Hafta sonu, Habertürk Televizyonu’na CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuk olacağı duyurulunca, dikkat çeken paylaşımlar olmuş.
‘Ekşi Sözlük’e yazan birisi; “Ben CHP üst yönetiminin yerinde olsam, Kılıçdaroğlu yerine Muharrem İnce, Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş’ı programa çıkarırdım zira CHP adına çok çok daha faydalı olurdu” diyerek Kılıçdaroğlu’nun çıkmasını istememiş ama program Kılıçdaroğlu ile yapıldı.
İşte o röportajın soru ve cevaplarından bazı alıntılar…
Soru: …Bütün dünya sıkıntı içerisinde. Türkiye de bayağı önlem aldığı halde sıkıntıyı ağır şekilde yaşamaya başladı. …CHP'nin bu ortamda bir Bilim Kurulu oluşturmasını bekliyordum. Niye yapmadınız?
Kılıçdaroğlu: Olay Çin'de ortaya çıktıktan sonra, ...Biz üç ayrı komisyon kurduk. İktisat ve sosyal bilimcilerden oluşan üç ayrı kurul oluşturduk, raporumuzu oluşturduk. Bütün bunların hepsi yapıldı.
Soru: Sağlık Bakanı sayın Koca'nın çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?
Kılıçdaroğlu: Bilim Kurulu'nun önerilerine yüzde 1000 uyulmadı. Bakan, olabildiğince olayları yumuşatarak sürdürmeye çalıştı. …Testte çok geç kaldılar. …Kit bulamadılar, sonra ithal ettiler, bir kaos ortamı çıktı.
Soru: Siz olsaydınız ne yapardınız? Diyelim ki hükümet CHP hükümetiydi?
Kılıçdaroğlu: Stok bulundurulması lazımdı değil mi? Üniversite hastanelerinin borçları ne kadar bilen var mı? Devlette saydamlık yok. Eğer bunu sağlarsanız çok şeyi çözersiniz. İlk gün çıktım 13 madde açıkladım. …144 bin 690 işyeri kapandı. 144 bin 690 işyerinde kaç kişi çalışıyordu? Emin olun bilmiyorlar. Berber, kuaför, güzellik salonlarında 504 bin kişi.
Motorlu kuryeler var, onlara da teşekkür ederim, görev yapan polislere, haberi gazetelere ulaştıran medya mensuplarına teşekkür ederim. 500 bin kişi kurye işsiz. AVM'lerde 523 bin kişi işsiz. Kahvehanelerde 213 bin kişi işsiz. Sonuçta 1 milyon ev kadını var evlere temizliğe giden. 8 milyon 646 bin kişi şu anda evinde oturuyor. Bunlarla ilgili önlem alındı mı?
Soru: ABD yaklaşık 1 trilyon doları kurumlara dağıtacak ki, işsizlik fazla oluşmasın diye. AB'den son duyduğumuz rakam 550 milyar Avroluk paketin hazırlandığı ve şirketlere bu paketle destek olunacağı söyleniyor. Türkiye böyle bir şey yapmalı mıydı, yapabilir miydi?
Kılıçdaroğlu: Koronavirüs salgın hastalığı vesilesiyle Amerika yüzde 11.3 ayırdı. Türkiye'nin ayırdığı miktar yüzde 2. Önce bu gerçeği kabul edelim. Biz kaynak bulabilir miyiz? Evet bulabilirdik. Havalimanlarına ayırdığınız parayı buraya ayırabilirdiniz.
Soru: Para basıp dağıtır mıydınız? Bu arada, ‘İçişleri Bakanı galiba istifa etti. Sokağa çıkma yasağının sorumluluğu şahsıma aittir’ dedi.
Kılıçdaroğlu: Kararı tek başına Süleyman Soylu Bey'in alacağına inanmıyorum. Sağlık Bakanı'nın alamadığı gibi... Sayın Erdoğan'ı kurtarmak için sayın Soylu'nun istifasını anlayışla karşılıyorum. …Her seferinde yanlış yaptıklarını söyledim. Ulusal Pandemi Raporu 2019 yılında nasıl hazırlandıysa, gerekleri neden yapılmadıysa bunun sorgulanması lazım. …Otorite bunu hayata geçirmek zorunda…
Soru: Önerilerinizi somutlaştırır mısınız rica etsem. Sözgelimi para basın şirketlere dağıtın, sokağa çıkma yasağını biz olsak 15 gün önceden ilan ederdik vs. gibi…
Kılıçdaroğlu: …Kovid-19 ortaya çıktıktan sonra tüm illerde bunun testini yaptırırdım. 1 milyon 753 bin 213 esnafımız var. Evet kapatılması lazım. Bunların geçimlerini nasıl sağlayacaksınız? Kaçına verildi güvence? 264 bin kişiye verildi. Askeri hastaneleri açın diye defalarca söyledim.
