USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Menteşe Şeceresindeki Eblistan kimdir?

Menteşe Şeceresindeki Eblistan kimdir?
16-01-2024

Menteşe Şeceresindeki Eblistan Kimdir? 

Öz

Bu makalenin amacı, Milas Kitabeleri’nde adı geçen Eblistan Beyin kim olduğu hakkındadır. Eblistan adı 1378, 1380 ve 1391 tarihli üç kitabede geçtiği hâlde Menteşe adı, Ahmet Gazi Beyin 1391 tarihli türbe kitabesinde geçmektedir. Bunun sebebini Uzunçarşılı, “Mesud isminden sonra Menteşe ismi unutularak Elbistan (Ablistan) ismine geçilmiştir” diye açıklar. Kanaatimce bu unutulma değil, Ablistan ile [Uc Gâzîsi Mehmed Beyin (Şeh Menteş) oğlu, Fuke (Phokaia, yâni sulak yer) emiri Salpakis (Sahil Beyi Aydın Reis)] Menteş’in aynı kişi oluşundandır.

Açar Kelimeler: Milas Kitabeleri, Ahmet Gazi, Menteş Şah, Eblistan, Ablistan, Phokaia, Sulak Yer, Beğ Karı

Giriş

Üç kitabenin ilk ikisi Ahmet Gazi Bey henüz sağken ve vefatından evvel, 1378 ve 1380 yıllarında kazınmış olup, hata ihtimali, vefatından sonra dikilen ve iki parçalı olan türbe kitabesinden çok daha azdır.

Diğer çok mühim bir husus ise Menteşe’nin kim olduğu ve nerede yaşadığının bilinmiyor olmasıdır. Menteşe, ünlü Uc Gazisi Mehmet Beyin Türklükten gelen Bintaş adının, Menteş-şah, Menteş-şa ve Menteşe gibi değişikliğe uğramış hâlidir. Menteş-şah veya Mehmet Bey, 1262 yılında kendisine “aman verilmesine” rağmen Moğol destekli 4. Kılıçaslan tarafından öldürülmüştür; türbesi kendi adıyla anılan Şarkîkaraağaç Şeh Menteş Kabristanı’ndadır.

Menteş-şah’ın, Hamid (Amourios) ve Salpakis Menteş(e) (Aydın Reis) adlı iki oğlu, damat Ali, kardeşi İlyas ile yakınlarından Sevinç ve Salur Beyler biliniyor. İlyas Beyin oğlu Saruhan, Hamid Beyin yedi oğlundan Mehmed, İlyas (Ali), Nasıreddin ve Hasan biliniyor. Aydın Beyin iki oğlu Mesut ve Mehmed; damadı ise Sasa Bey’dir. İlyas’ın oğulları Dündar ve Yunus; Mesut’un Orhan; Mehmed’in ise Umur, İbrahim Bahadır ve Süleymanşah’tır.

Aydınoğlu Umur’un, Karia beyi Menteşe İlyas Beye “amca” diye hitap etmesi” (Dukas, 1956: 49, 1405’ler), Mehmet ile Menteşe Mesut’un, Aydın’ın çocukları olduğuna işarettir. Menteşe, aynı zamanda aile adıdır. Mesaliki’l-Ebsar, Dündar oğlu Hızır için Menteşe evlâdı der. Aydın Reis, Adalar Denizi’nde değil, Eski Eğirdir Gölü ile ırmaklar üzerinde denizcilik yapmıştır. Eğirdir Gölü, bazı metinlerde Adalar ve Ege Denizi olarak zikredilir. Salpakis Menteş’in emiri olduğu Fuke (Ablistan) ülkesi, iki göl arasındaki ırmağın ağzındaki Phokaia’dır (bk. Har.1). 

