MOSKOVA
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik başlattığı özel askeri operasyonun (24 Şubat) bir yılı tamam oldu. Çoğu arkadaş bana soruyor: Ne olacak şimdi? Bu işin sonu nereye doğru gidiyor?
Bu sorulara cevap vermek kolay değil. Ben yine de farklı tarzda yanıt vermeye çalışacağım; “Farklı tarz” dediğim daha önce yaşananlara da göz atmayı kastediyorum.
Şöyle ki, 2015 yılında Soçi'de düzenlenen Valday Kulübü toplantısında konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye'de teröristlerle mücadeleye devam edeceklerini anlatırken şöyle bir ifadeler kullanmıştı: "50 yıl önce Leningrad sokağı (doğduğu ve büyüdüğü kent, bugünkü St.Petersburg) bana şu kavga kuralını öğretti: Eğer kavga kaçınılmazsa, bu durumda ilk yumruğu sen atacaksın!”
Putin'in yıllar önce söylediği bu sözler, aslında Batı için de bir ciddi uyarıydı. Putin, bu bağlamda başka uyarılarda da bulunmuştu. Örneğin, 2006 yılında Putin, Federal Meclis'e hitaben konuşmasında Amerika'nın yayılmacılık politikalarına sert tepki vermişti. Washington'u “her şeyi yiyen ve kimseyi dinlemeyen bir aç kurt" diye niteleyen Putin, ABD yönetiminin demokrasi konusundaki kirli siciline işaret etmişti. ABD askeri bütçesinin Rusya'nınkinden 25 kat fazla olduğuna dikkat çeken Putin, "Dedikleri gibi, 'Yoldaş Kurt, kimi yiyeceğini bilir'. Bu kurt, kimseyi dinlemeden yiyor ve dinlemeye de niyeti yok" sözleriyle sert eleştirilerde bulunmuştu.
Rusya Devlet Başkanı'nın, 10 Şubat 2007'de 43. Münih Güvenlik Konferansında yaptığı konuşmasında da Soğuk Savaş sonrasında öngörülen tek kutuplu dünyayla ilgili, “Günümüz dünyasında, tek kutuplu dünyanın kabul edilemez olmasının yanı sıra, aynı zamanda imkansız olduğu kanaatindeyim” diye bir değerlendirmede bulunmuştu.
Tek taraflı ve çoğu kez gayri meşru olan eylemlerin hiçbir soruna çare olmadığına işaret eden Putin, bunların yeni insanlık trajedilerine sebep olduğunu ve yeni gerilim noktaları yarattığını vurgulamıştı.
Uluslararası hukukun temel ilkelerinin her geçen gün artan bir şekilde küçümsendiğinin görüldüğüne dikkat çeken Putin, “Ve aslına bakılacak olursa, bağımsız yasal normlar, gittikçe bir devletin hukuk sistemine benzemektedir. Bu tek devlet, en önemlisi ve en başta ABD, her yönden ulusal sınırlarının ötesine geçmiştir. Diğer uluslara dayattığı ekonomik, siyasi, kültürel ve eğitimsel politikalar bunun kanıtıdır. Peki, bundan kim hoşnut? Kim bundan memnun kalıyor?” tepkisini dile getirmişti.
Bu arada, o dönem Türkiye Genelkurmay Başkanlığı, Putin'in 43. Münih Güvenlik Konferansında yaptığı bu konuşmasının tam metnini internet sitesinde de yayımlamıştı.
Tüm bu uyarılara rağmen 2022 yılında Putin, ilk yumruğu atmak zorunda kaldı. Özel askeri operasyon devam ediyor. Putin'in kendi hedefleri doğrultusunda sonuna kadar gideceğini daha önce de yazmıştım. Bugün de bu sözlerimi tekrarlıyorum. İlk yumruğu atan Rusya lideri, geri adım atmaz. Bunu bilmek için askeri operasyonla ilgili gelişmeleri dikkatle izlemekte fayda var.
Bu arada, bu bağlamda yabancı medya da bazı gerçekleri kabul ediyor. Örneğin, New York Times gazetesine göre, Batı'nın Rusya'yı tecrit etme girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Gazeteye göre, Hindistan ve Çin de dahil olmak üzere dünyanın önemli sayıda ülkesi Moskova ile ilişkilerini sürdürmeye devam ediyor.
Donald Trump yönetimi sırasında ABD Başkanı'nın eski ulusal güvenlik danışmanı olan emekli Korgeneral Michael Flynn de Twitter hesabında, Putin'in Batı'nın uzun süredir yok etmeye çalıştığı değerleri desteklediğini ve teşvik ettiğini vurgulamıştı.
Buna benzer başka örnekler de vermek mümkün… Yazımı, şu cümle ile noktalamak isterdim: Putin'in daha önce uyardığı ve geçen yıl atmak zorunda kaldığı yumruğun ardından, dünya düzeni de artık ciddi şekilde değişmeye başladı.
.
Fuad Safarov, dikGAZETE.com