OKULLAR AÇILIRKEN BU KADAR TELAŞA GEREK VAR MI?
Allah,
Cumhurbaşkanımız Tayyip Bey’den razı olsun.
Bizi piyasada bulunmayan ders kitaplarını almak için taa Cağaloğlu’na gidip, güneşin altında beklediğimiz uzun kuyruklardan da kurtardı.
Şimdi ise;
Çocuklar daha okula başladıkları gün tüm ders kitaplarını masanın üstünde gıcır gıcır yepyeni bir şekilde buluyorlar.
Ne kendileri kitap bulma stresine giriyor ne de anne veya babaları ellerinde paraları ile gidip kuyrukta bekliyorlar.
Dünyada başka bir ülkede böyle bir uygulama var mı bilmiyorum.
Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerinde varmış ama kitaplar yeni değil!.. Bir üst sınıfa geçen öğrencinin kullandığı kitaplarını yeni başlayan çocuğa veriliyormuş. Bunu duydum.
PEKİ, MADEM KİTAPLAR HAZIR, ŞİMDİKİ ANNE-BABANIN BU TELAŞI NE OLUYOR?
Hah!
İşte ben de bunu anlayamıyorum.
Kitapları devlet veriyor.
Her evde de hiçbir zaman olmadığı kadar tıka basa kalem var!.. Kalemtraş var!.. Silgi var!.. Boya kalemi var vs.
Kıyafet zaten serbest…
Önlüksüz gittin!..
Kravat takmadın gibi şeyler için kimse sana bir şey sormuyor.
Şapka zaten tarih oldu. Erkekler için 3 numaradan uzun saç, kızlar için kısa saç yasağı kalkalı yıllar oldu.
Geriye ne kaldı?
Çanta!
İnanın evdeki okul çantalarını 5 yıl daha kullansanız “Bana mısın!” demez ama hadi neyse diyelim ki, çanta lazım…
Evde defter de var ama hadi defter de lazım diyelim.
İyi de;
Daha ilk günden bu kadar telaşa ne lüzum var?
Çocuklar daha okulun ilk gününde diferansiyel ve integral hesaplarını mı işleyecek!
Evde hiç mi bir-iki tane boş defter yok.
İlk haftanın ders programı, hocalarla tanışma okulu tanıma kantin, spor salonu vs’yi tanıma ile geçtiği malumdur.
Ufak tefek notlar alınsa dahi bu notlar, daha sonra deftere temiz bir şekilde geçirilebilir…
Ama…
Çarşı-pazarda öyle bir alış-veriş telaşı var ki, sanki kervan kalktı gidiyor!.. Biz de yollarda kalmışız gibi bir hal var.
Bu biraz da biz anne-babaların suçu…
İlk günden bu kadar stres ve telaşa gerek yok.
Şükürler olsun…
Eğitimde maddi olarak bugüne kadar hiç görmediğimiz kadar refah ve özgürlüğü yaşıyoruz.
Kıymetini bilelim.
Ve bunun için;
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’a Teşekkür borçlu olduğumuzu unutmayalım.
İnşallah
Fulbraght müfredat programından kurtulup, Milli ve yerli bir heyet tarafından yapılan müfredatla eğitimin yapıldığı günleri de görürüz.
.
Emin Batur, dikGAZETE.com
.
itiraf ediyorum 1 yıl önce