‘Narin’ bir kelebek!..
Diyarbakır Bağlar İlçesi Tavşantepe (Köyü) Mahallesi’nde 21 Ağustos günü arkadaşlarıyla Kur’an kursundan çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan 8 yaşındaki kız çocuğu Narin Güran’ın, 19 gün sonra cesedinin bulunması tüm ülkeyi yasa boğdu.
19 günlük geniş kapsamlı arayışın sonunda evine 2 kilometre uzaktaki Eğertutmaz Deresi’nde, bir çuval içinde cansız bedenine ulaşılan Narin’in, ön otopsi raporunda; “bacağında kırık ve boynunda şüpheli bir lezyon olduğu, ayrıca 15 gün kadar suda kaldığı” kaydedilmişti.
Çocuğun yerinin tam olarak tespit edilip, bulunması da bir ihbarcının bilgisiyle ortaya çıkmış ve daha sonra gizli tanık ihbarcının kimliği açıklandığı gibi Narin Güran’ı dereye götürüp, üzerine taş ve ağaç dalları koyarak gömen kişinin Nevzat Bahtiyar olduğu ortaya çıkmıştı!..
Nevzat Bahtiyar, kendisini yönlendirenin Narin’in amcası Salim Güran olduğunu söyledi.
Daha önce aracında Narin’in DNA’sı bulunan amca Salim Güran tutuklanmıştı!.. İfadesinin ardından Nevzat Bahtiyar da tutuklandı!..
Bu olayda ilk günden itibaren dikkat çeken, köy halkından kimsenin yardımcı olmaması ve konu hakkında konuşmamasıydı…
Burada yaşayanların birbirlerinin akrabası olduğu ve Salim Güran’dan korktukları için konuşmadıkları ileri sürüldü!
Dikkat çeken bir konu daha vardı,; o da Narin’ın annesi Yüksel Güran’ın bazı televizyonların canlı yayına katılmasıydı!
Anne Yüksel, kızının çerçeveli fotoğrafını eline alıp, konuşuyor, feryat ediyor, ağlıyor gibi yapıyordu ama iyi bir gözlemle, kadının yaptıklarının gerçekçi olmadığı anlaşılıyordu. Üstelik bir damla gözyaşı dökmüyordu!..
Daha sonra ortaya çıktı ki; Salim Güran’ın yengesi Yüksel Güran ve başka bir akrabasıyla ilişkisi vardı. Artık oklar amca ve annenin üzerine çevrilirken, bazı akrabalar da olayın içindeydi!
İlk etapta 23 kişi gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlar içinde çoçuğun annesi ve ağabeyi de vardı!.. 1 kişi, ilk ifadenden sonra serbest bırakılırken, diğerleri adliyeye sevk edildi!
Bu arada; Narin’in 9 yaşında bir ablasının da, ailenin söylemine göre merdivenden düşerek hayatını kaybetttiği öğrenildi!..
Çocuğun ölümünün yetkililere bildirilmediği ve bundan dolayı otopsi de yapılmadığı belirtildi!
Öte yandan; gözaltına alınıp, nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen zanlılardan Narin Güran'ın annesi Yüksel, ağabeyi Enes, amcası Fuat Güran, kuzenleri Muhammet Kaya ve Birsen Güran, yengesi Maşallah Güran, halasının eşi Mehmet Şevket Kaya ve tutuklu amcası Salim Güran'ın işçisi olduğu öğrenilen Mehmet Selim Atasoy tutuklandı.
Şüphelilerden, Narin'in amcası Kurtuluş ve Ömer Faruk Güran ile kuzeni Melike Güran ve Salim Güran'ın işçisi olduğu öğrenilen Ramazan A., adli kontrol kararıyla; kalan 10 kişiyle birlikte serbest bırakıldı!
Bu olayda dikkatlerden kaçmayan bir konu daha vardı…
Olayın ilk gününden itibaren çocuğun Kur’an kursu çıkışı sonrası kaybolması ve sülalenin HÜDA PAR ile AK Parti yanlısı olduğu gündeme getirilerek, haberler yapılıp yazılar yazıldı!..
Bir televizyon programının canlı yayınına katılan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, iddiaya cevap vererek; Narin Güran'ın ailesinin HÜDA PAR’lı olmadığını, bunu yayanın İsrail merkezli bir site olduğunu söyledi!
