Mütekait Generaller yeni konsepti anlamıyorlar!
Kuzey Irak’ta sürdürülen Pençe-Kilit operasyonu kapsamında oluşturulan bir üs bölgesine PKK olduğu sanılan terör örgütü, sızmaya çalıştı. Sızma girişimi sırasında çıkan çatışmalarda 9 Türk Silahlı Kuvvetleri personeli şehit oldu. Çatışmalarda 4 personel de yaralandı. Daha önce de 2023 Aralık ayının son haftasında aynı bölgede Hakurk’ta terör grupları ile girilen çatışmada 12 Türk askeri şehit düşmüştü.
Pençe-Kilit harekat bölgesinde çıkan çatışmada hayatını kaybeden 9 askerin cenazeleri toprağa verilirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık ettiği, İstanbul Dolmabahçe'de güvenlik toplantısına Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç da katıldı.
Açıklamada sadece irade beyanı var. Deniliyor ki “Türkiye, hangi bahaneyle ve sebeple olursa olsun güney sınırları boyunca bir 'teröristan' kurulmasına kesinlikle izin vermeyecektir. Meşru müdafaa hakkımız ve ikili anlaşmalar çerçevesinde, nerede bir terör tehdidi, kampı, sığınağı, oluşumu veya kümelenmesi varsa arkasında kim olduğuna bakmadan, kalıcı olarak imha etmek temel önceliğimizdir"
Güvenlik Toplantısı neden Başkent Ankara'da değil de İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda yapıldı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan eşi ile birlikte Parti çalışmaları doğrultusunda seçim öncesi hazırlıkları kontrol amaçlı İstanbul'da bulunuyordu. Bu nedenle toplantının diğer katılımcılarının Başkan Erdoğan’ın İstanbul programını sekteye uğratmamak düşüncesi ile Ankara'dan İstanbul'a geldikleri söylenebilir.
Ayrıca bizzat Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yapılacağı açıklanan ve kamuoyunun pür dikkat izlediği en üst düzey yetkililerin katıldığı ‘Güvenlik Toplantısı’nın, 45 dakika sürmesi de düşündürücü. Her biri 10 dk konuşsa 70 dakika eder. 45 dakika acaba TV kameraları için miydi? Yoksa daha önce planlanan süreç son kez mi gözden geçirildi?
Nitekim Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak’ın önündeki notlarda FKH yani Fırat Kalkanı Harekatı ve BPH Barış Pınarı Harekatı ve Suriye yazması, toplantı öncesi teknik bir planlamanın yapıldığı ve Güvenlik Toplantısında diğer paydaşlar ile Erdoğan’ın bilgisine sunulduğu anlaşılıyor.
Türkçe İşaret Dili Çevirmeni değerli dostum Hayrettin Baydın’ın ifade ettiği gibi; tarihi açıdan bakıldığında Dolmabahçe; Avrupa mimarisiyle yapılmış Avrupa yakasında olan bir saray. İlk Cumhurbaşkanlığı konutu olma özelliği nedeni ile Cumhuriyet tarihi açısından da önemi var.
Atatürk çok uzun yıllar bu tarihi mekanı kullandı ki vefatı da burada gerçekleşti. Dolmabahçe Sarayı, AK Parti döneminde mutabakatlarla gündeme gelmiş ikonik bir mekan.
Bu toplantının üniter bir devlet perspektifi ile değil de İmparatorluk aklı ve refleksi ile yapıldığı söylenebilir. Bazı yorumlara bakılırsa Emperyal sınırlara geri dönüş hamlemize hazırız mesajı verilmiş olabilir.
NATO ve BATI’ya karşı blr duruş kararlılığı!..
Kuzey Irak'taki üslerde konuşlu Türk askeri birliklerine yönelik saldırılar nedeniyle Türk güvenlik birimleri, tüm kadroları ile bölgeye odaklanmış durumda. Eski ve yeni MİT Başkanları, Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı ile İçişleri Bakanının hazır bulunduğu Güvenlik toplantısı da bunun göstergesi.
Kamuoyu, toplantının detaylarına vakıf değil. Mutlaka mahrem konular gündeme geldi, mühim konular değerlendirildi ve mutlaka yapılması gerekenler kararlaştırıldı. Fotoğraflara yansıyan dosyalar raporlar, bölgeye yönelik uzun soluklu ve kalıcı sonuçlar verecek askeri bir harekatın hazırlıklarının yapıldığını gösteriyor.
