MİRYOKEFALON ZAFERİ SAVAŞ YERİ KEŞİF GEZİSİ... 16-17 Eylül 2024
Giriş
Bu yazı, MİRYOKEFALON Zaferi’nin 848. yıldönümüne denk getirilen 16-17 Eylül 2024 tarihleri arasında 2 günlük, savaş yeri keşif gezisi hakkındadır. Gezinin amacı, tarihî coğrafya araştırmacısı, eski Karayolcu, İnş. Y. Müh. Ramazan Topraklı’nın, gerek meslekî gerekse kişisel çabaları sonucu yaklaşık 20 yıldır bilimsel eserlere ve yerinde incelemeleriyle delillendirdiği, Miryokefalon Savaşı’nın yeriyle ilgili iddiasını, Selçuklu dönemi tarihçi akademisyenlerin yanı sıra, konuyla ilgili kişilerin katıldığı 22 kişilik bir heyetle yerinde görmek ve Miryokefalon Zaferi’nin 848. yıldönümü kutlama törenlerine katılmaktır.
Miryokefalon Savaşı’nın Yeri: Aslında Miryokefalon Savaşı’nın yerinin, mâkul delil ve bilimsel kaynaklara dayalı olarak en rasyonel biçimde belirlenmesi, özellikle Türkiye Türkleri için oldukça önemlidir. Zira Malazgirt Zaferi sonrası Türklerin Anadolu hâkimiyeti açısından temel teşkil eden bir savaş olan Miryokefalon Savaşı, bundan tam 848 yıl önce 1176 yılında, Anadolu Selçuklu Sultanı II. Kılıçaslan’ın, o dönem Bizans İmparatoru olan 1. Manuil’e karşı kazandığı bir zafer olmaktadır.
Savaş yeri hakkında çeşitli iddialar ileri sürülmekle birlikte, bunlar içinde en anlamlı olanın, tarihi kaynaklara ve yerinde yapılan incelemeler doğrultusunda R. Topraklı tarafından ortaya konulan Kemer Boğazı ve Yenice Sivrisi iddiasıdır. Zira şimdiki Eğirdir Gölü, savaşın yapıldığı tarihte Hoyran ve Eğirdir gibi iki ayrı göldür ve tarihî Anayol iki göl arasındaki Kemer Boğazı’ndan geçmektedir. Savaş, Isparta’nın Gelendost ilçesi Yenice Sivrisi denilen alanda gerçekleşmiştir.
Konuyla ilgili eserlere bakıldığında, Topraklı’nın, iddiasını çeşitli kitap, makale ve bildirilerle ortaya koyduğu görülmektedir (bkz. Topraklı, 2010 ve diğer.).
Keşif Gezisi 1. Günü
Gezi, 16 Eylül 2024 Pazartesi günü Ankara’nın Çukurambar semti Yıldız Camii önünden, sabah saat 7.00’de başlamıştır. Ramazan Topraklı’nın önderliğinde hazırlanan programa göre gerçekleştirilen gezinin hamisi (netgsm sahibi) İşadamı Âdem Öcal, Isparta ve Gelendost Belediyeleridir. Geziye, Ankara’daki çeşitli üniversitelerin tarih bölümü akademisyenlerinin katıldığı görülmüştür. Savaş yeri haritası, katılımcı kimlik kartları vb. işler, Haritacı Medeni Altın tarafından yapılmış olan geziye, Topraklı’nın eşi Beyhan Hayriye Topraklı ile Medeni Altın’ın eşi Hatice Altın da katılmışlardır.
Gezide, Sivrihisar’daki kahvaltı molası öncesi, heyet üyesi katılımcıların kendilerini kısaca tanıtmaları istenerek, ekip içinde sosyal bir ortamın oluşması sağlanmış; ilerleyen saatlerde ise katılımcıların konuya ilişkin bilgilerini paylaşarak, gezinin oldukça interaktif ve etkileşim içinde geçtiği gözlenmiştir.
Gezi boyunca, Miryokefalon Savaşı ve gezilen bölgeye ilişkin bilgilerin genellikle R. Topraklı tarafından verildiği, bazen de katılımcıların görüşlerini öğrenmek için soruların sorulduğu ve cevapların tartışıldığı oldukça bilimsel ve etkileşimli biçimde, adeta araç içi bir çalıştayın sürdüğü görülmüştür.
