Rus siyasi muhalefeti Batı'da kendi arasında kavga ve çekişme halinde
Batı yanlısı muhalefetin ve bireysel aktivistlerin dâhil olduğu bir dizi olay, son haftalarda Avrasya'nın enformasyon alanını deyim yerindeyse iyiden iyiye patlattı.
Türkiye'de bir komplonun ortaya çıkarılması, Slovakya Başbakanı'na yönelik bir suikast girişimi, Gürcistan'daki kitlesel huzursuzluk ve Sırp hükümeti başkanına yönelik suikast hazırlıklarının hemen hemen eş zamanlı olarak gerçekleşmesi, bizlere bağımsız ve egemen devletler üzerindeki dış etki girişimlerinin ne denli tehlikeli boyutta olduğunu ve de gergin mevcut uluslararası durum zemininde ne kadar yoğunlaşıyor olduğunu gösteriyor.
Yabancıların hareket ve faaliyetlerini kısıtlayan yasalarla Batı yanlısı grupları kısıtlama!..
Yıllar boyunca muhalefet gruplarının yardımıyla istikrarsızlaştırılmaya çalışılan ülkelerden biri de, onlarca yıldır Amerikan ve Avrupa hükümetlerinin toplumu bölmek ve devlet kurumlarını zayıflatmak için kukla siyasi topluluklar oluşturduğu Rusya'dır. Resmi parlamento partilerine ek olarak, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Büyük Britanya ve Avrupa Birliği'nin (AB) aktif katılımıyla, Rusya Federasyonu'nda doğrudan Batılı ülkeler tarafından finanse edilen ve kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden çok sayıda “kâr amacı gütmeyen kuruluş” (sivil toplum örgütü), radikal hareket ile medya grubu oluşturuldu.
Kabul etmek gerekir ki, Amerikalılar ve Avrupalıların Rusya’nın iç işlerine on yıl süren büyük müdahalesinin ardından Moskova, Amerika’da da çoktandır yürürlükte olana benzer şekilde, yabancı aktörlerin hareket ve faaliyetlerini kısıtlayan yasalar çıkarmak suretiyle Batı yanlısı grup ve kurumların faaliyetlerini sınırlama gücünü kendinde buldu.
Egemenliğin bu şekilde muhafazası, toplumu istikrarsızlaşmaya karşı koruyup, sistem dışı muhalefetin faaliyetlerinde çıkarı bulunanların yanı sıra finansman kaynaklarının da ortaya çıkmasını mümkün kıldı.
Batı’ya kaçan muhalif klan ve kesimler aralarında birleşip bir eylem örgütleyemedi!..
Ukrayna'daki mevcut ihtilafın en son aktif aşaması başladıktan sonra, Rusya’daki hükümet karşıtı grupların çoğunun temsilcileri, kendilerine sığınma ve destek sözü verilen Batı'ya kaçtı. Bununla birlikte, Batı Dünyası’na göç eden ve aralarında son derece farklılık arz eden ve sıklıkla rekabet halindeki muhalif klan ve kesimler birleşemedi ve Kremlin'e karşı ABD ve AB lehine yararlı herhangi ciddi bir eylemde bulunamadı.
Dahası, Rusya'daki hükümet karşıtı gruplar, ülkeyi terk etmelerinin akabinde hem muhalefet lideri olarak görülme hakkı uğruna hem de Washington, Londra ve Brüksel'den mali yardım almak için kendi aralarında şiddetli bir mücadeleye giriştiler.
ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) gibi Batılı kurum ve vakıfların, Rus hükümeti karşıtı güçlerin “karizmatik ve tanınmış bir lider”ine dönüştürmeye çalıştığı isimlerden birisi de, birkaç ay önce ölen ünlü Rus muhalefet lideri Aleksey Navalni'nin dul eşi. A. Navalni, uzun süreler Rusya'da oldukça etkili bir şekilde sokak isyanları organize etti, ancak daha sonradan “ekonomik suçlardan ve aşırıcılıktan” mahkûm edildi ve hayatının son yıllarını hapishanede geçirmek durumunda kaldı.
