Günler öncesinden konuşulmaya başlanan, sözde “derbi” ama özde “derbicik” olan Galatasaray - Beşiktaş karşılaşmasını Galatasaray 2-1 kazandı.
Özde “derbicik” diyorum çünkü Galatasaray - Beşiktaş maçları hiçbir zaman “derbi” olmamıştır. Daha çok Galatasaray - Fenerbahçe maçları “derbi”dir; o yüzdendir ki o maçlar daha hararetli, çekişmeli ve bol “kırmızı kartlı” geçer.
Bu nedenle Cumartesi oynanan “derbicik” maçına fazla değinmek istemiyorum.
Sadece Galatasaray’ın haklı bir galibiyetiyle sonuçlandı diyebilirim.
Bu karşılaşma aslında Okan Buruk’u eleştirenlere de cevap niteliğindeydi.
Hoca, daha önceki yazımda da belirttiğim, “takıma çok izin yaptırıyor”, “Galatasaray’ın hocası değil” gibi saçma sapan eleştirenleri de susturmuş oldu.
Şöyle de bir gerçek var. Galatasaray’ın şu ana kadar oynadığı çoğu maç, deplasmandaydı. Hal böyle olunca Okan Buruk’a yapılan yakıştırmalar da doğru değil.
Çok yazdım, tekrar edeyim…
Okan Buruk, sezon sonuna kadar Galatasaray’da kalmalı ve yönetim, hocaya sahip çıkmalı.
Eleştirilere kulak kapanmalı!..
Hoca, Beşiktaş maçını kaybetse dahi yine kalmasından yana olacaktım.
Bu arada Okan Buruk’a not:
Hocam, takıma daha fazla izin yaptır, eleştiren eleştirsin, yolun sonu şampiyonluk ve takımın başında da siz olacaksınız.
Konudan alakasız bir not da Fenerbahçe taraftarına:
“Twitter”da #6Kasım2002 diye “hashtag” açmışlar. Sözde Galatasaray’ı 6-0 yendiklerini hatırlatıyorlar. Düşünsenize Galatasaray o kadar büyük ki rakibiniz sizi yendi diye bunu her sene kutluyor. Haklılar; Galatasaray, dünyanın sayılı, Türkiye'nin en büyük kulübü. Bunu ben değil, müzesindeki UEFA ve Süper Kupa söylüyor.
Kupaları merak eden “#6Kasım2002 seviciler”, Galatasaray müzesini gezebilir.
.
Yusuf Polat, dikGAZETE.com