- GECE SOHBETİ.. -
:
Ey kıymetli dostum, yaşlanmaktan korkma!..
Yaşlanmak deri buruşması değildir..
Asıl yaşlılık, ruhun buruşmasıdır..
Âlimin yaşlısı, yaşlandıkça koç olur, cahilin yaşlısı ise, yaşlandıkça hiç olur..
Yaşlanmak, bir dağın zirvesine çıkmak gibidir..Çıkıncaya kadar yorulursun, ancak çıkınca da her tarafı çok net görürsün..
Yaşlılık, bir başka ifadeyle gençliğin muhasebesidir.. Hayatın kaymağıdır.. Medeniyete büyük hizmetler eden bütün meşhurlar, en kıymetli eserlerini yaşlılık yıllarında vermişlerdir..
Şunu da iyi bil; cahil, hangi yaşta olursa olsun bayattır.. Çünkü, cehalet onu bayatlatır.. Âlim ise, hangi yaşta olursa olsun tazedir.. İlim, kişiyi diri ve taze tutar, çünkü..
Diyen ne güzel söylemiş;
Alimin sözü lal-ü mercan incidir..
Cahilin sözü bin can incitir..
Bir şey daha..
Sükût cahilin örtüsüdür, âlimin ise süsüdür.. Âlim konuştuğu zaman, sükûtunun hikmetinden olduğu anlaşılır..
Cahil konuştuğu zaman, sükûtunun cehlinden olduğu anlaşılır..
Önemli din âlimlerinden Sâdık Solâkzade, kemâle ermenin reçetesini iki cümleyle bakın nasıl özetlemiş;
Kelâmın fidde ise sükûtun olsun zeheb..
Kemâl ehli kemâlâtı sükût ile buldu hep..
Devam edelim;
Samimiyet, büyük bir meziyettir.. Bu gök kubbe Yûnus’tan daha güzel söz söyleyen şairlere şahit oldu, ama hepsi saman alevi gibi yanıp söndüler ve hiçbiri Yûnus gibi taze kalmadı..
Bazı açmazları, bazı çözülmez görünen meseleleri zamana bırakmak doğru bir karardır.. Ancak bazen de tersi olur.. Yani; zamana bırakayım derken yarayı kangren haline getirebilirsiniz..
O zaman çare nedir?..
Ameliyattır..
Bir başka ifadeyle; neşteri vurmaktır..
Biraz daha derine inelim..
Fotoğrafını itina ile koruyorsun, hatta çerçeveletip muhafaza altına alıyorsun fakat fotoğrafın sahibi olan kendini, yanlışlara karşı neden çerçeveleyip koruma altına almıyorsun?.. Fotoğrafını buruşturup çöpe atmıyorsun lâkin o fotoğrafın sahibi olan kendini her gün çıkmazlara sokup, niye çöpe atıyorsun?.. Gıybetten, yalandan, hasetten, suizandan, dedikodudan, dünya makamı için insanların üzerine basmaktan, fitneden, riyadan, kul hakkından, neden uzak durmuyorsun?..
Sahi kıymetli kardeşim, niçin fren yapmıyorsun?..
Yoksa bu gelişin bir de gidişi olduğunun farkında değil misin?..
Hayata bu kadar tamah, neden be aziz dostum!..
Netice-i kelam;
Hayat maskeli balo değildir..
O halde; maskeyle dolaşma..
Naturel ol..
Yaşadığın sürece organik kalmanın gayretinde ol..
Aslında biliyor musun, insanların hepsi orijinal olarak doğar, pek çoğu ise kopya olarak ölür..
Orijinal ol, ama farklı olacağım diye daldan dala konma..
Bir başka deyişle, binbir surat olma..
Unutma; her sahnede kılık değiştirenler, palyaçolardır..
Vesselam..
:
Sami Özey, dikGAZETE.com