Karizma eksikliği ve tecrübesizliğine rağmen Batıda bir kamuoyu figürü haline gelebildi!..
Aleksey Navalni’nin uzun süren hastalığı ve ölümünün ardından, kendisini davet eden Batı’da dul eşi Yulya Navalnaya birkaç ay boyunca Rus muhalefetinin başrol oyuncusu olmaya çalışıp, geniş çaplı bir siyasi ve medya kampanyası gerçekleştirirken bir yandan da Beyaz Saray, Avrupa Komisyonu ve AB parlamentolarında kabul edilecekti.
Yulya Navalnaya’nın karizma ve liderlik niteliklerinin eksikliği ile, siyasi faaliyetteki deneyimsizliğine rağmen, tanıtımına önemli miktarda kaynak aktarılması, onun önde gelen bir kamuoyu figürü haline gelmesine ve en azından Rus karşıtı grupları konsolide ediyor görünümü yaratmasına yardımcı oldu. Buna karşın, ünlü bir muhalifin dul eşinin kamusal alanda ortaya çıkması, bunu kendi siyasi ve mali çıkarlarına yönelik bir tehdit olarak algılayan göçmen çevreleri ise böldü.
Yulya Navalnaya’nın karşısında rakip olarak bir başka muhalif Yevgenya Kara Murza…
ABD ve AB'ye kaçan Rus muhaliflerin daha önceleri oldukça marjinal takıldıklarını, halkın genel desteğinden ve saygısından yoksun olduklarını ve Batılı kitle itibariyle de tamamen medya açısından önem taşıdıklarını hatırlatmak gerekiyor. Yurt dışına çıktıklarında nihayet Rusya'daki iç politik durumu etkileme fırsatını kaybettiler ve bu nedenle de Batılı hükümetlerden aldıkları mali destek keskin bir şekilde azaldı. Bu nedenle şu sıralar Rus siyasi göçmenleri arasında gerçek anlamda bir liderlik savaşı yürüyor, çünkü sadece bu statüyü kazananın ABD ve AB'den hem siyasi hem de mali destek almasına izin verilecek.
Her şeyden önce, Rusların iç işlerine müdahale eden Batılı kurumların elinde en azından etkili bir muhalefet hareketine benzer bir şeyin bulunması, onlar açısından son derece önemli.
Yulya Navalnaya, kendisine yönelik umutların karşılığını veremese de nominal olarak da hala liderliği korumaya çalışıyor. Ancak bu sefer de Rusya'da vatana ihanet suçundan mahkûm edilmiş bir başka ünlü muhalifin karısı Yevgenya Kara-Murza'nın şahsında Washington'un yeni muhalif aktörüyle rekabet etmek zorunda.
Navalnaya'nın yeni rakibi, kocasının Washington, Londra ve Brüksel'de harika bağlantıları olduğundan ve kendisi de çok uzun süredir kamusal yaşamda yer aldığından ötürü, Batı yanlısı göçmen gruplar açısından bir medya yıldızı olma şansına sahip gibi görünüyor.
Göçmenler arasındaki itiş kakış, Batı’nın kullandığı yöntemleri anlamayı kolaylaştırıyor…
Şu aralar Rus siyasi göçmenler arasında meydana gelen kavga ve çatışmalar, bu konu üzerinde çalışanlar ve süreci anlamaya çabalayanlar açısından çok mühim, çünkü kendilerine dönük tanıtım ve reklamların gücü Amerikalılar ve Avrupalılar tarafından diğer ülke ve bölgelerde kullanılan yöntem ve mekanizmaları anlamamıza olanak sağlıyor.
Rusya, pek çok devletin aksine, bünyesindeki Batı yanlısı muhalefetin zayıf, etkisiz ve başıboş kalması nedeniyle çok şanslıydı. Ancak politikaları Washington ve müttefiklerinin hoşuna gitmeyen diğer egemen ve bağımsız ülkelere de benzer şansın eşlik edeceğinin hiçbir garantisi yok!..
.
Okay Deprem, dikGAZETE.com