Nitekim 08-01-2024 tarihli yazımda, TSK’nın bu havalideki askeri mevcudiyetini olumsuz kış şartlarına rağmen güçlendirdiğini, tarihi şimdilik belli olmayan yakın (?) bir gelecekte Türk ordusunun Suriye'den daha büyük bir operasyonu, askeri harekatı başlatacağını, İran sınırındaki Türk askeri birliklerinin teyakkuza geçirilmesinin, İran sınırından gelebilecek her türlü güvenlik tehdidini bertaraf etmeye yönelik olduğundan söz etmiştim.
Şimdi Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde 30 km derinliğindeki "güvenli bölge" planının tamamlanması için yeni bir aşamaya geçiliyor. Bu aşama kapsamında Kuzey Irak'ta Musul ve Kerkük'ü de içine alacak şekilde güvenli bölge uygulamasına geçilebilir. Bu noktada ihtiyaç duyulan yasal düzenleme her an yapılabilir.
Demirel'in çizdiği general: Osman Pamukoğlu!..
Efsane Komutan Osman Pamukoğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 5 kez Üstün Birlik Yetiştirme Nişanı almış hem konjonktür hem de seri belgesellerle kamuoyuna yansımış bir fenomen. Kitap yazarı. Kendisi korku nedir bilmez bir savaş makinesidir. Gayri nizami harp konusunda doktriner tecrübesi vardır.
Lakin terörle mücadelede başarılı olduğu kadar küresel ve bölgesel konjonktrü okumakta yeterli olmadığı söylenebilir. Bu husus TV programlarındaki konuşmalarına da yansıyor. Hep vur-kır havasında. Nitekim dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile aralarında geçen ve Pamukoğlu’nun emekliye sevk edilmesine sebeb olduğu söylenilen diyalog bunu doğrulayabilir.
Cumhurbaşkanı Demirel’in, İran sınırlarını da zorlayan, terör kampı çevrildiği ve 1 saat sürecek çatışma ile terör örgütünün çok ciddi bir darbe olacağı başlamış bir operasyonu, "İran ile ilişkilerimize zarar verir" gerekçesiyle iptal etmesiyle başlayan ve daha sonrasında saldırıya uğrayan bir askeri karakolu ziyareti sırasında Demirel ile Pamukoğlu arasındaki dialoğun emeklilikte payı olduğu iddiasıdır.
Konuşma şöyledir;
Demirel: General bu kişilerin İran'dan geldiğini ispatlayabilir misin?
Pamukoğlu : Nasıl?.. Nasıl yani?!
Demirel: Bunları bana ispatla ki ben bunlara bir şey yapayım?
Pamukoğlu: Horoz dünyanın her yerinde horoz! Horoz resmi çizip, üzerine horoz yazmanın anlamı yok!
Disipliner bir asker ama bir Mustafa Kemal olmadığını seçim mağlubiyeti ile tescilleyen Osman Pamukoğlu; 4 Eylül 2008’de kurucu ve onursal genel başkanı olduğu Hak ve Eşitlik Partisi HEPAR’ı, seçim hezimeti üzerine 23 Haziran 2011’de bu partiyi kapatma kararı aldığını duyurmuş, ancak 10 Temmuz 2011 günü yapılan kurultayda partinin kapanmaması kararı alınmış ve parti kapanmamıştır.
Parti 21 Nisan 2019 tarihinde yapılan olağanüstü kurultayla faaliyetlerine son verdiğini açıklamıştır. Cumhurbaşkanı Demirel’in Osman Pamukoğlu hakkındaki kanaatinde ne kadar isabetli olduğu bir kez daha iyi anlaşılmıştır.
Mütekait Generaller yeni konsepti anlamıyorlar!..
Büyük Hun İmparatoru Atilla'ya ithafen bir söz var; "Eğer sınırlarınızda sorun varsa, Bunu gidermenin tek yolu, Sınırlarınızı genişletmektir."
Bu kapsamda Misak-ı Milli sınırlarımıza ulaşmadıkça, özellikle Kuzey Irak ve Suriye sınırından geçerek terör eylemlerini gerçekleştiren, sözde NATO müttefikimiz ABD ile başını çektiği koalisyon güçlerinin her türlü lojistik destek verdiği terör örgütü durdurulamaz.
28-12-2023’te sizlerle paylaştığım, “Federasyon Planı siyasi karar değil TC Genelkurmay Başkanlığı Projesidir” başlıklı yazımı bir de bu açıdan değerlerilmeli.
