBC tarafından daha sonra Danimarka ve Fransa’daki seçimlerde de ciddi operasyonlarının olduğu iddia edilmiştir.
Demokratik ülkelerin seçim zamanlarında, dikkatlerin dağılması sebebiyle gevşeyen güvenlik önlemleri ve toplumun kutuplaşmasının; siber müdahalelere, manipülasyon - dezenformasyon çalışmalarına ve siber istihbarat operasyonlarına çok rahat bir zemin hazırladığı bilinen bir gerçektir.
Seçim zamanları, resmi ya da gayriresmi herhangi bir servis adına seçimlere duhul etmek için en uygun zaman ve en muazzam şartların oluştuğu ender dönemlerdendir.
Hem IRA hem de “Jorge Ekibi” örneklerine bakıldığında çok ciddi sayılara ulaşan “bot hesaplar”la müşterinin talepleri doğrultusunda sahte başlık ve haber, suni gündem, dezenforme edilmiş, manipülasyona uğramış laboratuvar ürünleri ve çeşitli ‘hack’ yolları ile “demokratik olduğu” düşünülen seçimlerde, sonuçları büyük ölçüde etkileyen operasyonlar olduğu ortada ve nettir.
Bu minvalde yola çıkarsak, sosyal medya kullanımı konusunda halkı bilinçlendirici eğitimler ve seçimler öncesinde, tarafların yürüttükleri kampanyalarda, seçmenleri bu hassas noktalarda; uyanık, bilinçli ve peşin hükümlü olmamaları konusundaki çalışmalar, bu tip operasyonlara karşı alınabilecek yegâne yöntemdir.
.
Serkan Yıldız, dikGAZETE.com
feray dinel 2 yıl önce