Aramızda bir kesim var:
Bunlar pusuya yatmış, Müslümanların ayıp ve kusurlarını araştırmakla meşgul…
Sorsan;
Kendilerini mücahit falan sanırlar!
Ama…
Bize saldıranlara tek laf ettiklerini göremezsiniz.
Bunların aralarında kendini alim sananlar da var.
Ama öyle bir alim ki,
Onlara göre;
Gelmiş geçmiş tüm ilim ehli boşuna uğraşmış.
Tefsir, hadis, fıkıh, akait vs. gibi İslami ilimlerin temel bilgileri ile uğraşanlar boşuna kürek çekmişler. Her şeyi kendileri bilir ve sadece kendileri doğru yoldalar. (Bu durumda bir tek kendileri cennete girecekler demek ki… Cennete inanıyorlarsa tabi)
KİBİR…
Bunları dinlediğinizde kendilerinde müthiş bir kibir olduğunu görürsünüz.
Bunu gelmiş geçmiş tüm İslam alimlerini küçümseyici bir tavır içinde olduklarından ve alaycı, kendini beğenmiş bir dil kullanmalarından anlarsınız.
BİZE SALDIRANLARA BUNLAR HAYATTA CEVAP VERMEZ, ONLARA KARŞI “KEL ŞEYTAN-UL EHRAS” GİBİ DAVRANIRLAR!..
Yüz yıldan fazla bir zamandır İslam Ümmeti başsızdır.
Binaenaleyh;
İslam Ümmeti’nin çocukları, dünyanın her yerinde, her gün her saatte gavurlar tarafından pataklanıyor, eziyet ediliyor, haksızlığa uğrayıp aşağılanıyor, küçücük çocuklar batı ülkelerinde kayboluyor.
Bu çocukların sağ mı hayatta mı olduğu belli değil. Organ mafyalarının elinde mi parçalandılar.. Hristiyan ailelere verilip tanassur mu (Hristiyan) edildiler?
LGBT’li ailelerin(!) himayesinde sapıklığa mı sürüklendiler? Belli değil.
Çünkü ebeveynleri de;
Ya Adalar Denizi’nin (Ege) karanlık sularına gömülmüşler
Veya…
İnsan tüccarları elinde kim bilir hangi ülkenin hangi köşesinde hayatta kalma mücadelesi veriyorlar.
Bütün bunların hesabını soracak, Ümmetin başında bir İmam-ı kebir olmadığı için, bu trajedi bugün de halen devam etmektedir.
Bunun için eli kalem tutan veya kelam edebilen kimin elinden ne geliyorsa bu zulme karşı bir şeyler yapma gayretindeyken.. bu malum zatlardan bir “tık” işitemezsiniz.
Ama…
“6 YAŞINDAKİ ÇOCUK EVLİLİĞİ”!..
Ama…
Bu kendini çokbilmiş yazar-çizer veya tüm geçmişimizin bir şey bilmediğini, yanlış yolda olduğunu iddia eden bu zatlar gavura tek kelime etmezken nedense müsteşriklerin çokça ilgilendiği köle-cariye, 4 kadınla evlenme, Hz. Aişe annemizin evliliği vs. gibi muamelat veya Kaderle ilgili ihtisas gerektiren ne kadar mevzu varsa o mevzuları mıncıklar, buradan da batılılardan bir “aferin” koparmaya çalışırlar.
Şimdi de…
Henüz kesinliği belli olmayan…
Ve
Hiçbir kurum, kuruluş, vakıf, dernek ve siyasi partinin savunmadığı “6 yaş evliliği” üzerine hemen atlamış, tepinip duruyorlar.
Bu mevzuda günlerdir konuşup, yorum yapıyor bu arada, hızlarını alamayıp
Peygamber efendimizin Hz Aişe ile evliliğini dillerine dolayarak hadis kitaplarına saldırıyorlar.
Oradan da mezhep imamı, fıkıh alimi kim varsa boş geçmeyip onlara da saldırıyorlar.