Battal Gazi Türbesi: Kahvaltı sonrası gelinen ilk tarihi mekân, Türklerin Anadolu’yu vatan yapması sonrası adı “Çay Değirmeni” olan ve 1958 yılında Bolvadin’den ayrılarak ilçe olan Çay ilçesine bağlı, bir höyük üzerinde bulunan Geneli [Çayıryazı] Köyü’ndeki Battal Gazi Türbesi olmuştur. Köy, Karamık Gölü’nün [Bataklık] oluşturduğu sinekler yüzünden 1940’larda dağ eteğinde şimdiki yerine taşınmıştır.
740 yılında 13.200 kişilik birliğiyle bu köy civarında şehit düşen Battal Gazi’ye ait bu türbe mezarın ziyareti amacıyla, önce merhum Ömer Ceylan’ın akaryakıt istasyonuna uğranmıştır. Orada heyeti, Şuhut Bld. Bşk. Muhittin Özaşkın ve arkadaşları ile köy muhtarı Süleyman Sönmez, Uzunpınar köyünden Ahmet Yıldırım, Uluborlu’dan İnş. Müh. Tufan Tuncay ve bazı köylülerce karşılanmıştır.
Akabinde höyük üzerinde ve dört duvar içine alınmış Türbe mezara gidilmiştir. Mezar taşında “Hüseyin Gazi – Hüseyin Dede” yazısının yer aldığı türbenin, ne yazık ki bakımsız bir mekân olduğu görülmüştür. Muhtara, Türbenin yoldan da görülmesi için yol ayrımına tabela koymak gerektiği hatırlatılmıştır. Türbe içinde Gazi Dede’ye Fatiha suresi okuyup dua eden katılımcılara, çıkışta köyden gelen Muş kökenli bir gelin kızımızın ayran hazırlığı, çok yerinde ve güzel bir ikram olmuştur.
Alâeddin Siyavuş’un Büyük Mezarı: Türbe ziyareti sonrası, yakındaki eski bir alabalık lokantasının önündeki su kaynağının kuruması sonucu kapandığı ve arkasında yer alan küçük mezarlıkta, etrafı taşlarla çevrilmiş 11.30 m uzunluğunda ve 4 m enindeki, Selçuklu Sultanı Alaeddin Siyavuş’a ait mezarın aşırı büyüklüğü, katılımcılarda hayret uyandırmıştır.
Şuhut Bld. Keşkek Evi: Açık havadaki Türbe ziyareti sonrası, Göcen, Uzunpınar, Çobankaya ve Anayurt köyleri üzerinden Şuhut ilçesine ulaşılmıştır. Öğlen yemeği, Şuhut Keşkek Evi’nde, katılımcılara Bld. Bşk. Muhittin Özaşkın tarafından verilen keşkek ziyafeti olmuştur.
Heyete, keşkek yemeği organize etme nezaketinde bulunan Başkanın da tarih alanında yüksek lisanslı olmasıyla, gayet etkileşim içinde geçen yemek ortamında Başkan, burada yenilen ‘keşkek’in Şuhut adına tescillendiğini belirtmiştir.
Şuhut Keşkek Evi adı verilen bu özel mekânın giriş katında halkın rahatça keşkek yiyebildiği; üst katta lavabo mescit vb. bulunduğu; en üstte ise, özel gruplara için ayrılmış keşkek yeme salonu olduğu görülmüştür. Belediyenin, ilçe sosyal ortamına renk katan bu girişimi heyet tarafından takdirle karşılanmıştır.
Taşköprü: Tescilli ve lezzetli keşkek ziyafeti sonrası, program gereği uğranılması gereken Uluborlu Kalesi, zaman darlığı nedeniyle ziyaret edilememiştir. Ancak gezinin amacına uygun olarak, Eğirdir Gölü’nün batı kıyısından, karşı kıyıdaki Miryokefalon Savaş yeri olan Yenice Sivrisi civarı gözlemlenmiştir. Asırlar öncesinde iki ayrı göl olan şimdiki Eğirdir Gölü’nün kuraklık, kuyu açma ve barajlarla suyun tutulması gibi sebepler sonucu ne yazık ki kurumakta olduğu görülmüştür. R. Topraklı’nın iddiasına uygun olarak gölün tam da bu bölümünde, eskiden iki ayrı göl arasındaki nehir üzerinde bir taş köprü olduğu ve karşı kıyıya Bizans ordusunun bu köprüden geçerek Türk topraklarına girdiği, Kemer Boğazı için Firigos Boğazı ve Miryokefalon Bölgesi gibi isimler verildiği anlatılmıştır.
