ABD-IŞİD: Amerika’nın Suriye’de çevirdiği fırıldaklar!
MOSKOVA
Ülkemizde ABD’nin her tarafa burnunu soktuğunu konuşur dururuz. İnsanlar hep merak ederler, ABD’nin bu güç kavgası neden diye? Üstelik mesafeler bu kadar uzak olmasına rağmen, ülkemizde bulunan “dış tehditler” hepimizin canını sıkmış durumda. Elimize geçen bazı görüntülerde, gördüklerimize ve duyduklarımıza inanamadık.
Zira, anlatılanlara göre; Amerika’nın Suriye'deki terör gruplarıyla iş birliği oldukça açık. Özellikle de IŞİD militanları tarafından kontrol edilen Al-Saul bölgesi yakınlarındaki mülteci kamplarından birinde Amerika Suriye'deki hükümet güçlerine saldırı düzenlemek üzere gizlice silah temin ediyormuş.
Dahası, ABD tarafından silahlandırılan IŞİD militanlarından bazıları Türk ordusuna karşı terör faaliyetleri sürdüren paramiliter gruplara katılmış durumda! Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “at izi, it izine karışmış” dediği cümle ne kadar da doğru.
55. Bölge olarak da bilinen Al-Tanf aslında ormanlarıyla, bahçeleriyle, sokaklarıyla insanların açlıktan öldüğü çorak bir çöldür. Videoda anlatılanlara göre; Amerika, insanları “elemanlamak” için sivil vatandaşları kandırmak ve yanlış yönlendirmek hariç; bu bölgeleri ellerinde tutmaları dışında pek de bir sonuç elde edememişler.
Amerika’nın bölgede konumlanmasıyla bölgedeki yaşama koşulları daha da kötüye gitmiş durumda. Üstelik IŞID militanları da bu üsse elini kolunu sallayarak girip çıkıyorlarmış. Girip çıkmaların altında da Suriye ve Irak sınırlarında devriye atmak, faaliyetlerin istihbari saha çalışmalarını yapmak ve Suriye ordusunu da yakından markaj altına almak yatıyormuş.
Bu da yaklaşık altı yıldır bu şekilde Al-Tanf denilen çorak bir çöl civarında sürüp gitmiş. Çölün kumları eridikçe, yani ABD bölgedeki varlığını güçlendirdikçe, düşman her saldırısında daha da güçlenerek sivilleri yok etme pahasına maalesef büyüyor. Öyle ki Dünya bu duruma seyirci kalırken, ancak hayatta kalanlar üzerinden çöldeki bu gizli mücadele, raporlar halinde gün yüzüne çıkabiliyor.
Doğrunun mücadelesini verenlere duyduğumuz özlemi anlatmaya kelimeler pek yeterli değildir!
Bir zamanlar ABD’li yetkililer, Amerikan askerlerinin IŞİD'le mücadele etmek ve Fırat Nehri’nin doğusunda terör örgütüyle savaşan yerel güçlere destek olmak için Suriye’nin kuzeydoğusunda kalmaya devam edeceklerini açıklamıştılar.
Öyle görünüyor ki, bu destek aslında bir “iş birliği” niteliğindeymiş. Malum, bir zamanlar IŞID’i terör grubu olarak değil; “uluslararası organize suç çetesi” olarak da gözümüze sokmak istemişlerdi.
İddialara göre Suriye semalarındaki angajman kuralları, karadaki kontrol haritasını pek de etkilememiş. Diğer taraftan Washington, bölgedeki petrol “ihtiyacını” korumak için Suriye'deki savaşın yakıt kaynaklarına sarılmış durumda.
“Köprülerin görünürdeki sakinliği, içindeki durgun suyun sesini yansıtmıyor”, deniliyor izlediğimiz videoların birinde. Nehir, Irak sınırındaki bu bölgeyi, doğu ve batı olarak ikiye ayırmış durumda, zira süregelen savaşta, gerçekler ve mevcut planlar bir bölünmeye neden oluyor. Ve ABD bu bölgeyi, nehrin kuzey doğusundaki Rekha vilayetinden başlayarak, nehrin kuzey doğusundaki kendi bölgelerine kadar bölmek için çalışıyor.
Anlatılanlara göre; ABD’nin 55. Bölgedeki mahallelerin Ebu Kemal yönünde birbirlerine bağlandırma arzusu varmış. Bu “bağlama” ya da diğer adıyla “bölme” projesi Ebu Kemal bölgesinden itibaren olan bölgeleri de kapsıyor. Mayodin şehri de dahil olmak üzere bu bölgelere kadar, ayrıca Mayodin'den Ebu Kemal'in doğusuna doğru, daha sonra Al-Tanf Amerikan üssüne ve daha sonra Soweda ve Daraa'ya doğru... Malum, en büyük gaz sahaları bu yollar üzerinde yer almaktadır.
Suriye petrolü, siyasi koridorlarda ve kaçakçılık ticaretinde kaybolurken, Suriye halkı açlıktan ölmekte ve yıllar süren savaşın ardından boğucu bir ekonomik kriz içinde can çekişmektedir.
Washington'un eli, Suriye halkının iç zenginliğine damgasını vurmaktadır. Wafa Shabruni RT'nin gerçekleştirdiği özel röportajlarda bildirdiğine göre, Suriye’de sönmemiş bir savaş fitili yanmaya -ne yazık ki- devam ediyor.
Kendi güçlerinin hiçbir zaman bitmeyeceğini düşünen zavallı insan dışı varlıklar için bu dünyada söylenecek tek şey meşhur şu cümledir:
“Devlet bazen de ölü taklidi yapar. Zannedersin ki devlet yok, çöktü. Şımardıkça şımarırsın. Sonra üzerine birden bir ağırlık çöker.”
Ve bir “ah” çek...
Çekersin! Çekersin de iş işten geçmiştir.
.
Hasan Enes Karahan, dikGAZETE.com
Kaynak: Aşağıda, özel olarak çekilmiş İngilizce röportaj videoları.
.
.
