USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Seçime 3 yıl varken cumhurbaşkanlığı ilanı!..

Seçime 3 yıl varken cumhurbaşkanlığı ilanı!..
29-03-2025

Seçime 3 yıl varken cumhurbaşkanlığı ilanı!..

Ekrem İmamoğlu, cumhurbaşkanlığı seçimlerine 3 yıldan fazla bir zaman varken ortaya çıktı ve diploma konusunda hakkında soruşturma açılmasına ve aday olamama ihtimaline rağmen cumhurbaşkanlığı adaylığını değil de sanki cumhurbaşkanlığını ilan etmiş bir havayla yurt gezilerine başladı!..

Gittiği yerlerde ne yapacağı veya yapmayacağını söylemek yerine hedefe Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı koydu ve sürekli onunla ilgili konuştu!

Diploma hakkında açılan soruşturmayla ilgili İstanbul Üniversitesi’nin İmamoğlu da dahil 28 kişinin diplomasını iptal etmesinin ardından “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” gibi suçlamalarla kendisi ve yaklaşık 100 kişinin gözaltına alınması, olayı farklı bir boyuta çekti!..

(Burada şunu belirtmeliyiz… Belediyelerin genelinde benzer işler oluyor!.. Müfettişlerin yapılan yolsuzlukları ortaya çıkarması mümkün değil. Çünkü kılıfına uyduruluyor!..

İçeriden ya da iş yaptırılan firmaların şikâyet veya ihbarlarıyla ancak ortaya çıkarılabiliyor!

İmamoğlu’nun şans(!)sızlığı ihbarcıların CHP’li ve büyük ihtimalle içeriden olmasıdır!..)

Ekrem İmamoğlu’nun 15 Mart günü Trabzon’da yaptığı konuşmada kendisine ve çalışma arkadaşlarına operasyon yapılacağını söylemesi ve operasyonlar esnasında gözaltına alınacaklardan birinin, polisleri kapıda avukatıyla karşılaması, bu durumdan haberdar oldukları ve İmamoğlu’nun da apar-topar adaylık açıklayıp, yurt gezilerine çıkmasının nedeni olarak gösterildi!

Çünkü anketlerde Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu’ndan 10 puan önde görünüyordu ve seçime de 3 yıldan fazla bir zaman vardı.

İmamoğlu’nun olayın farkında olduğu ve böyle yaparak, “arkama alacağım rüzgarla, gözaltına alınsam bile bırakılır ve yırtarım” hesabı peşinde koştuğu da dillendirildi!

Netice itibariyle İmamoğlu; “Kişisel verileri hukuka aykırı kaydetmek (135/1), suç işlemek amacıyla örgüt kurmak (220/1), ihaleye fesat karıştırmak (235/1), rüşvet almak (252/2)” gibi suçlamalarla tutuklanırken, ajanslar kısaca; “Terörden serbest, yolsuzluktan tutuklandı” şeklinde haber geçtiler!.. 

Bu gelişme, CHP genel merkezinde hareketlenmeye neden oldu… Ekrem İmamoğlu’nun emanetçisi olarak kabul edilen genel başkan Özgür Özel’in, Saraçhane’de başlatılan eylemde yaptığı konuşma ve ifadelerden “emanetçi” değil, “İmamoğlu’nun özel kalemi” olduğu anlaşıldı!..

28 Şubat cunta darbesini “darbe” kabul etmeyen ve 15 Temmuz’atiyatro” diyenler, aldıkları talimat gereği yolsuzluktan tutuklanan Ekrem İmamoğlu için “bu darbedir” diyerek, halkı sokaklara çağırıp, bazı illerde başlatılan eylemi de “Türkiye ayakta” şeklinde dillendirdiler!..

Saraçhane’de toplananların sayısı, kendilerinin verdiği rakama göre “300 bin” civarındaydı!..

Dolayısıyla Türkiye, ayakta filan değildi!..

Dilek İmamoğlu demişti ki; “Ekrem İmamoğlu milletin haysiyet mücadelesinin simgesidir!

Haysiyet”i Ekrem İmamoğlu’nda arayanların bir araya geldiği bir topluluktu!..

Normal şartlarda böyle bir eyleme kalkışmanın zamanı bu zaman değildi!..

İmamoğlu, tutuklanmış ama yargılanmamış ve suçlu olup olmadığı kesinlik kazanmamıştı!..

Yargılanmasını bekleyebilirlerdi fakat bekletilmediler!..

Taraftarlarını sokağa dökerek kargaşa çıkarıp, avantaj sağlayacağını ve suçluysa eğer, bundan yırtacağını düşünen İmamoğlu’nun talimatlarına harfiyen uyan özel kalem; bundan dolayı sokak çağrısı yaptı!..

Oysa, yapılan açıklamalar, olayın boyutunun büyük olduğu ve CHP genel merkezine sıçrayacağı yönündeydi!..

Böyle bir durumun eylemle ya da “darbe” diyerek önüne geçmek de mümkün görünmüyor!..

Yazık oldu il başkanına!..

Önceki hafta yazmıştık… “Özgür Özel’in emanetçi, gerçek genel başkanın Ekrem İmamoğlu olduğunun farkına varan ve Adana’da topluluğun olduğu bir salonda oradakileri yok sayıp, sadece İmamoğlu’na hitap eden il başkanı, aynen şöyle dedi: “Sizin başarınız, Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olmanız aynen yüzyıl önce olduğu gibi mazlum milletlerin ideali olacak. Sadece Türkiye’yi değil, Ortadoğu’yu da Asya’yı da bu ideale boğacaksınız sayın cumhurbaşkanım. Biz buna inanıyoruz… Biz buna güveniyoruz!..” (*)

Yüzyıl önce olduğu gibi” derken; Ekrem İmamoğlu’nu Atatürk ya da ikinci Atatürk yapmış; milletvekili olabilmek için partilerde oluşmuş ve kemikleşmiş bir tapınma ritüeli gerçekleştirmişti!..

İlginçtir, eski vekil ve il başkanları tarafından Ekrem'i ilahlaştırıp bir tapınma hareketi başlatılmıştı. Birçoğu sosyal medyada paylaşım yaparak, İmamoğlu’nu insanüstü bir varlık olarak gösterebiliyordu! Adana il başkanı öncülüğünde başlatılan bu ayinin son halkası bir zamanlar Kemal Kılıçdaroğlu’na neredeyse secde eden Engin Özkoç ve Sena Kaleli olmuştu!..

Ekrem bizi aday gösterir, tekrar milletvekili olabilir miyim” düşüncesiyle yapılan bu paylaşımlardan çok, o il başkanının konuşması boşa gitti!..

İmamoğlu’nun diplomasının iptalinden dolayı aday olamayacağı ve tutukluluğunun sonucu da bilinmediği için kendisinden artık herhangi bir şey beklenemeyeceğinden, il başkanına yazık oldu!..

Oysa o ritüelin karşılığı genel başkan yardımcılığı filan olabilirdi!..

.

Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com

(*) Siyasette kişiliksizlik!..

https://www.dikgazete.com/yazi/siyasette-kisiliksizlik-7746.html

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?