USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Putin’in seferberlik kararı ile Kırım Tatarları için iki seçenek; cephe ya da göç!

Putin’in seferberlik kararı ile Kırım Tatarları için iki seçenek; cephe ya da göç!
27-09-2022

“Bazen plan ne kadar dikkatli ve iyi kurulursa kurulsun dış kuvvet ve etkilerle değişir, bozulur. İşte talihe ya da talihsizliğe bu yüzden inanırız.”

John Steinbeck 

Kırım Tatarlarının, Sibirya ve Orta Asya çöllerine büyük trajedi ile (1944 Mayıs) sürgün edilişlerinin üzerinden 78 yıl geçti.

1944’de sürgüne gönderilen Kırım Tatarları, anavatana dönme hakkını 1989 yılında elde ettiler. 

Tatarlar için anavatana dönüş, çok da kolay olmadı çünkü Kırım’a dönen Tatarları çok ağır şartlar bekliyordu. 

Rus ve Ukrayna dini, dili, kültürü karşısında siyasi, ekonomik ve kültürel olarak hem güçsüz, hem de yapayalnızdılar. 

33 yıl evlerini, bağlarını, bahçelerini, işlerini kurmaya çalıştılar. 

1989 yılından 2014’e kadar Ukrayna bayrağı ve kanunları altında Kırım’da doğan kuşak, bugün 33 yaş sınırındadır. 

2014 ilhak referandumu sonucunda Kırım’ın Rusya’ya bağlanması, Tatarlar için 1944 sendromuna geri dönüş oldu.

2022 Şubat Rusya - Ukrayna savaşı, Kırım Tatarları için büyük bir karamsarlık ve ikinci sürgünün başlangıcı oldu. 

Son 6 ay içerisinde imkanları olan insanlar Ukrayna, Polonya, Avrupa ve Türkiye’ye göç etmeye başladılar.

2014 yılından beri Rusya’nın Kırım’ı ilhakı, Tatar Müslüman toplumu için büyük belirsizlik ve karamsarlığı besledi. 

Putin rejimi, şimdi de gençlerini zorla askere alarak Ukrayna cephesine, gönderirken en zor olan Ukrayna’ya karşı savaşmak istemeyen Tatarların durumu?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçtiğimiz 24 Şubat'ta verdiği askeri emirle başlayan Ukrayna'nın işgal girişimi, Rus liderin planladığı gibi gitmeyince işgalin 210. gününde kısmi askeri seferberlik ilan edildi. 

Rusya'da tepkilere neden olan seferberlik ilanının ardından binlerce Rus ülkeyi terk etmeye başladı.

Rusya'nın ilan ettiği seferberlik, Dağıstan'da ve Sibirya'nın Yakutsk kentinde protesto edilmeye başlandı ve Moskova sokaklarının karışmasına da neden oldu. 

Seferberlik ilanına tepki gösterenler sokaklara çıktı ve kararı protesto etti. 

Ülkeden gitme imkanı olanlar ise sınırlarda kuyruğa girdiler.

Askere çağrılma endişesi yaşayan Ruslar, Türkiye, Ermenistan ve komşu ülkelere akın etmeye başladı. 

Rusya-Gürcistan sınırındaki "Yukarı Lars" Sınır Kapısı’nda 6 kilometrelik araç kuyruğu oluştu.

Bazı Rus vatandaşları uzun kuyruk ve trafik nedeniyle geceyi arabalarında geçirmek zorunda kalırken, sınır kontrolleri sıkılaştırıldı. Bazı Rusların gece ‘scooter’ ve bisikletlerle sınırı geçtiği belirtilse de bunun kısa süre sonra yasaklandığı öğrenildi.

19-60 yaş gurubunun askerlik eğitimi seferberlik uygulaması ile yurt dışına çıkmaları yasaklandığı haberleri büyük tedirginliğe sebep olmuş durumda.

