Kızımın oyuncağına bir yelek ördüm, hadis inkarcılığından, Kur’an meditasyonuna kadar konuşulmuş..
Yetmemiş, tekfirler edilmiş.
Netice olarak; "Tiz ördeğin kellesi vurula”.
Yahu kardeşler; biz niye böyleyiz Allah aşkına!..
Yok "vakit israfı", yok “şöyle", yok “böyle"..
Bir kadın, tabii ki evlatlarıyla oynayacak, onların yaşlarına göre oyuncaklar yapacak..
Bugün ördeğe yelek örer, yarın hamurdan tencere tava yapar..
Yani bir anne, çocuğuna vakit ayırmayacak da neye ayıracak!
Bu zamanda saçma-sapan, cinsiyetsiz ya da binbir türlü subliminal mesajlar içeren oyuncaklara meylettirmeden tertemiz masumane bir şekilde yavrusunu büyütmeye çalışan bir anne, zaten başlı başına ibadet halindedir..
Eğer niyetin yavrunu korumaksa o ördek bile ecir olur senin için..
Kimse kusura bakmasın ama sabahtan akşama kadar sohbet sohbet gezen, eve gelince kafası kitaptan kalkmayan bir kadın, ya kocasını, ya evlatlarını, ya evini bir şekilde zayi ediyordur.
Hep kendimce düşünürdüm..
Neden önde olan şahsiyetlerin çocukları hiç kendi yollarından gitmemiş?
Varsa da, çok istisna..
Sanırım bizler, hep evimiz yanarken dışarıya su taşımışız..
Bu kelamım ağır gelmesin ama doğrusu bu..
Önce yuvan!..
Bu, bugün basit bir oyuncak olur, yarın başka bir şey..
Velhasıl;
- Neler açtın başıma ördek!..
Boş vakitlerimde itina ile "ördek yeleği” örerim!
El işi yapın ümmetin kadınları!..
.
Yağmur İbiç Mirzayeva, dikGAZETE.com