Rus gazetecilere yapılan saldırılar tüm gazetecileri hedef haline getiriyor
MOSKOVA
Rusya ile Ukrayna arasında devam eden çatışmaların şiddeti son günlerde artıyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’nın doğusu için emrini verdiği özel askeri harekatların ilk gününden bugüne kadar birçok sivil ve kamu alanları zarar gördü. Ancak en dramatik durum ise gazetecilere yapılan saldırılar oldu.
Öncelikle gazeteciler tüm riskleri alarak zaten bu mesleği seçmiş, yerel ve dünya kamuoyuna bilgi ve görüntü servisi yaparlar. Daha önce Rostov Bölgesi’nde bulunmam ve Donbass Bölgesi’nden çatışmaları yerinde görüntülemek için görev almıştım. Elbette bu riskleri bilerek hem kendi güvenliğimden sorumluydum hem de Rus tarafının gazetecilerin güvenliğini sağlama konusundaki hassasiyetini de gördüm.
Kaldı ki yakın gazeteci arkadaşlarım Donbass Bölgesi’nde incelemeler yaptığında da onların güvenliği sağlanmıştı. Haliyle kamuoyuna yerinden bilgi aktarılırken güvenlik önlemlerinin alınması da rahatlatıcı bir durumdu.
Diğer taraftan Kiev tarafının kontrolü altındaki gazeteci dostlarımızın yaşadığı sorunları da kendi ağızlarından duyduk. Özellikle bir gazeteci dostumuzdan yerel yönetim tarafından rüşvet istenmesi, gazetecilerin korunmasına yönelik tedbir alınmaması ve ulaşım halindeyken kaza yapan bir gazeteci dostumuza sağlık hizmeti verilmemesi daha sonra verilse bile para ödemek zorunda kalması, Kiev tarafının gazetecileri koruma konusunda ne kadar yetersiz ve fırsatçı olduğunu gösterir.
Elbette Rusya’nın taarruzlarında zarar gören gazetecilerin olduğunu duyduk. Ancak bu gazeteciler için herhangi bir koruma bile sağlanmamış üstelik Kiev tarafının işleri zorlaştırıcı hamleleri nedeniyle gazetecilerin kendi güvenliğini alamaması da acı vericiydi.
Çatışmalarda hangi taraf olursa olsun gazetecilerin sorumluluğu alınmalıdır. Savaş bölgelerindeki gazetecilerin durumu Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF), Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) ve Birleşmiş Milletler’in sivil misyonları tarafından takip edilir. Zaten uluslararsı hukuka göre de gazetecilerin dokunulmazlığı vardır ve gazetecilerin kasıtlı olarak saldırıya maruz kalması, uluslararası ceza mahkemesi üzerinden de uluslararası hukuk konusu olur. Gazetecilere yapılan saldırılar cezasız kalamaz.
Bunun yanı sıra dünyanın birçok noktasında yaşanan savaş ve çatışmalarda zarar gören gazetecilerin durumu da yine gazeteci örgütleri tarafından yakından takip edilirken birçok gazetecinin hedef haline gelmesine karşı da bu örgütler, ortak tavır koyar.
İşte tam da bu noktada gazetecilerin meslek örgütleri, saldırıya maruz kalan Rus gazetecilere de sahip çıkmalı.
Rusya’daki medya kuruluşu Izvestia’nın muhabirlerinden Alexander Martemyanov, Ukrayna tarafından yapılan drone saldırılarıyla yaşamını yitirdi. Bu saldırıda 5 gazeteci de yaralandı. Asıl kritik olan durum, gazetecilere yapılan saldırının hedef gözeterek yapıldığı iddiası. Ukrayna tarafının bu iddiaya yanıt vermemesi de aslında suçlamaları da kabul etmesi anlamına gelir.
Ukrayna’daki çatışmada zarar gören gazeteciler, batılı veya Kiev tarafının gazetecileri ise bugüne kadar dünya kamuoyundan tepkiler çok sert oldu. Ancak bugüne kadar birçok Rus gazeteci, hedef gözeterek ve terör saldırılarıyla öldürüldü.
Buradaki çifte standardın ortadan kaldırılması gerekir.
Rus gazetecilere yapılan saldırılar ve cinayetler, Uluslararası Ceza Mahkemesi konusu olmalı. Aynı zamanda Sınır Tanımayan Gazeteciler ve Gazetecileri Koruma Komitesi gibi kuruluşlar bu saldırılara dair ses çıkarmalı.
Artık tarafı ne olursa olsun gazetecilere yapılan her bir saldırı, yeni bir saldırının da habercisi olmaya başladı. Tepki konulmayan her saldırıdan sonra gazeteciler daha net bir şekilde hedef haline gelebiliyor.
Bu nedenle birçok diplomatik görevde bulunmuş, kriz bölgelerinde çalışmış, ulusal ve uluslararası alanlarda da mesleğini hala sürdüren bir gazeteci olarak, Rus gazetecilere yapılan saldırıların da güçlü bir şekilde kınanmasını arzu ederim.
Çünkü bugün, Rus gazetecilere yapılan saldırılar yarın bizim güvenliğimiz için de tehlike nedeni olabilir.
Bu nedenle bugüne kadar çatışmalarda yaşamını yitiren tüm gazeteci dostlarımıza şükranlarımı iletirken ailelerine de sabır dilerim.
.
Erhan Kuadzba, dikGAZETE.com