Kremlin kaynakları, seferberlik çağındaki (18-65) tüm erkeklerin Çarşamba gününden itibaren Rusya’yı terk etmelerini yasaklama planlarının olduğunu bildirdi.

Almanya’dan, Rusya'dan kaçışlarla ilgili dikkat çeken bir açıklama geldi.

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yaptığı açıklamada, askere gitmek istemeyen Rus vatandaşların iltica başvurusunda bulanabileceğini söyledi.

Baskıyla tehdit edilen Rusların, Almanya’da uluslararası koruma alması gerektiğini söyleyen Faeser, "Putin’in rejimine karşı çıkan ve bu nedenle kendilerini büyük tehlikelere atanlar, Almanya'ya iltica başvurusunda bulunabilir" dedi. 

Faeser ayrıca, Almanya'nın aylardır zulüm gören ve tehdit edilen Rus rejim karşıtlarını kabul ettiğini de hatırlattı. 

Özellikle Kırım’da yaşayan Müslüman Tatar toplumun da asker olarak cepheye gidecek olmaları, büyük bir tedirginlik oluşturmaktadır.

Birçok Tatar Aileleri, Türkiye’ye gelmek için yollar aramakta, ne yapacaklarını soruyorlar. 

Bazı gençlerin seferberlik kapsamında zorla orduya çağırılmaları, 18 Mayıs 1944’te dedeleri, babaları büyük sürgünde acılar, ölümler yaşayan 3. kuşakta ayrı bir endişe oluşturmaktadır.

Kırım Tatar Milli Meclisi, Kırım Tatarlarından Putin'inorduya katılın” çağrısına -seferberlik çağrısına-, uyulmamasını talep etti...

Seferberlik emri, Kırım'a da ulaştı ve silah altına alınan gençlerin yüzde 80'inin Tatar Türkleri olduğu bildiriliyor.

Bu seferberlik, Kırım Tatarları için ne anlam ifade eder” diye düşünürsek Rusya, Kırım'daki Tatar nüfusuna iki seçenek sunmuş oluyor; cephe ve göç!.. 1944 pozisyonuna dönüş yani Tatarlardan arındırılmış bir Kırım.

Ukrayna savaşı ile birlikte Rusya’nın Kırım Türklerine karşı uygulayacağı savaş politikası merak ediliyor.

Kırım’daSeferberlik” perdesi altında orduya alınacak kişilerin listesi yayınlandığında doğal olarak İlhak sonrası Ukrayna vatandaşlığından Rusya vatandaşlığına geçen Kırım Tatar Türkleri, bu gün 19-60 yaş arası askerlik için eğitim merkezlerine gönderilme korkusu ile karşı karşıya.

Gürcistan, Kazakistan, Türkiye hava ve kara yolu ile imkanı olanlar Rusya’yı terk ediyor. Fakat Rusya, kaçışlara yaş sınırı getirmeye başlayınca bu en çok Tatar toplumunu endişeye sürükledi.

Burada en büyük sorun, Kırım Tatarları, Rusya için asla Ukrayna cephesinde savaşmak istemiyor. 

Hukuki olarak Rusya vatandaşı oldular diyebiliriz fakat bu kendi seçimi ve tercihleri değildi. 2014’e kadar Ukrayna vatandaşı olan Kırım Tatar Türkleri, Rusya ilhakından sonra çok zor bir süreç ile karşı karşıya kaldı. 

Bu gün azınlık statüsünde olan 450 bin Tatar savaşmak istemiyor.

18 Mayıs 1944’de büyük trajedi sürgünü yaşayan Kırım Tatarları, 1989’da ana vatanlarına geri dönmüş, maalesef 2014’de Rusya’nın ilhakı ile ve bu gün gelinen süreçte dedeleri ve babalarının yaşadığı ikinci sürgünün, trajedinin eşiğindeler.

Putin'in "kısmi seferberlik" kararı, giderek Türk ve Müslüman toplumlara karşı etnik temizlik politikasına döndüğü, Rus ailelerin çocuklarının ikinci planda devreye girdiğine dair söylenti ve tartışmalar büyüyor. 

