OSMAN BEY KARACAHİSAR’I FETHETTİ Mİ?
19. Türk Tarih Kurultayı 03 Ekim Pazartesi günü (dün) Saat 12.00 de Ankara YHT GARI yanındaki otelde başladı.
Seymen gösterileri ardından TTK tarihçesi hakkında bir vidyo gösterildi. Ardından da TTK Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, kurumun çalışmaları hakkında bilgi verdi ve Arkeolojik kazılara büyük maddi katkılar verdiklerini açıkladı. Ardından da Yüksek Kurum Başkanı ve Kültür Bakanlığı Bakan Yar. Serdar Çam konuştular.
Daha sonra da Türk Tarih Kurumunun büyük maddî destek verdiği Eskişehir Karacahisar Kazıları hakkında bir vidyo gösterildi.
Vidyo’da, “Eskişehir merkeze 7 km mesafede bulunan Karacahisar kalesini Osman Bey’in 1288’de fethettiği, bu fethin beyliğin ilk fethi olduğu, ilk pazarın kurulduğu, ilk hutbenin okunduğu ve ilk vergi toplanan yer olduğuna” dair sözleri işitince, dayanamadım; hemen yerimden kalktım ve Birol Beyin yanına gelerek bu anlatılanların doğru olmadığını söyledim.
Prof. Dr. Birol Çetin Bey, “yapımcı arkadaşa söyleyelim” dedi.
Amorion, Kelene, Apameya, Lâdik, İznik, Alaşehir, Bergama ve Edremit gibi birçok hususta olduğu gibi tarihçi maalesef, Karacahisar için de yanılmaktadır.
Tarihçi, etrafına bakmadan yanlış ezberleri tekrar etmektedir.
İbn Hordazbih, el-İdrîsî, Anna Komnena, Kinnamos, Honiyates, Akropolites, Pahimeris, Kazvinî ve Halkokondiles ne diyor; hiç bakmadan olayların çağdaşı olmayan Osmanlı tarihçilerini kaynak almaktadır.
Tarihçi, Halil İnalcık dâhil Bursa-İznik ve Senirkent-İznik olmak üzere iki İznik, Manisa ve Yalvaç olmak üzere iki Alaşehir, Balıkesir-Edremit ve Yalvaç-Edremit olmak üzere iki Edremit, İzmir-Bergama ve Yalvaç-Bergama olmak üzere iki Bergama olduğunu bilmiyor.
Lâdik ve Denizli’nin Eğirdir olduğunu ve Göller Bölgesi’ndeki coğrafî değişimi görmezden geliyor.
1. Tarihçinin İbn Hordazbih ve el-İdrîsî’nin Roma kaynaklarından aktardıkları Anayol ve Roma Askerî yolları, coğrafyaya yerleştirmeden yaptığı hiçbir çalışmaya itibar edilemez. El-İdrîsî henüz tercüme bile edilmedi.
2. Ertuğrul ve Osman hakkında geniş malûmat veren ve çevirisi bitmiş Halkokondiles sekiz yıldır yayınlanmak için birilerinin gözlerine bakıyor. TTK, bu eseri yayınlarsa Ertuğrul ve Osman hakkında çok şey aydınlanacaktır.
3. Olayların çağdaşı Kazvinî, “Menteşe oğulları ve (Er)Tugrul-şah Bey, Antakya, Alâiye ve Lazkiye sahillerine zorla hâkim oldular” (Kazvinî, 2018: 383, yıl 1270’ler). Alâiye Alanya, Antakya Yalvaç, Lazkiye ise Eğirdir’dir. Yâni Ertuğrul, Menteşe oğullarına tâbi olarak Eğirdir Gölü çevresindedir. 669’da (1270-71) Sahil Emiri Menteşe Aydın Reis’e bağlı Ertuğrul ve Alpleri, ünlü Eski Tralleis, yani Barla kalesini fethetmişti (Deguignes, 1976: 1155).
4. Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası adlı eserin müellifi Remsi/Ramsay, “Bizans Askeri Yolu: “Kiepert, Humann ve Puchstein'in Reisen in Kleinasien ismindeki kitaplarının 18. sahifesine eklediği bir notta, Melangeia'nın Dorylaion'un yanındaki Karacaşehir olduğunu iddia ediyor.