Elektrik, su ve doğalgaz… Borcu olanlar vardı. Bu süreç içerisinde su kesilir mi? Doğalgaz kesilir mi? Belediyeler suyu satıyorlar. Bütün belediyelerde biz suları açtık.
Soru: Siz ne yapardınız Kemal Bey?
Kılıçdaroğlu: Süratli bir şekilde Ekonomik Sosyal Konseyi toplardık. Olay Çin'de meydana geldiğinde... …Kapatılan işyerleri var. Onlara şunu söyleyecektim, kapattıktan sonra kahven kiralıksa, senin kiranı ben 3 ay sonra ya da bu olay bitene kadar ben ödeyeceğim.
Çalışan işçilere asgari ücret düzeyinden parasını ödeyeceğim derdim. …Askeri hastaneleri süratle açacağım, süratle sahra hastaneleri oluştururdum. 45 günde hastane mi açılır? Merkez Bankası gerekirse para bassın diyoruz. Dışarıya bir sürü yardım yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı forsunu, Türk bayrağını koyarak yardım yaptıklarını söylüyorlar.
Soru: Esnaf çok şikayetçi. Bankalara kredileri erteleyen talimatı verildi. Ancak bu krediye 3 ay erteletmek temerrüde düşmekten daha maliyetli hale geliyor.
Kılıçdaroğlu: Hükümet ilk açıkladığı önlemler paketinde de, sonra açıkladığı paketlerde de büyük yetersizlik var. Olayın ciddiyetini yeteri kadar kavramış değiller. Kahveyi kapattınız, biz dedik ki, kirasını ödeyiniz. Orada çalışan işçinin aylıklarını, işsizlik sigortası fonundan ödeyin. Yönetilmeyen bir devlet, günlük yönetilen bir devlet görüyorsunuz. Kovid 19 virüsünde her ülkenin bir stratejisi çıktı.
Soru: İngiltere'nin de yoktu, Amerika'nın da yoktu...
Kılıçdaroğlu: Amerika 'Ben her haneye şu kadar para vereceğim' dedi. Bu strateji değil midir? Biz ne yaptık? Sağlıkta ne yapacaksınız? İşsizlik çıkacak, yoksulluk çıkacak ne yapacaksınız? Bu üç soruya yanıt bulamıyorsanız sizin stratejiniz yok demektir. Hükümet perişan vaziyette, ne yapacağını bilmiyor. Para yok. Büyük ihtimalle IMF'ye gidecekler.
Soru: İstanbul Belediyesi su faturası yolluyor mu vatandaşlara?
Kılıçdaroğlu: Bizim belediyemiz oldukça duyarlı, para tahsil etmiyorlar, su faturası göndermiyorlar. Geçmişte borcu olduğu için suyu kesilenlerin suyu açıldı.
Soru: Adana'dan ASTİ'den gelen bir yazıda Mart ayına ait fatura gönderiliyor. Adana'dan bir örnek… Başka yerlerden de geliyor.
Kılıçdaroğlu: Su parası alınmasın demedik, imkanı varsa ödeyecek ama imkanı yoksa onun suyunu kesmeyin dedik.
Soru: Kartlı sistemlerde yükleme yapılmazsa su kesiliyor otomatik olarak. Orada ne yapılacak?
Kılıçdaroğlu: Halkkart dağıtılıyor. Belediyelerimiz o konuda çok güzel uygulama yapıyor.
Soru: Peki sizinle yaptığımız son söyleşide şehir hastanelerinin lüzumsuz yatırım olduğunu demiştiniz. Sosyal medyada 'hani gereksizdi' diyorlar. Bundan ötürü sizi vizyonsuz, öngörüsüz olmakla suçluyorlar. …Vizyonsuz ve öngörüsüz müsünüz?
Kılıçdaroğlu: Şehir hastanelerinin bu modelle yapıldığı için, garanti verildiği için eleştirdim.
Soru: Florya'da bir tane Sancaktepe'de hastane yapılıyor. Bu hastanelerle ilgili görüşünüzü almak isterim. Bu iki hastaneye karşı mısınız?
