USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Romen Diyojen filmini biz yapmalıyız!

Romen Diyojen filmini biz yapmalıyız!
23-06-2022

ROMEN DİYOJEN FİLMİNİ BİZ YAPMALIYIZ 

Bilindiği gibi Kapadokyalı Romen Diyojen, Alpaslan ile Malazgirt’te yapmış olduğu savaşı kaybetti ve esir düştü. Sultan Alpaslan, O’na bir esir gibi değil, sekiz gün bir misafir gibi davrandı.

Hatta esirler arasından istediklerini yanına almasına izin verilmiş; tâbi bir hükümdar olarak imparatora elbise, başına külâh giydirilmiş ve eline de üzerinde Kelime-i Şahadet yazılı bir sancak verilmişti (Osman Turan).

Sultan, yapılan antlaşmadan sonra on bin dinar para vermiş ve Türk askerinin koruması altında Gümüşhane’ye kadar göndermişti.

Romen Diyojen, Erzurum’a geldiğinde Türk kıyafetlerini çıkarmış, geldiği yolu takiple Sivas, Niğde ve Karaman yoluyla Beyşehir Bağırsak-dere Boğazı’nda bulunan Bal-kayası kalesine (Melissopetrion) gelmiş ve burada, İstanbul’da yapılan bir darbeyle düşük ilân edildiğini ve yapılan antlaşmanın tanınmadığını öğrenmişti.

Buradan da, asker devşirmek için Asya eyaletindeki Yalvaç-Gelegermi (Dakai/Dokeia) kalesine gelmiş, Kemer Boğazı’ndaki (Firikya Hellespont) Krispin adındaki Frank komutanını yanına çağırmış, fakat o, yeni imparator kukla VII. Mihail Dukas’ın tarafına geçtiği için gelmemişti.

Romen Diyojen, Gelegermi önündeki savaşı kaybetmiş ve Anayol’u (Kıral Yolu) takiple Ulukışla yanındaki Tyropoion kalesine çekilmişti.

Zamanında kendine iyiliği dokunmuş olan Adana valisi Haçatur, O’nun bu hâline acımış ve Adana’ya götürmüştür.

Bizans, bu defa Diyojen üzerine Mut-Silifke yoluyla yeni kuvvet göndermiş ve Haçatur ile Bizans, Adana’da savaşa tutuşmuştu.

Haçatur yenilmiş, kaleye çekilen yakışıklı imparator Diyojen ise, vücut azalarına zarar verilmemesi şartıyla keşiş olmayı kabul etmiş ve teslim olmuştu.

Diyojen, siyah keşiş elbisesi içinde ve katır sırtında Anayol’u takiple hüzün yüklü olarak Kemer Boğazı’na, oradan da Roma Askerî yolu ile Bozdurmuş-beli ve Kara-hisar (Afyon) üzerinden Kütahya’ya getirilmişti. Burada sözünde durmayan kukla imparator tarafından acemi bir Yahudi hekim eliyle kör edildi.

Gözleri iltihaplandı, kafası şişti; büyük acılar ve ıstıraplar içinde 04 Ağustos 1072 tarihinde Kınalıada’da öldü. Diyojen’in Malazgirt yürüyüşü için “Harita 1”e (en üstte) bakınız.

Bunu haber alan Sultan Alpaslan çok üzülmüş ve beylerine Anadolu’nun fethini buyurmuş ve böylelikle kadim topraklarımız için yeni sevdamız başlamış bulunuyordu.

İmparator Diyojen ve İmparator Botaniyates’in hemşehrileri olduğu için onları çok seven ve hangi Antalya’dan olduğu bilinmeyen Antalyalı Mihail’in Malazgirt seferi sırasında anlattığına göre Diyojen, Kemer Boğazı’ndaki ırmağı (Sangarios) geçtikten sonra kendisi evlerde kaldı; buğday tarlalarında çadırlı ordugâh kurduracağına, yokuşlu ve taşlık yerde ordugâh kurdurdu ve askeri açıkta yatırdı.

