Katil, meczup, terörist ne dersen de!.. 50 Müslüman’ı Cuma namazında katlediyor. Bir de bir "tomarlık manifesto” bırakıyor; "Ayasofya’nın minarelerini yıkacağız” diye.
İnsan olup, zulme yüklenileceğine dört bir koldan iktidara yüklenmek rastlantı mı, delalet mi, kör kin mi bilemiyorum...
Bildiğim şu; Ben bu "Hagia Sophia" havucunu kemirmeyi bırakalı 30 sene oldu.
Niye mi?
ANAVATAN KONGRESİ o zamanki Lider Yıldırım Akbulut, rakibi MesutYılmaz' a karşı mücadele ediyor.
Konuşmasının sonunda:
“- Ben yine Başbakan olursam Ayasofya'yı ibadete açacağım" dedi.
Haydaa!.. "Bu nerden çıktı” dedim…
Kürsüden iner inmez etrafını saran medya mensupları da direkt (direk değil) aynı soruyu sordular.
- Haber aldım Mesut Yılmaz öyle diyecekmiş; ondan önce davrandım...
Rabbimizin arzı geniştir; namaz her yerde kılınır… Ayasofya'nın bizim için sembolik bir önemi yoktur. Ancak iç politikada seçmenin önüne devamlı uzatılan bir havuçtur.
İslam orduları mabedlere dokunmamıştır.
Denebilir ki; “Efendim, Ayasofya Bizans’ın Devlet Merkezi’ydi ve Fatih’in vakfıdır…" İyi de Fatih kendinden sonra devlet sistemini kurarken Bizans örneğinden yararlanmıştır. Kilisenin yerine Şeyhülİslamlık’ı icat etmiştir.
Bir de "Kılıç Hakkı"ndan söz ediliyor.
İslam da nerede var?
Savaş adeti ile Hakk anlayışı her zaman örtüşmez.
Keza Nizam-ı Alem, Devletin bekası için Kardeş Katli de Fatih kanunnamesidir.
Bir insanlık faciasi iktidar sıkıştırma için yine kullanılıyor.
Ülkede İslam hakim ve dahi şeriat yasaları yürürlükte de ben mi duymadım.
Daha Müslüman olmamız için Ayasofya’nın açılması gerekmez.
Önce her rekatta okuduğumuz Fatiha’nın anlamını öğrenelim öğretelim.
Dinden başsorumlu sayılabilecek birine “Hocam namaz kılan Müslümanlar ın yüzde 75 i daha Fatiha’nın anlamını bilmiyormuş; doğru mu?” dedim…
"Siz iyimsersiniz” dedi!
Sorumluyuz hepimiz; ben başta.
-HAYATTA OYNAMAM kitabımdan-
.
Ulvi Alacakaptan, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @HayattaOynamam , @dikgazete