Muhtemelen Cihanşümul Kadim Türk Devleti; Ziya Gókalp’in Turan şiirindeki;
“Vatan ne Türkiyedir Türklere, ne Türkistan
Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan” gerçekliğini kuvveden fiile geçirmek hususunda kollarını sıvamış.
İşte mevcut sınırların Türk Devletine zorla giydirilmiş deli gömleği olduğunu idrak edemeyen bir anlayış var karşımızda.
Unutmayanlar unutulmaz!..
Emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu, 28 Aralık 2023'te, gazeteci Fatih Altaylı’nın YouTube kanalına konuk olmuş, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta sürdürdüğü Pençe-Kilit Operasyonu’na yönelik değerlendirmelerde bulunmuştu.
Pamukoğlu, “Hududu korumak başka bir şey, teröristleri bulup yok etmek başka bir şey. Gayrinizami harpte tek bir formül vardır: Ara, bul, yok et! Ne üssü? Gayrinizami çatışmada toprak önemli değil. Teröristin kendisi önemlidir, bize terörist lazım.
Ben sınır ötesinde üs kurmaya karşıyım, bizim toprakla işimiz yok. Biz teröristi arıyoruz. Biz girer 3-4 günde yok eder, çıkarız. 21 kere Irak'a girdim, çıktım. Niye? Orada kalmama gerek yok.
Kartalın avını takip ettiği gibi, bir anda süzülüp alacaksın. Oraya yerleşmeyeceksin. ABD, Vietnam'da üsleri basılarak 56 bin ölü verdi. Üs demek, sen sabitsin demek, sen gözetleniyorsun, sen takip ediliyorsun demek. Üssün varsa zayıf anında baskın yersin.” demişti.
Uzun sözün kısası tekrar da olsa şu; emekli Orgeneral Osman Pamukoğlu, konuşmasında ulusal sınırların ötesinde üs kurulmasına karşı olduğunu ifade etmiş ve üs kurmak yerine teröristleri hedef alma amacını vurgulamıştır.
Türkçesi şu; “mevcut hudutların güvenliğini sağlayalım yeter!” Ama yeni konsept o değil. Yeni konseptin mimarı Büyük Hun imparatoru Atilla. Onun da asırlar öncesinden talimatı şu; "Eğer sınırlarınızda sorun varsa, Bunu gidermenin tek yolu, Sınırlarınızı genişletmektir."
Irak-Suriye Türkmen Federe Devleti hayırlı olsun!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
https://www.dikgazete.com/yazi/n-a-6420.html
https://www.bbc.com/turkce/articles/c51z08egnemo
https://www.internethaber.com/pamukoglu-niye-emekli-edildi-110133h.htm
https://www.voaturkce.com/a/kuzey-irak-ta-catisma-12-sehit-verildi-13-terorist-etkisiz-hale-getirildi/7410064.html
https://t24.com.tr/video/emekli-tumgeneral-osman-pamukoglu-nun-sozleri-yeniden-gundem-oldu-ara-bul-yok-et-ne-ussu,58859
https://www.dunya.com/gundem/msb-pence-kilit-harekati-bolgesindeki-catismada-sehit-sayisi-6ya-yukseldi-7-asker-yarali-haberi-715768
https://www.ntv.com.tr/turkiye/son-dakika-haberi-msb-duyurdu-kuzey-iraktaki-us-bolgesine-saldiri-9-asker-sehit-oldu,UDeBnUKYzUKNnAZwt8TEuA
Fevzi Yurtoğlu 10 ay önce
Ellerinize sağlık olsun kardeşim.
E. Komando Albay
Atila Şimşek 10 ay önce
Muşahit Gazi 10 ay önce
Tahsil ve NATO kafa oldukları, malum!
Emekli genarellerin çoğu 2 yıllık yüksek okul konumundaki H.Okulu mezunudur. 1980 yılından sonra 4 sene olmuşsa da kafa yapıları malum terörist cemaatcidir. Kafası çalışanları da maalesef irticacı diye atıp, başörtülü, sakallı diye de şehit ana-babası bile cenaze, hatta şehitlik beraatını bile almaya kışlaya sokmayan mermer ziyniyetlidirler. Bunlar gerçek dışı olduğunu iddia bile edemezler.
Bunları şimdi hizmetli imtihıalnına bile alamazlar. Zaten KPSS'de de cari puan bile alamadıklarından müracaat bile de edemezler...
Zaten 1923 öncesi Türk tarihini kabul de etmeyenler ne bilir Atilla Başbuğu?
Böyle olduklarınıdan yazdığıniz konsepti anlamaları mümkün müdür?
Ömer 10 ay önce