Bu bölgeyi iyi bilen Diyojen, Afşin Beyin baskını, dolayısıyla dağlara kaçan Rumları buldu ve onlara moral verdi.

Kayseri-Pınarbaşı’nda ekinlere ve hayvanlara zarar veren askerler ile ücretli asker Sarmat Türklerini cezalandırdı. Malazgirt’te bir Türk’ün yük hayvanını çalan Rum askerinin burnunu kestirdi.

Romen Diyojen, Karaman ve Niğde ilindeki topraklarda doğmuş olmalıydı. İnsanlar, bugün olduğu gibi o zamanda da hemşehricilik yapıyor olmalıydılar. Diyojen’in kumandanı Alyates de Kapadokyalıydı.

Yaklaşık 4-5 yıl evveldi. O günler “Kuzey Haber Ajansı”nda çalışan Ahmet Bağçeci Beye, Romen Diyojen’in filmini, bizim yapmamızın uygun olacağını söylemiştim. “Bu sayede Sultan Alpaslan’ı da anlatmış oluruz” demiştim.

Ahmet Bey de, “benim gibi Diyojen de Kayserilidir, iyi olur” demişti.

Ahmet Bağçeci Bey yapmasa veya yapamasa bile, yapacak olanlar için Romen Diyojen hakkında bazı bilgiler vermek ve yanlış bilgileri düzeltmek istiyorum:

İmparator 10. Konstantin’in ölümünü fırsat bilerek ayaklanma teşebbüsüne girişen ve bir Ermeni’nin ihbarı üzerine Hadrianopolis’te yakalanan 30 (35) yaşlarındaki Romanos Diogenes, İstanbul’a getirildiğinde İmparatoriçe ile karşılaştı ve sonunda İmparatoriçe ile evlenerek Roma imparatoru oldu (1068-1072) (Eyice, 1971: 9).

Buradaki Hadrianopolis, bugünkü Edirne değil, Gelendost-Kötürnek köyüdür. Yine Antalyalı’nın verdiği bilgiye göre Diyojen, 1068, 1069 ve 1071 yıllarında şarka üç sefer yaptı ve her üç seferde de Kemer Boğazı’ndan geçerek gitti.

Diyojen’in Uluborlu’da bir heykeli bulunmuştur. 35x40x98 cm ebadındaki taşta “Romanos Diogenis, Sozopolis 1069” yazısı kazılıdır (Demirdal, 1968: 36, 66).

Uluborlu’da başka hiçbir Bizans imparatorunun heykeli yokken Romen Diyojen’in bir heykelinin bulunmasının anlamı nedir?

Bu hususu sorduğum Prof. Bahri Ata, “Diyojen, Uluborlu için bir iyilik veya bir hayır yapmış olabilirdedi.

Tercüme kaynaklarda Bulgaristan’da bulunduğu söylenen Preslav, Nikopolis, Dristra, Triaditza, İstros (Tuna), Yüz Tepeler, Boulgarophygon, Philippopolis ve saire gibi birçok isim, Hoyran Gölü garbındaki Uluborlu-Senirkent ovasındadır.

Bulgarlar, Hoyran Gölü civarında “bir göçebe Bulgar devleti” kurmuşlardı ve imparator Monamahos, 1048 yılında şarka gönderdiği Peçeneklerin de Bulgarlar gibi “göçebe bir devlet” kurmalarından endişe ediyordu (Skilizes, 2016: 196, açık. 986).

Romen Diyojen’in daha önce askerî vali olduğu Triaditza (Sredec), Bulgaristan’da değil, Uluborlu’nun 4-5 binmetre kadar kuzeyindeydi (Eyice, 1971: 9).

Göçebe Bulgar devleti sırasında ve Peçenekler, Bulgaristan’da bulunan birçok ismi Hoyran Gölü çevresi ve Uluborlu-Senirkent ovasına taşımışlardı. Bu bilinemediği için buradaki olaylar Bulgaristan’a taşınmıştı.

