Türkiye, Orta Asya’da Batı’nın aleti olmamalı!
MOSKOVA
Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni müfredatta “tarih” eğitiminde köklü değişiklik olduğunu, “Orta Asya” yerine “Türkistan” kavramının kullanılacağını açıklaması, Rus medyasında geniş yer aldı. Bu konuda Rus uzmanların farklı görüşleri dikkat çekiyor.
Rusya neden bu konuya fazla önem veriyor?..
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin sayılı Kafkasya ve Orta Asya uzmanlarından, siyaset bilimci Prof. Dr. Hasan Oktay’ın “HABER PANOSU” adlı Telegram kanalındaki yazısı (*) çok dikkatimi çekti. Ve o yazıyı bu köşeden de paylaşmak istedim. Oktay’ın yazısı ve konu ile ilgili görüşü şu şekilde;
-Prof. Dr. Hasan Oktay
“Sovyetler dağıldıktan sonra Türkiye’nin, bağımsızlığı ilan eden Türk cumhuriyetleri ile uluslararası hukuk çerçevesinde ilişkilerini geliştirmeyi dikkate almıştır. Türkiye, bu ilişkileri komşularını tedirgin edici değil ve bölgeye başka güçlerin girmesine de müsaade etmeyerek, kendi şartlarında oluşan ekonomik sosyal ve kültürel hareketlilik çerçevesinde bu ilişkileri sürdürmek istemektedir.
Sovyetler dağıldıktan sonra eski Sovyet coğrafyasındaki devletler üzerinde bazı emel ve hedefleri olan Amerika ve İngiltere, FETÖ üzerinden hem Türk Cumhuriyetleri’ne hem de Rusya Federasyonu’na karşı yapılacak operasyonların mekanizması olarak değerlendirilmişti. Türkiye kökenli ama bir sivil toplum örgütü gibi faaliyet sürdüren bu yapının kısa, orta ve uzun vadedeki hedefleri göz önünde bulundurulduğunda ve Türkiye’ye karşı ciddi anlamda tehdit oluşturduğu için Türkiye, bu yapıyı tasfiye etti.
Türkiye’ye bundan sonraki süreçte Türk devletleri ile uluslararası hukuk çerçevesinde ilgilenirken FETÖ örneğinde olduğu gibi üzerinden bölgeye birilerini taşımak değil bizzat bölgede istikrarın ve ekonominin gelişmesi ile ilgili destek olmakta ve bu anlamda bölgede dengeli ilişkilerini sürdürmektedir.
Amerika’nın ve İngiltere’nin Rusya’ya karşı yapacağı faaliyetleri Türkiye üzerinden bölgeye taşıması ile ilgili Türkiye’nin buna müsaade etmesi veya bu faaliyetlere köprü olması mümkün değil. Türkiye bu oyunlara alet olmamalı. Türkiye, bu hususlara dikkat etmeli. Bizzat Türkiye, Türkistan coğrafyasında bu ve buna benzer faaliyetlerin önündeki en büyük engel olarak stratejisini uygulamaktadır.
Türkiye’nin Türk devletleri ile ilişkileri Rusya’ya karşı bir blok oluşturmak değil bu devletlerin aynı zamanda Rusya ile ilişkilerini de en üst noktada olmasını arzu eden bir ilişki biçimi oluşturmaktadır.
Türkiye-Rusya ilişkileri en üst noktaya çıkarken özellikle Akkuyu Nükleer Tesisi ve Türkiye’nin ihtiyacı olan doğal gaz tedariki konusunda Rusya’nın Türkiye’ye vermiş olduğu destek, Türkiye açısından son derece önemlidir.
Türkiye’nin, Rusya’nın liderliğini çektiği BRICS toplantısına katılma talebi de başlı başına bölgede dengeli bir politika yürüterek, bölge dışı aktörlerin devreye girmesinin önüne geçmek için bu faaliyetlere katılmaktadır.”
.
Fuad Safarov, dikGAZETE.com
(*) https://t.me/Haber_Panosu/2656