Milas-Beçin Kitabeleri

İ. Hakkı Uzunçarşılı “Menteşe’nin babasının adı, Şikârî’de Emirü’l-Sevahil Bahaeddin adıyla gösterilmekte olup, torunlarından Gazi Ahmet Bey’in Beçin’deki 792 H (1391 M) tarihli kabir kitabesinde ise Elbistan ve onun babasının adı da Kuru Bey olarak görülüyor. Açık.1’de de İkinci kısım kitabeler s.157. Yine Ahmet Beyin Milas’taki 780 H (1378 M) tarihli medrese kitabesinde Mesud isminden sonra Menteşe ismi unutularak Elbistan adına geçilmiştir” der (2011: 70-71). Bu kitabeler, M. Akif Erdoğru’nun makalesinde şöyle verilir (bk. Tablo 1. Kitabeler):

2- Milas Ahmet Gazi Camii

Ahmed Gazi Bey tevvalaallahu ömruhu ibne’l-merhûmü’l-mağfur şehîd-i sa’id İbrahim Bey ibn Orhan ibn Mesud ibn Eblistan eskenehümallahu bi-hubuhetü’l-cinân (Pol Vittek). Ahmed Gazi Bey tevvalaallahu ömruhu ibnü’l-merhûmü’l-mağfûr şehîd-i sa’id İbrahim Bey ibn Orhan ibn Mesud ibn Eblistaz (Eblistan) eskenehümallahu bi hubuhatü’l-cinân (Cemaziye’l-uhra 780/Eylül/Ekim 1378) (Yinanç) (Erdoğru, 2021:1080).

3- Milas Ahmet Gazi Camii Minberi

Ahmed Gazi Bey ibn İbrahim Bey ibn Orhan ibn Mesud ibn Eblistan fi şehr-i şevval sene ahad semanîn ve seb’a-mie (Pol Vittek). Ahmed Gazi Bey ibn İbrahim Bey ibn Orhan ibn Mesud ibn Eblistan fi şehr-i şevval sene ahad semanîn ve seb’a-mie (Şevval 781/Ocak/Şubat 1380) (Yinanç) (Erdoğru, 2021: 1081).

5- Beçin Ahmet Gazi Bey Türbesi

Baştaşı ile Ayaktaşı iç kitabesi: Ahmed Gazi Bey ibn-i İbrahim Bey bin Orhan Bey ibn Mes’ud Bey… bin

…İbn-i Menteşe Bey ibn-i Eblistan Bey ibn-i Beğ Karı (Şaban 793/Tem.-Ağu. 1391) (Erdoğru, 2021: 1082-1083).

Tablo 1. Kitabeler

Tablo 2. Beylikler Şeması

Kitabeler Hakkında Yeni Düşünceler

Ahmet Gazi’nin vefatından sonra kazınan ve parçalı olan kitabe: [Ahmed Gazi Bey ibn-i İbrahim Bey bin Orhan Bey ibn Mes’ud Bey… bin] - [İbn-i Menteşe Bey ibn-i Eblistan Bey ibn-i Beğ Karı] şeklinde olup, şüphe çekmektedir. Cami ve minber kitabeleri arasında iki yıl var. Kaldı ki, Ahmet Gazi’nin sağlığında kazınan kitabelerde bir hata olmuş olsaydı, kuvvetle muhtemel Ahmed Gazi onu düzelttirirdi. İlk iki kitabe Ahmet Gazi henüz sağken, vefatından evvel 1378 ve 1380 yıllarında kazınmıştır. Bu iki kitabe arasında iki yıl olmasına rağmen birbirinin aynıdır ve hatalı olma ihtimali, vefatından sonra kazınan ve iki parçalı olan türbe kitabesinden daha azdır. Onun için Eblistan (Ablistan), Menteş-şah’ın sahip olduğu ve Sevahil bölgesiyle ilgili bir unvanı olmalıdır (bk. Tablo 1 ve Tablo 2).

Ablistan Ne Demektir?

