USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Dâvâ ve fikirler çoklarla değil ihlâslı, fedakâr ve yiğit adamlarla büyümüştür! Ceditçilik ve Türeyiş’e teşekkür

Dâvâ ve fikirler çoklarla değil ihlâslı, fedakâr ve yiğit adamlarla büyümüştür! Ceditçilik ve Türeyiş’e teşekkür
18-11-2023

DÀVÀ VE FİKİRLER ÇOKLARLA DEĞİL, İHLÂSLI, FEDÀKÂR VE YİĞİT ADAMLARLA BÜYÜMÜŞTÜR.

CEDİTÇİLİK VE TÜREYİŞ’E TEŞEKKÜR 

Cedîdcilik ve Cedîdciler duydunuz mu?

Gaspıralı İsmail desek meselâ…

İslâm Dünyası’ında teknoloji, reformlar, yenilikleri ilk anlamaya çalışan, çözüm ve hâl tarzları üzerine çözüm de öneren ilk yenilikçilerdir Cedîdciler

DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK” sözlerinden tanıdığımız Gaspıralı İsmail Bey bunlardan biriydi.

Kendi geliştirdiği yöntemle en kalabalık Müslüman Ahâlinin bulunduğu Hindistan’a gitti. Mısır’a geldi. İslâm Kongresi topladı.

İstanbul’a gel, bu işlerin merkezi İstanbul’dur.” diyenlerin davetine icabet etti. Ancak kimse koluna dahî girmedi. Savaşların da orta yeriydi mâlum. Kırım’a döndü…

Cedidciler, Müslümanların aydınlanmasını, okuyup yazmasını, üniversiteye gitmesini, kızların da okuması gerektiğini söylüyorlardı. Onları ilk olarak Taşkent, Semerkant ve Buhara Bölgesindeki Medrese Hocaları şikâyet etti Rus Çarlarına

Aynı dönemde İslâm Dünyası’nın temel problemi, iktisât, teknoloji, sanayî, bilimsel çalışmalar alanlarındaki geri kalmışlıktı.

Necip Fazıl’ın “…üç asrını kaba softa ve ham yobaz elinde kenetleyici (eli-kolu bağlı)…” diye özetlediği dönem…

 

Cedîdciler’in özelliği ne?

Önce durum tespiti.

Sonra çözüm hâl çarelerini bulma ve önerme.

Sonra mücàdele etme.

Durum tespiti içinde önce ehil insanlar taassupsuz bir araya gelmeli. Ortak aklın ve istişârenin icapları ile meseleler konuşulmalı.

Ana tanımlarda, gidilecek ana istikâmetlerde hemfikir olunmalı ki anarşi ve düzensizlik olmasın.

Akâbinde çalışılacak konular belirlenip bir öncelik sırası ile çalışılmalı.

Teklifler oluşturulmalı. Bu teklifler karar vericilere, medya ve halka BİLMESİ GEREKEN MÜCÎBİNCE” arz edilmeli.

Çalışmalarda fitne, taassup, her türlü bölücülükten, menfaatperest duruşlardan, kaba tarafgirlikten kaçınılmalı.

Politikanın heyecan, cazibe, menfaat ilişkisi ve taraftarlık zaaflarından uzak durulmalı.

Temel çıkış noktası, Millî Menfaatler, Vatan, Millet ve Devletimizin Bütünlüğünü koruyarak, Değerler Manzûmemiz, İnanç, Tarih ve Coğrafyamızın dayatmalarına bağlı kalarak çözüm aramak.

Zor mu?

Elbette zor!..

Nefsi yenmek kadar zor ön yargı, taassup ve alışkanlıkları, köksüz bilgilerin üzerine inşa edilmiş körlükleri yenmek.

Ülkemiz, 200 yıla yakın tanımlarında zorluklar yaşıyor.

İstikâmetlerde zorluklar yaşıyor.

Bunları önce güzel vatanımızda el birliği ile çözmeliyiz.

Bilin ki, bu topraktaki çözüm arayışları, suya düşen taşın yaydığı dalgalar gibi çevremize yayılacak.

İlk çevremiz Türk Dünyası ve Osmanlı Medeniyet Coğrafyası.

Bu bölgeler artık her yönüyle iç meselemizin de birer parçası değil mi?

Kim?

Kiminle yapılacak bu işler?

Kürşâd’ın kırk çerisi, Gülümüz SAV’in Bedir Aslanları, Cedîdci 40-50 kıvılcım…

Sakarya Boğazı’nda aç-susuz süngü ile yumruk ile boğaz boğaza savaşan Mehmetçikler misâli adamlarla…

TÜREYİŞ diye bir taş attım duru Anadolu Irmağı’na…

O kadar güzel dalgalandı ki…

Ağabeylerim tevazû ile aradılar.

Koca koca Profesör Hocalarım aradı fikir verdiler…

Gençler aradı “Ne emredersiniz?” diye…

Razıyım hepinizden.

Babaanne ve dedelerimizin öğütlerini haykırsak bu bile büyük yürüyüştür. “Ya Devlet başa ya kuzgun leşe!” desek.

Devlet Malı, yetim malı!” desek…

Koskoca Vatanı, ecdâd kanının, mezarının kaldığı toprakları konuşsak…

Her türlü bölücülüğü yenecek sözler fısıldasak kulaklara… Gönüllere söylenecek türküleri hatırlatsak.

Kâh Hoca Ata, kâh Dedem Korkut, kâh Yunus, kâh Edebalı, kâh Alparslan, kâh Nene Hatun kâh Mehmet Akif, Gaspıralı, kâh Resulzâde ya da Mağcan olsak…

TÜREYİŞ Strateji ve medeniyet Değerleri Çalışma Merkezi olarak tüm mirâsı üstlenip birlikte hepsi olabilsek…

İyi ve güzel olan için her zaman tam zamanıdır.

Şimdi aşkla, vecdle, fedàkârlıkla omuz omuza, çok çalışma zamanıdır.

Omuz veren, kol kola giren, kafa kafaya veren herkese teşekkürü borç biliriz.

.

Emekli Yarbay Halil MERT, dikGAZETE.com

-Strateji ve Yönetim Uzmanı-

Değerlendirme ve teşekkür mesajını buradan izleyebilirsiniz.

Dedem Korkut Ata’nın Duası ile yeniçağlara “BİSMİLLAH” diyelim

“Yerli kara dağların yıkılmasın.

Gölgelice kaba ağacın kesilmesin.

Çağlayan görklü suyun kurumasın.

Allah kanlu kanlu sulardan geçit versin.

Kanatlarının ucu kırılmasın.

Çalışında kara polat öz kılıcın kertilmesin (çentilmesin).

Dürtüşürken ala hilâl gönderin ufalmasın.

Ölüm vakti geldiğinde imandan ayırmasın.

Ol öğdüğüm yüce Tanrı dost olup yardım etsin.

Ak pürçekli anan yeri cennet olsun.

Aksakallı baban yeri uçmak (cennet) olsun.

Oğul ile karındaşın ayırmasın.

Hakkın yandırdığı çırağın (ışığın) yanadursun.

Kàdir Mevlâ seni namerde muhtaç etmesin,

Âmin diyenler dizàr (Allah’ın yüzünü) görsün.

Allah'ın verdiği umudun kırılmasın, yığışdırsın.

Günahınızı adı görklü Muhammed Mustafa yüzü suyuna bağışlasın.

Ulu Tanrı ölmüşlerimize rahmet kılsın.

Yiğitlerin aslanı Hz. Ali'nin elinden Cennette kevser içmeyi nasip etsin.”

Rabb’im yâr ve yardımcımız olsun.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?