Aynı zamanda DEM Parti, Diyarbakır’da AK Parti ve HÜDA PAR aleyhinde yürüyüş düzenledi!.. Yürüyüş, bir müddet sonra PKK gösterisine döndü!
Benzer şekilde TKP, Ankara, İstanbul ve İzmir'de eylemler gerçekleştirerek, İslam aleyhine sloganlar attı!..
Eylem yapan DEM Parti ve TKP ile “Kur’an kursları, İmam-Hatipler kapatılsın” diye yazı yazanların, TV’lerde konuşanların asıl amacının Narin Güran olmadığı net bir şekilde anlaşıldı!..
Öyle olsaydı; 2018 yılında Ağrı'da kaybolduktan 18 gün sonra cesedi bulunan ve amcası tarafından katledilen 4 yaşındaki Leyla Aydemir olayında da siyasi gösteri yapmaları gerekmez miydi?!.
Çok uzak olmayan bir zamanda, aile içi istismarın kurbanı olan Mersinli 3 yaşındaki Müslüme Yağal olayında neredeydi bunlar?!.
Tekirdağ Malkara’da birkaç gün önce meydana gelen olayda 2 yaşındaki çocuğa istismar eden Sanlı Ö. ile birlikte nikahsız yaşayan ve istismara göz yuman anne Bakiye Yeniçeri’nin daha önce verdikleri pozlardan ve konuşulanlardan CHP’li oldukları gündeme getirildi!..
Başka parti yöneticeleri ve taraftarları da diğerlerinin yaptıkları gibi CHP’yi protesto etseler olur mu; olmaz!.. Çünkü sapığın dini, ırkı, partisi yoktur…
Sapık sapıktır!..
Dolayısıyla sapıkları protesto etmek varken, partileri ve inançları protesto etmek ancak provokasyon amaçlıdır!..
Narin’in katledilmesi olayında Salim Güran’ın işçisi olan 15 yaşındaki Ramazan A'ya, “Ramazan kız öldü mü?” diye sorduğu ses kaydı ve eşi Melek Güran’ın ifadesinde, “Eşimden başkaca şüphelendiğim kimse yoktur” demesi; katliamın başında amca Salim Güran ve Narin’in annesi Yüksel Güran olduğunu gösteriyor!..
Narin’in ölümü sonrası geçmiş olaylarda olduğu gibi idam cezası bir kez daha gündeme geldi/getirildi!
Amerika tarafından Türkiye’ye verilmeden önce ANASOL-M hükümetine idamın kaldırılması şart koşularak, PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın tesliminden önce idam kaldırılmıştı!
Sonraki dönemde, mevcut hükümetin AB Uyum Yasaları gereği idamı geri getirmek gibi bir çalışması olmadı!
Avrupa Birliği, Türkiye’yi kesinlikle bu birliğe almayacaktır fakat Türkiye’de de idamın gelmesi yönündeki istekler de gariplerin cılız sesi, güçlülerin homurtuları arasında kaybolup gidecektir!
Çünkü parası olanlar, arkasına birilerini alan güçlüler ne yaparlarsa yapsınlar adalet, onların lehinde işlemektedir!..
Uyuşturucu baronlarının rüşvet karşılığı serbest bırakılması, tehdit ve şantaj gibi bir çok suçun faili olan hakim; 40 yıl ile yargılanan ve 9 ay yatmışlıklarından sonra serbest bırakılanlar vs… gibi örnekler varken, Adalet, her zaman aleyhinde işleyen garibanların idam talepleri arasında elbette havada kalacaktır!..
Narin’i katleden ve yardım edenler de bir süre sonra serbest kalırlar!..
Kaldığı yerden de hayatlarına devam ederler!..
Narin’in abisinin verdiği röportajı okuyunca, katil amcasını nasıl tanrılaştırdığını gördük!.. Dolayısıyla annesi ve amcasına hesap sorma ihtimali sıfır!.. Babasının da bu ilişkiden haberdar olmadığına inanmak isterim ama onun da bir şey yapabileceğini zannetmiyorum!..
Temennimiz; başta amca ve anne olmak üzere tutuklananların cezaevlerinde hayatlarını bir şekilde kaybetmeleridir!..
Bunun için de bütün umudumuz cezaevlerindeki mahkumlardır!..
.
Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com