Mehmed Beyin (Menteş, Menteşe, Şarkîkaraağaç’ta Şeh Menteş), İlhanlı hakanı Hülagü’den 1261’de aldığı fermana göre beylik sınırları Denizli (Tonguzlu: Eğirdir), Honas (Konya-Hüyük-Göçeri köyü) ve Talamani (Konya-Derebucak-Dalayman) olup, burada Beyşehir ve Eğirdir gölleri ile birçok akarsu var. Burası Göller Bölgesi’nin en mühim kısmıdır. Mısır kroniklerinde Denizli Beyliği de denilen bu beyliğe Togan, tam isabetle Hamidoğulları derken; Flemming, “Togan’ın tutması mümkün değil, çünkü Hamidoğulları söz konusu” der (Flemming, 2018: 43).

Yinanç tarafından Eblistan okunan isim, beyin adı değil, unvanı olmalıdır. Bu bölgede çok kez kişilerin gerçek isimleri yerine -yönettikleri bölgeden aldıkları- unvanların kullanıldığına şahit oldum. 1110’larda Monolykos denilen Uc Beyinin Alp Kara (Alpikharas) olduğunu Khoniates sayesinde öğrendim. Çaka, Yalavaç, Kontagmen (Kundan: Ganzaenos), Amourios gibi isimler, o kişilerin gerçek isimleri değil, unvanlarıdır. Çaka (Tzakhas) unvanının aslı da böyledir. Yalavaç (Kekaumenos) ise “yanık yer” demektir.

Bunun gibi Eblistan adının, sulak yer anlamına Ablistan okunabileceğini ve bunun beyin adı değil, bir unvanı olabileceğini düşündüm. Çünkü Menteşe’nin (Aydın Reis), Pahimeris’ten Salpakis (Sahil Beyi) olduğunu biliyordum.

Farsça “Dehkhoda” (Dehoda) adlı ünlü sözlükte düşüncemi destekleyen, Eblistan ile ilgili bir madde var:

(1)

(1): Eblistan: Rum diyarında Ebses’e (Efsis: Efes) yakın meşhur bir şehrin adıdır. (bk. Açık.3)

(2)

(2): Karacabek: Zeyneddin Abdurraşid bin Zülkadir-i Sasani, Kadiroğullarının ilk yöneticisidir (H.740-780). Eblistân (Elbistan), Maraş, Ayıntab, Zementi, Antalya (Antakya), Keyuksen (Göksun), Malatya ve Diyarbekir’i (Amid) yönetti. 

Efes ve Fuke (Phokai)

(2)’deki Eblistan malûm Elbistan; beyin adı Zeyneddin Abdurraşid olduğu hâlde unvanı Karacabey’dir.

(1)’de Rum diyarında Ebsis’e (Efes) yakın olan ünlü kent Eblistan, Fuke (Phoukeh: Phokaia) olmalıdır.

Bilge Umar, Apasa’nın, sonradan Efes diye anıldığını; Astarpa/Kaystros Irmağı (Küçük Menderes) kıyısında bulunduğu; Apasa adının Apa-(A) assa, Akarsu kenti ögelerinden türetilmiş olabileceği; Luwi dilinde su (akarsu, göl, deniz) anlamına gelen Aba/Apa/Pa ve İzmir-Selçuk der (Umar, 1993: 82; 247). Umar, Phokaia için de, “Hellen dilinden değildir ve aslı Luwi dilinde Pauwaka, yâni pa-uwa-ka, su-lak-yer der (Umar, 1993: 662). Umar, Astarpa, Küçük Menderes, İzmir-Selçuk hariç doğru söyler. Çünkü Astarpa Şarkîkaraağaç-Deliçay; Kaystros, eski Hoyran ve Eğirdir gölleri arasındaki ırmak, Efes ise, Gelendost-Ayapa Hüyük yanındadır. Selçuklu-Bizans mücadelesinde adı geçen Efes, Ayasuluk, Sart ve İzmir (Apameia), Eğirdir ve Hoyran gölleri arasındadırlar (bk. Har.1).