Rumların Melangeia'sı olan Karacahisar Ertuğrul’un 1240’da muhasara ettiğini ve Osman’ın 1288’de zapettiğini söyleyen Hammer- Purgstall ile hemfikirdir. Bu fikrin yanlış olduğunu münakaşalarımla belki ispat etmişimdir. Lâkin daha fazla delile lüzum varsa onu şu hakikatte buluruz.
Tembris (Porsuk suyu, Humann'a göre Pursak) vadisi uzun zamandan beri tamamiyle Türklerin elinde idi ve 13. Asırda Türkler Bithynia sahilindeki yerler için harp ediyorlardı” der (Remsi, 1960: 14-15).
5. Prof. V. Sevin, Melagina, Melengia ve Malagina için aynı yer ve Mekece der (2013: 40). Hâlbuki Melangeia da aynı yer olup Mekece değildir. Anna s. 460, 481’deki Malagina; Honiyates s.35, 73; Kinnamos s.33, 35, 36 ve 97’deki Melangeia hepsi de aynı yer olup, Senirkent-Yassıören’dir. Kinnamos s. 64 ve 211’de zikredilen Melangeia ise İnegöl’dür (Anna 1996; Honiyates 1995; Kinnamos 2001).
İbn Hordazbih’te Melacine ve Malajina, el-İdrîsî’de Hısnu’l-Melâhime zikredilen durak da İnegöl’dür (Topraklı, 2013: 146-147-148).
6. Ertuğrul’un 1240’da kuşattığı, 1288’de Osman’ın fethettiği söylenen Melangeia Eskişehir-Karacahisar değil, Senirkent-Yassıören’dir. 1257-58’de Gelendost civarında dünyaya gelen Osman ile atası Ertuğrul, Hamid Bey veya nâm-ı diğer Amourios tarafından Sakarya ve Söğüt civarındaki Halizones topraklarına yeni götürülüyorlardı.
7. Osman’ın 1302’den az önce saldırıp zapt edemediği İznik, Senirkent-İznik, Alaşehir/Filâdelfiya ise Yalvaç’tır (Pahimeris, 2009: 74-75; Halkokondiles, 2014: 31). Osman, İznik ve Alaşehir’e saldırdıktan sonra Kemer Boğazı’na geldi ve Halizones topraklarındaki Telemeya’ya, iki göl arasındaki Menderes bölgesinden 100 Alp gönderdi. Sonra da kendisi gitti ve 27 Temmuz 1302’de zafer kazandı.
Halil İnalcık, bu İznik’i Bursa-İznik, Halizones’i de Yalak ovası sandı. Hâlbuki Holizones, Hales, yani İlyas’a ait bölge veya topraklar anlamında olmalıydı.
8. Ertuğrul Bey, atası Kaya Bey ve oğlu Osman, Mehmet Bey (Şah Menteş) ve oğullarına tâbi olarak Eski Eğirdir ve Hoyran gölleri ile ırmaklar üzerinde askerî ve siyasî faaliyette bulundular. 1324 yılında Dündar Bey öldü; Menteşe, Aydın ve Saruhan beylikleri ile Orhan Bey bağımsız kaldı. Çünkü 1324’de Osman Bey de ölmüştü.
9. Sonuç olarak, Osman Bey, 1288’de Karacahisar’ı fethetmedi. Karacahisar, diğer adı Dorylaion olan ünlü kaledir. Karacahisar’da kazı yap, ama “ilk hutbe okundu” deme! Öztuna, Osman hiç bağımsız olmadı der.
10. Sn. Serdar Çam, tarihçinin sesinin daha gür çıkması gibi bir şey dedi.
Yol bilmeyen nakilci tarihçinin sesi gür çıkamaz; şayet çıkarsa bir alaylı kesiverir. Bu iş, yanlış kazılara destek vermeye ve Selçuk-Efes’in tarihinde hiç olmayan “Suyolu” açmaya benzemez. Denize (Eğirdir Gölü), bir “Suyolu” ile bağlı olan Efes, başka bir Efes’tir.
.
Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com