Bu bilgiler ışığında karşı kıyı ve Yenice Sivrisi gözlenmiştir. Göldeki kuruma sonucu, tarihi taş köprünün ortaya çıkabileceği, ancak şimdilik göl sularının altında kaldığı konuşulmuştur.
Süleyman Demirel Demokrasi Müzesi: Gezinin bu ilk günkü programında, Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı rahmetli Süleyman Demirel’in doğduğu köy olan Isparta’ya bağlı Atabey İlçesi İslamköy’deki, kardeşi Şevket Demirel tarafından yaptırılan Külliyesine uğranılmıştır.
.
Aslında pazartesi günü müzeler kapalı olmasına karşın, önceden yapılan görüşmeler sonucu özel izinle gezi heyetinin ziyaretine açılan Külliye içindeki Demokrasi Müzesi ziyaret edilmiştir. Müzede, önce emekli matematik öğretmeni İslamköy muhtarınca Külliye hakkında bilgiler verilmiş, daha sonra da Müzenin zengin içerikli eserlerinin sergilendiği bölümler gezilmiştir. Müze çıkışındaki Anı Defterine Prof. Dr. Güray Kırpık tarafından, gezi heyeti adına yazı kaleme alınmıştır.
Müze ziyareti sonrası, Külliye’nin az yukarısında inşa edilmiş olan Çalcatepe mevkiindeki Demirel’in mezarının bulunduğu Anıt mezara geçilmiştir. Türkiye’nin en büyük ikinci anıtmezarı olan alanda, mezarın olduğu 30 m yükseklikteki sarmal ana yapının yanısıra, dokuz adet yapay göl ve 9 adet mini baraj savaklarının yer aldığı görülmüştür. Mezarın, Sarmal kulenin tam altında yer aldığı ve kule duvarlarına Demirel’in, hayatta iken zaman zaman söylediği çeşitli özlü sözlerin, örneğin “Biz susan değil konuşan Türkiye istiyoruz” gibi yazıların yer aldığı görülmüştür. 17 Haziran 2015’te vefat eden Demirel’in ailesi tarafından yaptırılan 720 dönümlük alandaki bu anıtmezarın, 26 Eylül 2019 tarihinde halkın ziyaretine açıldığı öğrenilmiştir. Mezarı başında kendisine Allah’tan rahmet dileyip, Fatiha okunduktan sonra, heyet Isparta’ya doğru yola çıkmıştır.
Isparta Seyir Terası: Gezinin bu ilk gününün son durağı Isparta Belediye Başkanlığı olmuştur. Şehre varıldığında yağmurun başladığı bir havada, Belediyeden bir görevli, araca alınmış ve kendisi katılımcılara Isparta şehir merkezindeki tarihi yerler, tarihi camiler, valilik meydanı, yenilenen tarihi çarşı vb. hakkında bilgiler vermiştir. Burada yer alan geniş bir Belediye Çay Bahçesinde bugün bile 2 TL’ye çay içilebileceği bilgisi, katılımcılarda hayret uyandırmıştır. Daha sonra şehir tanıtım turu, restore edilmekte olan Gökçay yolundaki kiliseler gösterilerek, hakkında bilgiler vermiştir.
Daha sonra da Kirazlıdere ve Andıkderesi istikametinde panoramik geziye devam edilmiştir. Burada Belediye tarafından yeni açılan Kirazlıdere Restaurant yemek mekânına geçilmiştir. Ancak yemek öncesinde parkın arka kısmındaki Bezirgan Şelalesi mevkiinde, belediye tarafından yeni açılan başka bir belediye tesisi Bezirgan görülmüş; daha sonra da oldukça geniş büyüklükte inşa edilen Kirazlıdere Seyir Terası’ndan, panoramik Isparta manzarası seyredilmiştir.
Tesiste, seyir sonrası yemeğe geçilmiştir. Bld. Bşk. Şükrü Başdeğirmen’in, kızının rahatsızlığı nedeniyle yemekte aramıza katılamayacağı mesajı, heyette üzüntüye neden olmuştur.