Türkler, Menderes civarındaki bütün kentlere yayılmışlardı. Andronik eski Tralles kentini tamir ettirerek buna Andronikopolis veya Paleologopolis adını verdi. Phoukeh (Phokaia) ülkesi emiri Menteşe burasını derhal ele geçirdi (yıl 1269) (Deguignes, 1756: 74; 1976: 1155). Salpakis (Sahil Beyi) Menteş Bey, Tralles’i ikinci kez fethetti (1282) (Pahimeris, 2009: 59). Dündar oğlu Hızır’a tâbi Anadolu hükümetinde Afsaka kenti vardır. Bu kent Hamideli hükümetinin kuzeyinde deniz (Eğirdir G.) kıyısındadır (Kopraman, 2015: 89). Bu metinlerden ünlü kent Eblistan’ın, Phokaia (Phoukeh, Fuke) ve Afsaka ile aynı kent olduğu anlaşılmaktadır (bk. Topraklı, 2023 ve Har.1).

La cinquiéme portoit le nom de Quisitan, & avoit Ephès e pour capitale (Deguignes, 1756: 3). Deguignes’in nereden geldiğini bilmiyorum dediği Quisitan, Farsça Kuhistan (Dağlık), yâni Trakheia veya Thrakesia olup, Eski Eğirdir Gölü kuzeyidir. Başkenti Efes olan vilayet ise, (1)’deki Efes’in bulunduğu Thrakesia ülkesidir. Ablistan ise, Thrakesia bölgesi veya Eski Eğirdir Gölü’nün kuzeyindeki Phokaia bölgesi, yâni sulak yer olmalıdır (bk. Har.1).

Bizans Asia’sının Şehir ve Piskoposlukları bahsinde, “Hermos'la Kaikos arasındaki sahilde Phokaia, Myrina ve Kyme (Myke) vardır” denilir (Remsi, 1960: 112). Kyros’un komutanlarının karı ve çocuklarının kaldığı; Attalos’un tahkim ettiği; Salpakis Menteşe’nin 1269 ve 1282’de iki kez zaptettiği Eski Tralleis (Yeni Truva) Barla; Kyros’un bilgeliği ve güzelliğiyle bilinen cariyesi ise (Eski) Phokaia’lı, yâni Fuke’lidir (Ksenophon, 2011: 57, 111; Pahimeris, 2009: 59; Gregoras, 1973: 137, açık. 250). Karadeniz’den Ege Denizine kadar uzanan, yayıldıkları o topraklar çöle dönüştü (Pahimeris, 2009: 68) kaydındaki Ege Denizi Eski Eğirdir Gölü, Karadeniz ise Hoyran Gölü olmalıdır.

Philadelphie (Yalvaç, Alaşehir), (yanında Sasa Bey ve Aydınoğlu kuvvetleri olduğu halde) Germiyanlı Alişir oğlu I. Yakup tarafından 9 Nisan 1304’de fethedildi (Pahimeris, 2009: 86-88, açık.141). Doğu kaleleri içinde bulunan ve Alaşehir’i koruyan, hatta onun kaderine sahip çıkan bu eski şehir Derebol (Tripolis du Meandre) de, Alişir ve Karaman tarafından fethedildi. (…) Doğu’daki kaleler açlık çekiyordu. Germiyanlı Menteş Beyden daha güçlü hale gelen damadı Sasa Bey, Efes’i ele geçirdi (1304). Sasa (Sasan), daha önce de Thyraion’u (Tire) ele geçirmişti (Pahimeris, 2009: 88-89, 100-101). Buradaki Doğu- Asia eyaleti, Alaşehir- Yalvaç, Derebol ise Tralles, yâni Barla olup, Yalvaç ile arası kuş uçumu 45 bm (km)’dir. Tripolis için Tripolis du Meandre veya Menderes Tripolis’i denildiği gibi, Yalvaç için de Antiocheia on the Maeander, yâni Menderes üzerindeki Antakya da denilir. Baris (Sasabaris), Yalvaç çayının (Barenos: Granikos) Menderes’e döküldüğü yerdedir (Remsi, 1960: 227, bk.Har.1).