Romen Diyojen’in bir dönem Tuna kıyısında valisi olduğu Sredec ile Sardica’nın aynı kelime olduğu anlaşılmaktadır.

Preslav, Büyük Preslav ve Bitzina (Becene) Uluborlu, Dristra ve Nikopolis Senirkent-Uluğbey, Philippopolis ise Hoyran Gölü batı kıyısında idi.

Antalyalı’nın alttaki kaydı ve 1048 yılı Peçenek olaylarında geçen Triaditza, Sardike, Sardica ve Sredec, hepsi de aynı yerdi.

IV. Mihail, ordusuyla şimdi Triaditza denen Sardike’ye vardı (Antalyalı, 2008: 26). (1059’lar) Batı yanda Sarmatlar, halk tarafından Peçenekler adı verilen, Tuna’ya (Papa çayı) yakın yere yerleşmiş olan İskitlerle birlikte hareket etmeye başladıklarından, Komnenos, Rum ordusunu onlar üzerine göndermeye karar verdi. Sardike’ye kadar vardı (Antalyalı, 2008: 76).

İmparator Dukas’ın sonuna doğru, kendisine Sardike valiliği emanet edilen Romen Diyojen, Sarmatlar’dan yararlanmayı düşündü.

Sarmatlar, Diyojen’e saygı gösteriyorlardı. Çünkü onu İstros kıyısındaki komşu kentlerin yöneticisi olduğu dönemden tanıyorlardı.

O Peçeneklere karşı bir hareket başlatmıştı ve eğer Nikoforos Botaniyates onu kurtarmamış olsaydı ölecekti (Antalyalı, 2008: 105).

İşte Malazgirt seferinde Pınarbaşı’nda cezalandırılan Sarmatlar, Şuhut civarında Bizans ordusuna dâhil olmuşlardı.

Biz, Halkokondiles’ten Sarmatların Şuhut civarında bulunduklarını kesin olarak anlamıştık. Senirkent ovasında Osman Beyi, bu Sarmatlar yenmişti. Burada zikredilen Tuna (İstiros) Papa çayıydı (Halkokondiles, 2010: 23).

Yukarıdaki ifadeler ile Peçenek Kegen’in oğlu Galinos/Koulinos’un, Tuna boyu valiliğinden tanıdığı Katakalon Kekaumenos (Kurat, 2016: 170, Skilizes, 2016: 191) ve Tuna boyu valisi Leon Nikerites kaydından (Anna, 1996: 558), Kekaumenes, Botaniyetes, Diyojen ve Nikerites’in Uluborlu-Senirkent ovasında valilik yaptıkları anlaşılıyor.

Bunun gibi Paristrion (Tuna boyu) valisi denilen Leon Nikerites, Monastras, Ouzas (Oğuz), Lebunes, hem Rum-Peçenek, hem Rum-Selçuklu, hem de Kuman-Peçenek savaşının kahramanlarıydılar (Anna, 1996: 217, 264, 403, 483; 237-38 vd., 449, 461; 463, 489, 491).

Nikerites Senirkent, Monastras Kundanlı, Lebunes Barla önündeki ovanın kumandanı idiler.

Lebuniyon savaşı, bu Lebunes’in yerinde yapılmıştı (Anna, 1996: 250-257; Topraklı, 2018: 72-86, Hamideli Tarih 05). Bu konularda dikGAZETE’de 03 ve 09 Haziran 2020 Peçenekler: Yeni Bir Yorum: 1 ve 2; 17.09.2020 Peçenek Tatış (Tatou) ve 03.04.2021 Skilizes Tarihi olmak üzere dört makale (*) yazdım (bk. Harita 2).

Umar, Anna’nın İstiros ve Danubis dediği iki nehre de, Tuna der (Anna, 1996: 475, 3). Hâlbuki Umar’ın Tuna (İstiros) dediği, umumiyetle Uluborlu Papa çayıdır. Triaditza, Uluborlu (Bitzina) çayının Papa çayına döküldüğü yerdedir; burası bir limandır (el-İdrîsî, 1889: II, 809) ve Paristrion, Papa çayının sağ veya güney tarafıdır.