Yemek sonrası Isparta şehir merkezinde yer alan Gülbirlik gül ürünleri satış yerine uğranıldıktan sonra, heyetin geceyi geçireceği otel olan merkezdeki IYAŞ-Park Hotel’e geçilmiş ve böylece gezinin ilk günkü programı, tatlı bir yorgunlukla sona ermiştir.
Keşif Gezisi 2. Günü
Miryokefalon Savaşı keşif ve inceleme gezisinin ikinci gününe, ilk günden de erken başlanmış ve sabah saat 6.30’da otobüse binilerek, etkin bir çalıştay ve etkin bir programa geçilmiştir. Zira daha kahvaltı için bile, savaş alanı Gelendost İlçesi Yenice Köyü’nün programda yer aldığı görülmüştür. Köy meydanı kahvaltı yerinde heyeti, Gelendost Kaymakamı Yunus Emre Kandemir ve Bld. Bşk. Mustafa Özmen, köy muhtarı ile köy halkının beklediği görülmüştür. Sabah saat 8.00 gibi yapılan kahvaltıda Kaymakamın, güzel bir tesadüfle Gazi Üni. (şimdiki adıyla Ankara Hacı Bayram Veli Üni. İİBF-Kamu Yönetimi Bölümü) mezunumuz/ öğrencimiz olduğu anlaşılmış ve kendisiyle sohbet edilmiştir.
Miryokefalon Savaş Yeri: Kahvaltı sonrası, kaymakamın önderliğinde Miryokefalon Savaş yerini keşfetmek ve incelemelerde bulunmak üzere, ilk gün gölün tam karşısından bakılan Yenice Sivrisi yanından, Yenice köyünün arkasına düşen savaş alanına ulaşılmıştır. Burada R. Topraklı, yıllardır sürdürmekte olduğu tarihi coğrafya araştırmaları bilgisi ışığında, katılımcılara, savaş hakkında bilgi vermiştir. Buna göre 1. Manuil Kommenos emrindeki 40 bin kişilik Bizans ordusu, iki göl arasındaki nehir üstüne inşa edilmiş Taşköprü’den geçerek Türk topraklarına girmiştir.
Geçidin kuzeyindeki dağlık alanda pusuya yatmış Selçuklu Sultanı II. Kılıçaslan emrindeki çiftbaşlı kartal bayraklı Türkler, Bizans ordusuna oklar yağdırınca Manuel, şaşkına dönmüştür.
Üç-dört saatlik bir sürede ordusu, büyük ölçüde yok edilen 1. Manuel, muhafızlarıyla dar vadiden açık alana çıkmış ve Yenice Köyü’nün oturduğu yerden ileriye at sürmüş, akşam karanlığı çökerken, çember içine alınmış Köke Köyü önündeki birliğine kavuşmuştur. Kapana kısılan İmparator Manuel, Sultan Kılıçarslan’ın şartlarını kabulle bir antlaşma yapmış ve sabah olunca Türk rehberler eşliğinde Türk topraklarını terk etmiştir.
Gelendost’da Zafer Kutlama Töreni: Savaş yerindeki coğrafi inceleme ve savaşın oluş sürecine ilişkin çeşitli görüşlerin tartışıldığı etkileşim ortamı sonrası, Gelendost ilçe meydanında hazırlanan Miryokefalon Zaferi 848. yıldönümü kutlama törenine heyet olarak aktif katılım sağlanmıştır. Törene, önce şehitlerimize saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunuşuyla başlanmıştır. Öğrenciler, halk oyunları yöresel gösterisini yapmıştır. Daha sonra protokol konuşmalarına geçilmiştir.
Törende kürsüye sırasıyla gelen Gelendost Bld. Bşk. Mustafa Özmen, İyi Parti Ankara Milletvekili Kürşat Zorlu, İyi Partili Cumali Durmuş ve Gelendost Kaymakamı Yunus Emre Kandemir’in Miryokefalon Zaferine ilişkin konuşmaları sonrası, Heyet üyelerinden Prof. Dr. Refik Turan, Prof. Dr. Güray Kırpık, Ramazan Topraklı ve Ömür Çelikdönmez’in konuşma yaptığı gözlenmiştir. Konuşmacılara plaket takdimi, halk oyunları ve Mehteran gösterisiyle tören sona ermiştir.