Açıklama: Fuke (Phokaia) ülkesi Emiri Menteş (Sahil Beyi Aydın Reis), emrinde Ertuğrul Bey olduğu halde, Barla kalesini (Eski Tralles: Yeni Truva) fethetti. Kitabelerde Mesud Beyin atası görünen Eblistan ile Menteşe aynı kişi olup, Aydın Bey veya Aydın Reis’tir. Menteşe, Aydın Reis’in aile adı, Eblistan ise onun hüküm sürdüğü bölgenin adıdır. Fuke ülkesi veya Sahil denilen bölge, Dağlık Bölge (Kuhistan) içinde kalır. Kitabe ve Dehoda sözlükteki Eblistan, bu bölgedeki Fuke (Phokai) kentinin ve bölgenin adıdır. Fuke, Efes (Apasa) yanındadır. Efes kenti de “sulak veya sahil” bölgesine dâhildir. Aydın Bey için, “sulak yer emiri” veya “sulak yer beyi” anlamına gelen “Fuke emiri” yerine, aynı anlama gelen Farsça-Türkçe karışımı Ablistan Beyi denilmiş olmalıdır (bk.Har.1).

Uluborlu’daki Sultan es-Sevâhil kitabesi de Akdeniz değil, Eğirdir ve Hoyran gölleri ile ırmak sahillerine işaret etmelidir (Vittek: 1999: 30). Kitabede Meliküssevâhil ile Bedreddin Ömer zikredilir (Demirdal, 1968: 88-89). 1296’da Flanthrop Alexios, Bizans hükümranlığını Karia’da yeniden tesis etmeyi bir defa daha tecrübe ettiği sırada Salpakis Menteşe çoktan ölmüştü. Onun dul karısı, Alexios’un evlilik teklifini reddetti; hazinesini alıp, (Eski) Tralles’i terketti ve Melanudion yanındaki bir kaleye çıktı. Alexios, 1296 ilkbaharında Neokastra kumandanınca tesirsiz hâle getirildi. 1302’de 2. Andronik’in oğlu 9. Mihail’in Magnesia’dan öte geçmeksizin, teşebbüs ettiği ve Bizanslıların Pergamon, Kyzikos ve Pegai’ye çekildiği seferden sonra Karia mıntıkasına bir daha ilişilmedi (Vittek, 1999: 40-41; Uzunçarşılı, 2011: 71; Remsi, 1960: 119). Burada zikredilen isimler: Karia, Lydia, İonia, Tralles, Melonudion, Efes, Ayasuluk, Fuke, Kyzikos, Bergama, Edremit, Ainos ve daha birçok isim Kemer Boğazı çevresindedir. Magnasia- Apameia yanı; Melanudion yanındaki kale ise Yenice Sivrisi’dir. İki göl arasındaki ırmak ve Kemer Boğazı çevresi, isimler yönünden Batı Anadolu’nun bir nevi çekirdeği gibidir. Pahimeris’in, Menteşe için Germiyanlı demesi yanlıştır. Onun için Barla ve Yalvaç, Alişir tarafından fethedildi demek de yanlış olabilir.

el-Ömerî’, “Bugünkü Türk beyleri, evvelki beylerin oğulları olup, Selçuklular zamanında tedricen meydana çıkmışlardır” der (Turan, 1998: 643). Flemming de bu görüştedir. Ben de Uc Beyi Mehmed Beyin (Menteş Şah) atasının, Harezmşahlar ve Moğolların önünden kaçan Türkmenler değil, daha önceki Uc beylerinin (Çaka, Alp Kara, Kundan, Süleyman ve sairin) çocukları olduğunu düşünüyorum.

Önceki çalışmalarımda Hamid, Aydın ve Mesud beyleri Şarkîkaraağaç’ta yatan Mehmet Beyin (Şeh Menteş) çocukları olduklarını iddia etmiştim. Şimdi ise Hamid ve Aydın Beylerin kardeş, Mesud ve Mehmed’in, Aydın Beyin çocukları olduğu anlaşılıyor. Beğ Karı da, Bey Koca, Bay Koca gibi, Şeh Menteş’in bir lâkabı olmalıdır.

