USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Seçim sonuçları analizi

Seçim sonuçları analizi
15-05-2023

SEÇİM SONUÇLARI ANALİZİ

Seçimlerden bir gün önce sosyal medyada paylaştığım bir yazıda, “Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir, bu seçimlerin galibi Recep Tayyip Erdoğan’dır” tarzında bir söz söyledim. Seçim sonucu ile ilgili tahminim “yüzde 47 Kılıçdaroğlu, yüzde 51 Tayyip Bey oy alır ve Tayyip Bey kazanır şeklinde düşünüyordum.

Milletvekili seçimlerinde ise; yüzde 51 Millet İttifakı, yüzde 49 oranında Cumhur İttifakı’nın oy alacağını ve Meclisteki çoğunluğu yitireceğini değerlendirmiştim.

Ben Sn. Cumhurbaşkanı’nın ilk turda seçileceğini değerlendirmiştim.

Seçim sonuçları açıklanmaya başlayınca MHP ve Yeniden Refah Partisi’nin sürpriz yaptığını AK Parti’nin 18 sandalye kaybına uğradığını ancak Cumhur İttifakı’nın anayasayı değiştirecek çoğunluğa yaklaştığını, seçimin esas kaybedeninin CHP olduğu görüldü.

Her ne kadar CHP’nin çıkardığı milletvekili kazancı 25 olarak görünse de bu artışta ittifak partilerine verilen milletvekili kontenjanından seçilenlerin sayısı 38’dir, yani CHP kendi mevcudundan 13 kişi kaybetmiştir.

Kaldı ki CHP’nin eskiden beri gelen kemikleşmiş oy oranı yüzde 25’dir, şimdi yüzde 25 oy almıştır; bu durumda ittifak CHP’ye ne getirmiştir?

Bu seçim sonuçlarına göre Millet İttifakı partilerinin genel başkanlarının cumhurbaşkanı yardımcısı olma imkânı ortadan kalkmıştır.

İttifak partilerinin liderleri cumhurbaşkanı yardımcısı olacakları için milletvekili seçimlerine katılmamışlar, parlamentoya girememişlerdir.

Düşününüz CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Akşener, Davutoğlu, Babacan artık milletvekili bile değildir.

Dokunulmazlıkları bitmiş, herhangi bir kişi haline gelmişlerdir.

Millet İttifakı liderlerinin siyasi ömrü bitmiştir, bu ağır mağlubiyetten sonra siyasetten çekilmeleri gereklidir.

Bu seçimle birlikte parlamenter sisteme geri dönmek gibi bir mantıksız siyaset, tarihin çöplüğüne atılmıştır.

Türkiye’yi kötürüm etmenin siyasi yolu olan parlamenter sistem bitmiştir.

HDP’in oyları düşmüştür, bunda HÜDAPAR’ın katkısı göz ardı edilmemelidir.

Doğu ve Güneydoğu bölgesinde İslami hareketlerin teşvik edilmesi, seçimlerde ve siyasette öngörülebilirliği artıracak, istikrara katkı sağlayacaktır. Bölücü hareketleri tüketecektir.

Fetullahçı Cemaatin kamuoyunu etkileme araçlarının tesirsiz olduğu ortaya çıktı, siyasette bir ağırlıkları olmadığı görüldü.

Tayyip Bey 5 dönem üst üste seçilerek ve seçimlerden galip çıkarak dünya siyaset tarihine geçecek zaferler kazanmıştır.

Dünyada bir eşi yoktur.

Tayyip Bey, bu başarıyı Küresel Sermayenin sahibi Yahudi Lobisinin düşmanca tutumuna rağmen, krizler çıkartmasına rağmen başarmıştır.

Ayrıca bunun dışında; korona salgını, Ukrayna Savaşı, 18 vilayetimizi yıkan depremler ve borsa/döviz krizlerine rağmen başarmıştır.

Önümüzdeki yıl yapılacak mahalli idareler seçimlerinde CHP’nin büyük şehirleri kaybedeceği ortaya çıkmıştır.

Bu seçimlerde sosyal medyanın ABD merkezli Yahudi şirketlerinin elinde olması bölücü, yıkıcı, ahlaksız, iftira ve karamalar ve insanların namusuyla oynamayı alışkanlık haline getirdikleri görüldü.

Bu zümrenin, proje ve yapmayı küçük görücü hareketlerin gücünün abartarak anlattıklarını gördük.

Bu seçimleri müteakip gecikmeksizin, derhal sosyal medyanın millileştirilmesi yönünde bir çalışma yapılması gerektiği ortaya çıkmıştır.

Seçimlerin en önemli sonucu şu olmuştur:

CHP’den en az 30, AK Parti 267, MHP 51, İYİ PARTİ 44, YENİDEN REFAH 5 olmak üzere TOPLAM: 397 olmak üzere milliyetçi milletvekili Meclise girmiştir.

Anayasayı değiştirecek yeterli çoğunluk sağlanmıştır.

Bundan sonraki süreçte milliyetçi milletvekillerinin birlikte hareket etmesini sağlayacak isabetli politik kararlar alınarak ANAYASA değişiklikleri hızla yapılmalı, milletimiz milli İslami kimliğine ve tarihi devamlılığına geri dönmelidir.

Bundan sonraki süreçte 2 tane daha nükleer santral yapılması başlatılmalı, savunma sanayi yatırımlarına hız verilmeli, hızlı tren hatları yaygınlaştırılmalı, sanayi yatırımları hızlandırılmalı, tarım ve gıdada kendi kendine yeterlilik hedeflenmelidir.

Enerji yatırımlarına hız verilmeli (arama ve sondaj), enerjide ARGE yatırımları teşvik edilmelidir.

İslam ülkeleri ve Afrika devletlerinin silahları ve teşkilatlanması Türkiye tarafından yapılmalı, Türkiye’nin askeri eğitim ve doktrini yaygınlaştırılmalı, İslam ülkeleri ve Afrika ordularının subayları Türkiye’de yetiştirilmelidir.

Dışişleri teşkilatında zümre hâkimiyetine son verilmelidir.

Büyükelçilerin seçiminde daha titiz davranılmalı, milli İslami kimliğe bağlı insanlar görevlendirilmelidir.

Acilen milli sosyal medya kurulmalı Küresel sermayenin Türkiye’nin kaderi ile oynamasına manipülasyon (güdümleme, hileli yönlendirme) yapmasına son verilmelidir. (Bu konu ile ilgili yazacağım)

.

Suat Gün, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?