İmparator, Fokas’a haber vermeden Bulgaristan’ı işgale yöneldi. Triaditza’daki (Eski adı Sardica) patikalardan ve ormanlık alanlardan yoluna devam etti. İmparator, dağ yolundan kaçarak Filippopolis’e sığındı (Skilizes, 2016: 79).

Filippopolis (Philippoupolis), Eski Hoyran Gölü’nün batı sahilinde ve Poymanen veya Lampsakos’un yerinde olmalıydı (bk. Har. 2).

Fokas ve arkadaşları, kuşatmayı haber vermediği için imparatora kızgındı. Onun için 15 Ağu. 987 tarihinde Fokas’ı imparator ilân ettiler ki, tam bu arada Skleros, Suriye’den kaçmıştı (Skilizes, 2016: 80).

Bütün bu kayıtlardan anlaşıldığı gibi Romen Diyojen’in 1060’lı yıllarda valilik yaptığı yer, Uluborlu-Senirkent ovasıdır.

Lampeli (Senirkent-Uluğbey/İlegüp) denilen Botaniyetes de aynı bölgenin kumandanı idi. Bugüne kadar Hoyran Gölü çevresinde bir “göçebe Bulgar devleti” ve Peçenekler’in de aynı bölgede bulundukları bilinememiş ve tamamen yanlış bir tarih anlayışı ortaya çıkmıştır.

Diriliş Ertuğrul” dizi filminde olayların yeri de tamamen yanlıştır.

Romen Diyojen’in filmi, yukarıda vermeğe çalıştığım doğru bilgiler ışığında yapılmalıdır.

.

Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com 

Kaynak ve Tetkik Eserler

Anna Komnena (1996): Alexiad: Malazgirt’in Sonrası, Çeviri: Bilge Umar, İnkılâp Kitabevi-İstanbul

Attaleiates (Antalyalı), Mikhael (2008): Tarih, Çeviri: Bilge Umar, Arkeoloji ve Sanat Yayınları-İstanbul

Demirdal, Said (1968): Bütünüyle Uluborlu ‘Monografi’ -İstanbul

Eyice, Semavi (1971): Malazgirt savaşını kaybeden IV. Romanos Diogenes, Türk Tarih Kurumu, Ankara

Khalkokondiles (Halkokondiles), Laonikos (2014): The Histories, 1. Bölüm, Çev. Kaldellis, Anthony, Londra

Skylitzes (Skilizes), Ioannes (2016): Bizans Tarihi, Terc. Hatice Bolat, Y. Lisans Tezi), MÜ., XII-XXIII Bl. (959-1057) yılları, s.1-233.

Topraklı, Ramazan (2011): Değişen Coğrafya ve Miryokefalon Savaşı, 2. Baskı, Semih Ofset-Ankara

 

(*)

Peçenekler: Yeni bir yorum 1 -Göller Bölgesi’ndeki Ortadoks Türkler-

Anadolu ve Peçenekler: Yeni bir yorum 2 

Peçenek Tatış, Bitzina - Becene Bazarı ve Pentapolis 

Skylitzes Tarihi: İskit, Pankaleia ve Polemon Savaşları -Yapboz tamamlanıyor-

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Prof.Dr.Kamil Ufuk BİLGİN
Prof.Dr.Kamil Ufuk BİLGİN 2 yıl önce
Tv film ve dizileri, tarihten esinlenilerek ve kahramanların adlarını da kullanılarak yapılmakla birlikte, ne yazık ki gerçekleri değil, ticari amaç uğruna kendi yazdıkları senaryolar tiyatral hale getirilip, seyirciye sunulmaktadır. Bu nedenle, R.Topraklı'nın önerdiği esaslara göre ve belgesel nitelikte bir film veya dizi çekmek, kendi tarihini Tv'den öğrenen halkımız için çok yerinde olacaktır. Konu sıkıntısı çekip, Güney Kore dizilerinden senaryo apartan Türk film ve dizi sektörüne duyurulur.