Gelecek kuşaklara daha az problem bırakmak için, çok geç olmadan bu iddialar tartışılmalıdır.

Karabey, Bey Karı, Alp Kara

Menteşe Beyin (Aydın Bey) atası olan Beğ Karı (Uc Gâzîsi Mehmed Bey) ile Uluborlu tarihinde zikredilen Karabey’in aynı kişi olabileceğini düşünüyorum. Tartışılması için Karabey ile ilgili bilgileri buraya alıyorum:

Bu bey, Uluborlu’da bir hamam ile bir mescide ve Yalvaç-Hüyüklü beldesi ile Eğirler köyü arasındaki verimli bir araziye “Karabey Mevkii” denilmesine sebep olan Karabey olabilir. Lâkap ve sıfatlar, burada olduğu gibi bazen isimin önüne, bazen Menteş-şah adında olduğu gibi ismin sonuna gelir. Saruhan şeceresindeki Alpağı, Büyük Alp (Alp Ağa/Aka) anlamında, Menteşe’nin kardeşi İlyas Bey veya oğlu olmalıdır (Uzunçarşılı, 2011: 91). Saruhan Beyin Harezmşah; Menteşe’nin Kırhan/ Kayırhan ile bir ilgisi yoktur (Emecen, 2012: 161). Karabey için şu bilgiler var:

Uluborlu’da Karabey hamamı ve Karabey mescidi vardır. Karabey, Kargılı Lala ile muasırdır; Uluborlu’nun fethinde bulunmuştur. Menakıba göre hamam H. 637’de (1240) yapılmış ve bir ihtimal Sultan hamamıdır. Baltabey hamamı menakıba göre H.575’de (1180) yapılmıştır ve bir ihtimal Muhtesib hamamıdır (Karaca, 2012: 91; Demirdal, 1968: 100, 134, 207, 250). Menakıbın bilgisi güvenilir değildir.  En eskisi Karabey hamamıdır (Bakır, 2013: 60).

Uluborlu’nun fethinde bulunan Karabey ile 1119 yılında 800 arkadaşıyla birlikte Lâdik’te (Eğirdir), imparator Yuannis’e esir düşen Uc Beyi Alp Kara (Monolykos) arasında bir soy ilişkisi olabilir. Uluborlu 669, 838 ve 1075 yıllarında üç kez fethedilmiştir. Uluborlu 1122’de kanlı bir pusuda elden çıkmış ve 1176’daki Miryokefalon zaferinden altı yıl sonra, 1182’de tekrar fethedilmiştir. Menakıp hatalıdır. Aydın Beyin atası Beğ Karı (13. Asır) veya Şah Menteş ile Uc Beyi Alp Kara (12. Asır) arasında bir Asır zaman olup aynı kişi olamazlar.

Sonuç

Menteşe şeceresindeki Eblistan/Ablistan adı, Moğol destekli 4. Kılıçaslan tarafından Şarkîkaraağaç’ta şehit edilen (yıl 1262) Uc Gazisi Mehmed Beyin (Şeh Menteş) oğlu Aydın Beyin (Reis), yönettiği bölgeyle ilgili sahil beyi (Salpakis) veya sulak yer (Phoukeh: Phokaia: Fuke) emiri anlamında Farsça-Türkçe karışımı bir unvanı olmalıdır.

Fuke (Phokaia, Afsaka) ise, Barla (Eski Tralles veya Yeni Truva) önünde ve iki göl arasındaki ırmağın denize (Eğirdir Gölü) döküldüğü yerde; Ainos ve Limenopolis gibi adları da bulunan bir kent olmalıdır (bk.Har.1).

.

Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com

Kaynaklar

Bakır, Abdullah (2013): “Ortaçağda Bir Türkiye Selçuklu Kenti Uluborlu”, SDÜ Fen Ed. Fak. Sos. Bil. Dergisi, s.55-66.