BUNLARA AİT BİR ÖRNEK VAR MI?
Örnek çok!
Ama son zamanlarda M. Öztürk adlı bir ilahiyat profesörü bu konuda öne çıkmış görünüyor.
Şimdiye kadar “6 yaş evliliği” ile ilgili 2 konuşmasını gördüm. Belki daha çoktur ama ben, ikisini gördüm.
Ne diyor?
Laf kalabalığından başka bir şey yok. Sonuna kadar dinliyorsunuz, her kesimi suçlamaktan başka bir şey bulamıyorsunuz.
Tabir caizse karnından konuşuyor. Maksadını bir türlü söylemiyor.
PEKİ, AMACI NE?
Bu zat ve emsallerinin amacı;
Tüm değerleri yıkarak insanları derin bir inançsızlık ve şüphecilik (Septisizm) girdabına sokmaktır.
Aynen bugünkü batı insanının düştüğü inanç bunalımına BENZER BİR BUNALIMIN İslam dünyasında da olmasını isterler.
BUNU NASIL YAPIYOR?
Örnek olarak 6 yaş evliliğini ele alıyor.
“Bu hadis, Buhari’de geçiyor” diyor. Haliyle bunu kabullenmek mümkün olmadığı için şuna getirmeye çalışıyor. “Ey Müslüman; hadis kitabı diye inandığın Buhari’de (haşa) ne saçmalıklar var biliyor musun?”
Burada;
Septisizm mikrobunu kafaya zerk etti mi?
Etti!
Artık bundan sonra müminlerin, Kütüb-ü Sitte’ye yaklaşması cesaret ister.
Sonra Diyanet’e dönüyor.
“Ey diyanet!” diyor. Buhari’de bu hadis geçiyorsa ne yapacaksın?
Yani Diyanet için de bir Septisizm (şüphe) çivisi çakıyor.
Bu şekilde;
Abandone (çaresiz) kalan okuyucu (dinleyici) artık rahatlıkla avlanacak hale gelmiş oluyor.
Sıra son yumruğu vurmaya geliyor.
“Sizlere soruyorum!” diyor.
Neyi soruyor?
“Hanginiz kızını dördüncü eş olarak bir kocaya verir?”
Bu ne demek?
Kur’an-ı Kerim’e direkt saldırma yerine (haşa) itibarını sarsmaya çalışıyor diye düşünürken, mahut zatın bir başka videosuna rast geldim.
Bu sefer orada öyle dolaylı falan değil; “Kur’an-ı Kerim ayetleri insan sözü olamaz mı?” diyerek final yapıyor.
E gayesi de buydu ya zaten…
SONUÇ…
Bu zat için “karnından konuşuyor” demiştim ya..
Yani;
Maksadını söylemeden kafalarda “şüphe” uyandırmak için çabalıyor demiştim…
Ama finalde;
Artık dayanamayarak derunundakini açığa çıkarıyor. Kur’an azimüşşanı tartışılır hale getirmeye çalışıyor.
Bu adam bir ilahiyat profesörü…
Ama…
Hangi ilahiyat belli değil. İslam ilahiyatçısı olsa İslami değerlerimizi savunur, batılıların sapık düşünce ve zalim uygulamaları için bir-iki laf eder, onlara bir fiske vururdu.
Ancak…
Bunun için cesaret ister. O da kolayına kaçarak gavura fiske vuracağına, kılıcını çekmiş Müslümanlara saldırıyor.
Bu arada şunu söyleyeyim:
Yaptığı laf kalabalığının hepsinin cevabı var.
Şükürler olsun…
Bunlara pabuç bırakmayacak kadar değerli alimlerimiz ve eserlerimiz de var.
Eğer;
“6 yaş evliliği” mevzusu bu kadar gündem teşkil etmeseydi dikkate alınacak biri de değil.
Ves-selemu ala menittebeal Hüda…
.
Emin Batur, dikGAZETE.com
m öztürk 2 yıl önce
Gyunan Mustafa 2 yıl önce