Putin'in askere alacağı 300 bin askerin, 160 bin kadarının Türk soylu olduğu konuşuluyor.

Rusya Federasyonu bünyesindeki Türk dili konuşan toplulukların yoğun, orantısız ve bilinçli bir şekilde savaş sahasına sürülmesi iddiası, yalnızca bir siyasal sorun değil aynı zamanda geleceğe dair demografik ve kültürel varoluş sorunu tartışmalarını da büyütüyor.

Uzun zamandan beri Moskova, Rus vatandaşlarını faizsiz uygun imkanlar ile Kırım’da ev almaya ve Kırım’a yerleşmeye teşvik ediyor.

Aslında Türkiye’nin bugüne kadar Ukrayna ve Rusya ilişkilerinde yürüttüğü denge politikasının en hassas taraflarından biri, ilhak edilmiş (Ukrayna) Kırım topraklarında yaşayan Müslüman Tatarların varlığıdır.

Rusya, 22 Şubat 2014’te, Moskova yanlısı Viktor Yanukoviç’in devrilmesinden sonra Kırım’a müdahale etti. 

Kırım’da çoğunluğu etnik Rusların yaşadığı bölge, fiilen Rusya’nın kontrolüne girdi. Rusya’nın, Kırım’ı ilhak etmesiyle birlikte artık Kırım Tatarları, Rusya Federasyonu’na bağlı bir cumhuriyet gerçeğiyle karşı karşıya kaldılar. 

Bugün iki arada bir derede olan Kırım Tatarları, istemedikleri bir savaşın zorunlu askeri olmak istemiyorlar. 

Rusya, orduya katılacak yabancılara vatandaşlık vereceğini, savaşmayı reddeden veya kolayca teslim olan askere verilecek cezayı arttırdığını açıkladı. 

Putin’in Rusya’da kısmi seferberlik ilan etmesiyle birlikte, Rusya’dan gençler, çocuklar ve ihtiyarlar uçaklarla Sırbistan’a akın etti.

Petar Nikin adlı Rus vatandaşı “Euronews Sırbistan”a yaptığı açıklamada, Rusya’da hiç kimsenin seferberliğin kısmen olacağına inanmadığı için ülkeden çıktığını belirtti. 

Nikin, ‘‘Rus halkının hemen hemen üçte biri, savaşa karşı ve başka bir ülkede savaşmak istemiyor. Vatandaşlar bu seferberliğe karşı ve buna isyan edecektir’’ dedi. 

Nikin ayrıca, Rus vatandaşlarının İstanbul’a, Belgrad’a, Ermenistan’a, Gürcistan’a, Beyaz Rusya’ya ve Orta Asya’ya gittiğini de söyledi.

Associated Press’in verdiği bilgiye göre, savaşın başlamasından bu yana Sırbistan’a 50 bin Rus gitti ve burada özellikle ‘IT’ sektöründe şirketler açtılar. 

Sırbistan devlet yetkilileri, Rusya ve Ukrayna’dan gelenlerin sayılarını vermiyor. 

Moskova, Belgrad seferini yapan Air Serbia’da Eylül ve Ekim aylarında bilet kalmadığı açıklandı.

Sonuç olarak, Rusya’nın 2014’te Kırım’ı ilhak etmesinden bu güne, Kırım politikası, Müslüman Tatar toplumunu planlı bir süreç içerisinde göçe zorlamak idi.

Kırım, bugün Ukrayna - Rusya savaşı ile birlikte, çok kısa sürede 1944 Tatar sürgününe benzer bir hadiseyi yaşayabilir; durum bunu gösteriyor.

Türk İslam coğrafyasının yakın tarihinde, 3 kuşak büyük acılar yaşamakta olan Kırım Tatarlarına sahip çıkmalıyız.

.

Osman Atalay, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?