Cumhur İttifakı kendi sınırlarına yakın bir oy alarak seçim sonrası ülkeyi karıştırmak isteyenlere fırsat vermedi.
Millet İttifakı Ankara, Antalya, Adana ve Mersin’i alarak motivasyonunu yükseltti.
İstanbul’da belirsizlik devam ediyor.
Seçmen, her zamanki gibi siyasilere gereken dersi verdi. Seçmen, siyasilere siyaseti öğretti.
Seçmene rağmen seçim kazanmanın zor olduğu bir kez daha ortaya çıktı.
Siyasi partiler kutuplaşmanın faydalı olmadığını bir kez daha anlamış oldular.
Siyaset doğru rotasında ilerliyor. Bu iyi bir sonuçtur. Önemli bir kazanımdır.
Tüm siyasi partiler seçimden kazançlı çıktıklarını yaptıkları açıklamalar ile belirttiler. Onlara göre seçimi kimse kaybetmedi.
Herkesin bir şekilde mutlu olduğu, sevindiği bir seçim süreci yaşadık.
Seçmenin dilini iyi anlayan siyasetçiler, gelecek seçimlerde daha başarılı olacaklar.
Seçim sonuçlarına tesir eden en önemli faktör ekonomi oldu.
Ekonomideki kötü gidişatın bir sonucu olarak bazı büyükşehirlerde Cumhur İttifakı seçimleri kaybetti.
Geçim şartlarının zorlaşması, enflasyondaki yükseliş ve döviz kurlarındaki değişkenlik seçimleri net şekilde etkiledi.
Cumhur İttifakı Ankara’yı neden kaybetti?
AK Parti, Ankara için Mehmet Özhaseki’yi aday gösterdiği zaman AK Parti tabanındaki hoşnutsuzluğun ne kadar sandığa yansıyacağı merak konusuydu.
İttifakın diğer adayı MHP seçmeninin, Özhaseki’ye bakışı ise kritik önem arz ediyordu. MHP seçmeninin, ilçe belediyelerinde ittifak adaylarına oy verirken Büyükşehir’de Mansur Yavaş’a oy vermesi aday tercihinin bir sonucudur.
Melih Gökçek yerine getirilen, Ankara’da çoğunluğun bir şekilde sempatisini kazanan ve çalışan Mustafa Tuna’nın neden aday gösterilmediği ise dikkat çekici bir durumdu.
Mansur Yavaş, 2014 seçimlerini az bir farkla kaybederken 2019 seçimlerini, resmi olmayan sonuçlara göre az bir farkla kazanmayı başardı.
Ankara’da seçmen İlçe belediyelerinde ve meclis üyeliklerinde Cumhur İttifakı’nı seçerken, Büyükşehir’de Millet İttifakı’nı seçmiş oldu.
Acaba Özhaseki yerine, milliyetçi ve Ankaralı başka bir aday olsaydı yine aynı sonuç olur muydu?
İstanbul’da şimdilik galip yok!
Cumhur İttifakı, İstanbul’u çok güçlü bir aday ile kazanabilirdi ve o kişi de aday yapıldı.
Binali Yıldırım dışındaki bir aday ile seçime girmiş olsalardı şimdi İstanbul’da bir belirsizlik havası yoktu ve Taksim Gezi Parkı’nda coşku havası hakimdi.
Binali Yıldırım çok iyi çalışarak seçmenin karşısına çıktı ve şimdilik başa baş bir durum var.
Ekrem İmamoğlu, İstanbul’u kazanmak için elinden geleni yaptı ve belki de önümüzdeki beş yıl İstanbul’u yönetecek.
Kazanırsa İstanbul’da Ekrem İmamoğlu ve Ankara’da seçimi kazandığı görünen Mansur Yavaş millete hizmet ederek ve çok çalışarak gelecek seçimleri de garanti almak isteyeceklerdir.
Zaten başka çareleri de yok. Seçmen onlara büyük bir kredi açtı. Onlar bu krediyi boşa harcarlarsa sonraki seçimlerde bir daha seçilme şansları olmayacak.
İstanbul ve Ankara’da İl Genel Meclisi’nde Cumhur İttifakı’nın güçlü olması da dikkat çekici bir durumdur.
Ülkenin doğusunda ise beka tartışmaları meyvesini vermiş gibi görünüyor. Kayyumların başarılı çalışmaları ve Kürt seçmenin sağduyusu ile ülkenin doğusunda beka tartışmaları sonlanmış gibi görünüyor.
Kürt halkı, vatanına sahip çıkarak bölücü fikirleri elinin tersiyle itti.
MHP öncülüğünde başlatılan beka tartışmaları sonucunda seçmen beka sorununu saha dışına itmiştir.
AK Parti, iç muhasebesini yapıp seçmene dokunacak icraatler yaparak gücünü koruyabilir.
Seçmen geçmişte olduğu gibi bugün de hataya prim vermedi.
Bu durum gösteriyor ki “ceketimi koysam kazanırım” dönemi kapanmıştır.
Seçmene rağmen aday gösterilmesi bu seçimde başarılı olamamıştır.
Seçimi geçim kazanmıştır, inat ve tepeden bakma kaybetmiştir.
.
Muhammed Işık, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @leyli_serd , @dikgazete