Kılıçdaroğlu: Atatürk Havalimanı rahatlıkla hastaneye dönüştürülebilir. En geç 1 hafta içinde orası açılabilir. Sancaktepe'de aynı şekilde. Niye 45 gün sonra? Türkiye yönetilmiyor. Şu olayı bile yüzlerine, gözlerine bulaştırdılar.
Zeydan Karalar, 1000 yataklı sahra hastanesi yaptı. Bir belediye başkanının yaptığını Türkiye Cumhurbaşkanlığı yapamıyor, yüzlerine gözlerine bulaştırdılar.
Soru: Bir af yasası geçmek üzere. Af için ne düşünüyorsunuz, ya da infaz yasası?
Kılıçdaroğlu: Yapıyorsanız herkese eşit yapın, yapmıyorsanız hiç yapmayın. Haksız hukuksuz yatırdığın bir sürü adam var. Askeri öğrencilerin ne günahı var? Komutan demiş ki 'çıkın dışarıda teröristle var' çıkmışlar.
Soru: Kemal Bey bir kanıtınız var mı?
Kılıçdaroğlu: Dava açarlarsa size kanıtları gönderirim.
Soru: Kadına karşı şiddette son derece yanlış tavır var? Bundan rahatsızlık duymuyor musunuz?
Kılıçdaroğlu: Biz bunları söylediğimiz zaman siz FETÖ'cüleri mi savunuyorsunuz diyorlar.
Soru: Siz ne söylerseniz söyleyin. …Diyorlar ki, eleştiriyor ama ne yapacağına dair bir şey söylemiyor. Acaba sizinle halk arasında bir iletişim sorunu mu var? Türk toplumu ile Kılıçdaroğlu'nun konuşma frekansı ile bir uyum problemi mi var?
Kılıçdaroğlu: Bu eleştiri öteden beri geliyor. CHP hep eleştirir hiç öneri getirmez diye. Bu büyük ölçüde kırıldı.
***
Korona virüs konusunda dünyanın örnek gösterdiği ülkemiz ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun verdiği cevaplara bakınca, hakikaten hayret etmemek mümkün değil.
Sanki ülkeye yabancı biri konuşuyor!..
Kılıçdaroğlu’nun özellikle Adana’da Zeydan Karalar’ın ‘sahra hastanesi(!)’ni gündeme getirmesi, utanma duygusu olanlar için tam bir utanç vesikasıdır!.. Zeydan Karalar, bir halı sahayı veya bir alana kurduğu çadırı sahra hastanesi olarak gösterse, yaptığından bin kat daha iyi olur ve tepki çekmezdi.
Bunu ‘sahra hastanesi’ diye anlatmak, Anadolu’da yaylaya göçenlerin yaptığı hayvan ‘ağıl’ına hakarettir!..
Seçildiği günden bu yana, bu ülkede CHP’ye oy verenlerin de, ülkeye hiçbir katkısı olmayan ufuksuz Kemal Kılıçdaroğlu’ndan partiyi kurtarmayı düşündüğünden emin olabilirsiniz.
CHP’nin İzmir eski milletvekilleri Birgül Ayman Güler ve Canan Arıtman çok önceden, “bundan bir şey çıkmayacağını” anlamış olmalılar ki; şöyle demişler:
Birgül Ayman Güler:
“Bu parti CHP değil, politik bakımdan tutarsız bir yapıdır. CHP Programı'na ve kurucu ilkelerine aykırı olan yeni yapı, yetkili kurullar dışlanarak ortaya çıkmıştır. Genel Başkanlık, yetkili kurulların dışında alınan kararların tek kişilik yürütme makamına dönüşmüştür. Yetkililerin sorumluluğu ve hesap verme zorunluluğu yok edilmiştir. …Değişiklik adı altında partinin Altıok Programı'nı ortadan kaldırma hazırlıkları, partinin cumhuriyetçi ve halkçı olmayanların istila harekatını tamamlama adımlarıdır.”
Canan Arıtman:
“CHP, artık kadınlara tüm insan haklarını veren Atatürk'ün CHP'si değildir. Artık CHP …… Kemal'in CHP'sidir. İşte yaşanılan gerçek budur. CHP'yi bu anlayıştan kurtarmak boynumuzun borcudur.”
CHP’yi kurtaralım!..
***
Görevden alınsın!..
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya racon kestiğini ve akıl sattığını zanneden AK Parti Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam ivedilikle görevden alınmalıdır.
Canını ortaya koyup terörle mücadeleyi yerinde (arazide) yapan bir bakana, koltukta oturup ahkâm kesmek, Çam’ın görevi de haddi de değildir!
.
Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com
Twitterda bizi takip edin: @alimevlutkaya @dikgazete