“İnsanlar ve Soytarılar”ı hazırlıyoruz.
İnsan Yayınları, Ali Bulaç’tan haber geldi.
Oyun projesi; Orçun Sonat ve Müslüman olmuş bir Ermeni var işte, bizim Haşmiş de yönetmen. Eyüp Can yazar onu da tanıyorum.
Bizim bir tanemiz Necati abi, bu projeye de sponsor; bize olduğu gibi.
Bir de siyahi balıkçı bulmuşlar Rolü malum.
İkinci toplantıya teksti okuyup gittim.
- Oyun daha ham, çok çalışılması; hale-yola sokulması gerekir!.. Hem ne zamana düşünüyorsunuz çıkarmayı?
- Ramazan’a…
- Yetişmez!.. Hem saat kaçta oynayacaksınız?
- Teravih zamanı.
- Hiç olmaz!.. “Namaza gitme, oyuna gel” denilmez…
Orçun lafa girdi:
- Yani “ben olmayacağım” mı diyorsun?
- Yok!.. Olmanın yollarını arıyorum.
Bizim ekip de bozuk. “Ne yani biz buradayken onlar da kim oluyormuş” havalarındalar.
Haşmet Zeybek’e tel açtım:
- Haşmiş!.. Maocu ideolojiyle İslam’ı nasıl anlatacaksın?
- İkisi de köylü ideolojisi!
- ?.. ?.. ?.. Peki zengin Hz. Ebubekir’i nereye oturtacaksın?
- Önce iç devrimini tamamlıyor, sonra dış devrimini tamamlıyor!..
Olmadı tabii…
İlk oyunlardan birine gittik; sponsorla birlikte.
Arada;
“Biz verdiğimiz parayı helal ediyoruz, ancak olmamış sürdürmesinler burada bitirsinler” dendi.
Ertesi gün gittim.
Yok seyirci kötüydü, arkadaşlar düşüktü filan; tiyatrocu bahaneleri.
Oyunda yalnız Müşrik rollerinde merhum Mimi Sertoğlu, Muhlis Asan ve Ali Yaylı iyiydiler.
Yine bişey demeyecek Haşmiş’in buluşu “Play Back” yerine “Play Zeybek” diye bir buluşa da imza attığını, ezanı arkadan yazarın okuyup “Ball” rolündeki balıkçının önde ağzını oynattığını yazmayacaktım ancak turneye çıkacaklarını öğrenince “Milli”ye yazdım; seyirciyi uyardım.
Çünkü Haşmiş sanırım “Türkiye” ile söyleşi yapmış:
“Mimar Sinan, nasıl ‘Selimiye ustalık eserimdir’ demişse, ben de ‘Bilali Habeşi ustalık eserim’ diyebilirim rahatlıkla.”
Turne felaketmiş; sadece oyun değil ekip de.
Ardından bizim için çok zor oldu; zaten tiyatro karşıtı seyircinin izleminini silmek.
Ne güzel komşumuzdun sen davadan, Haşmiş.
ULVİ SÖZLER -1
ERKEKLER KADINLARI KAFALARINDAKİ GİBİ SANDIKÇA, KADINLAR ERKEKLERİ KAFALARINDAKİ GİBİ İSTEDİKÇE ANLAŞAMAZLAR...
-"Garip ama Türkiye" Kitabımdan-
.
Ulvi Alacakaptan, dikGAZETE.com