Tören sonrası, Gelendost Belediyesi tarafından açık havada verilen, konuşmacıların da katıldığı öğlen yemeğine geçilmiştir. Yemekte Gelendost elma üretimi hakkında bilgi alınmış ve Gelendost ilçe ekolojik koşullarından dolayı elma yetiştiriciliğinde yüksek verim ve kalitenin yakalandığı; Eğirdir Gölü havzasında gölün olumlu etkisiyle yetiştirilen kaliteli elmanın, modern tarım tekniklerinin kullanımıyla geniş bahçelerde üretilerek, ilçedeki toplam kapasitesi 160 tona varan 38 adet soğuk hava deposunda pazara hazır tutulduğu öğrenilmiştir. Yemek sonrası, Gelendost ilçesi Kaymakamı, Bld. Bşk. ve törene katılan diğer halkla vedalaşılarak yola çıkılmıştır.
Keşif Gezisi Dönüş yolu: Türkiye’nin elma üretiminde önemli bir yere sahip Gelendost ilçesinde, elma toplama dönemi nedeniyle katılımcılara da Belediye tarafından elma hediye edildiği bu gezide, Kaymakam ziyareti sonrası Akşehir’e doğru dönüşe geçilmiştir. Dönüş yolunda, ihtiyaca göre verilen molalar sonrası, Yunak ve Polatlı üzerinden Ankara’ya ulaşılmıştır. Keşif gezisi, yine başlanılan buluşma yeri olan Sebahattin Yıldız Camii önünde sona ermiştir. Geziye katılan heyet üyeleri, bu tarihi coğrafya gezisi için R. Topraklı’ya teşekkür ederek, vedalaşmışlardır.
Sonuç
Bundan 848 yıl önce yapılmış bu savaşı, sadece Selçuklu Türklerinin bir zaferi olarak değil, Malazgirt Savaşını müteakip Türklerin günden güne Anadolu’ya daha çok yerleştiği bir olay olarak görmek gerekir. Çünkü kendisini tüm Anadolu’nun sahibi gibi gören Bizans, Miryokefalon Savaşı sonrası, Batı Anadolu’daki Türk varlığını kabullenmek zorunda kalmıştır. Bu nedenle bu savaş, “Yurttutan Zafer” olarak anılmaktadır.
Savaş yerine ilişkin somut delillerin giderek kaybolması, R. Topraklı’nın savaşın iki göl arasındaki Kemer Boğazı’ndan geçilerek Yenice Sivrisi çevresinde yapıldığına dair kuvvetli iddiasını, tarihi coğrafya açısından keşfetmek ve savaşın coğrafi şartlarını yerinde incelemek; bu geziyi ayrıntısıyla kayıtlamak, tarihe not düşmek açısından önemlidir.
Miryokefalon Zaferinin önemine ilişkin olarak gerek geziye katılan heyet üyelerinin gerekse bu yazıyı okuduktan sonra merak edip araştıracaklara ışık tutması umuduyla bu geziyi tertip eden, mali destek sağlayan, akademik katkı sağlayan ve gönülden katılım sağlayanlara teşekkür edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
.
Prof. Dr. Kamil Ufuk Bilgin, dikGAZETE.com
KAYNAKÇA
Topraklı, R. (2010). Yenice Köyü Köprüsü ve Miryokefalon Savaşı, Kastamonu Education Journal, 18 (3), 997-1012.
---------(2010). Değişen Coğrafya ve Miryokefalon Savaşı, Semih Ofset, Ankara, 2010.
---------(2012). Yol ve Tarih, Sistem Ofset, Ankara.
---------(2014). Battâl Gâzî’nin Türbesi Nerede? İlahiyat Araştırmaları Dergisi, S.1, 83- 92.
---------(2020). Miryokefalon’un Yeri ve Zafer Kutlamaları, Sistem Ofset, Ankara.
---------Bilgin, K.U. (2021). Eğirdir Gölü Coğrafi Değişimi Öncesi Kemerli Kamusal Önder Aziz Trifon, Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi, 5 (2), 301-318.
---------Bilgin, K.U. (2022). İpek Yolu Değişen Bölge Coğrafyasında Miryokefalon Savaş Yönetimi Uluslararası Geçmişten Geleceğe İpek Yolu Sempozyumu, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, 6-8 Ekim 2022, Ankara, Bildiri Kitabı, 101-110.