Demirdal, Said (1968): Bütünüyle Uluborlu ‘Monografi’ –İstanbul.

Deguignes, Josef (1756): Histoire Générale des Huns, des Turcs, des Mogols, (Livre XI), A Paris.

Deguignes, Josef (1976): Büyük Türk Tarihi, Cilt 4, Çeviri: S. Alpay-Komisyon, Türk Kültür Yay.-İstanbul.

Dukas, (1956): Bizans Tarihi, Çeviri: Vladimir Mirmiroğlu, İstanbul Fethi Dermeği, İstanbul Ens. Yayınları-İstanbul.

Emecen, M. Feridun (2012): İlk Osmanlılar ve Batı Anadolu Beylikler Dünyası, Timaş Yayınları-İstanbul.

Erdoğru M. Akif (2021): “Prof. Mükrimin Halil Yinanç’ın Defteri’nden Milas ve Peçin’in İslâmî Kitabeleri”, Sanat Tarihi Dergisi, s.1075-1087. (https://doi.org/10.29135/std.917332)

Flemming, Barbara (2018): Geç Ortaçağ Döneminde Pamfilya, Pisidya ve Likya’nın Tarihî Coğrafyası, Çev.: H. T. Bağçeci, Türk Tarih Kur.-Ankara.

Gregoras, Nikeforos (1973): Rhomäische Geschichte, çeviri-açıklama: J. Louis V. Dieten, 1. Ks. (Bl. I-VII), Stuttgart.

Karaca, Behset (2012): 15. ve 16. yüzyıllarda Uluborlu Kazası, Fakülte Kitabevi-Isparta.

Kopraman, Kâzım Yaşar (2015): “Beylikler Hakkında Kaynaklardaki Bilgiler”, Hamideli Tarih 02, Sistem Ofset-Ankara. S.87-89.

Ksenofon (Ksenophon) (2011): Anabasis: Onbinlerin Dönüşü, Çeviri: Oğuz Yarlığaş, Kabalcı-İstanbul.

Pahimeris (Pachymeres), Georges (2009): Bizanslı Gözüyle Türkler, Çev. İlcan Bihter Barlas, İlgi Kültür Sanat-İstanbul.

Remsi (Ramsay, W. M.) (1960): Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, Çeviri: Mihri Pektaş, MEB-İstanbul.

Topraklı, Ramazan (2023): “Değişen coğrafya ve Arzava memleketleri”, academia.edu, erişim 12.11.2023.

https://www.academia.edu/106738001/DE%C4%9E%C4%B0%C5%9EEN_CO%C4%9ERAFYA_VE_ARZAVA_MEMLEKETLER%C4%B0

Turan, Osman (1998): Selçuklular Zamanında Türkiye, 6. Baskı, Boğaziçi Yayınları-İstanbul.

Umar, Bilge (1993): Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, Ankara Cad.95, Sirkeci-İstanbul.

Uzunçarşılı, İ. Hakkı (2011): Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri, Türk Tarih Kurumu-Ankara.

Vajehyap, erişim 07.10.2023: https://vajehyab.com/en/dehkhoda

Vittek, Pol (Wittek, Paul) (1999): Menteşe Beyliği, Çeviri, O. Şaik Gökyay, 3. Baskı, Türk Tarih Kurumu, Ankara.

Açık. 2: Ala (sözcüğü), Byzantion’lu Stephanos’un verdiği bilgiye göre Karia dilinde “at” demektir (Bilge Umar, 1993: 43).

Açık. 3: Dehoda sözlükteki bilgiyi bana haber veren Doç. Dr. Fatih Yerdemir ile Farsça Kuhistan (Quisitan) “dağlık” demektir bilgisini veren hemşehrim Dr. Halil İbrahim Sarıoğlu beylere teşekkür ediyorum.

Açık.4: Prof. Feridun Emecen, Saruhan Beyin, Harzemşahlarla ilgisi yok der. Saruhan, büyük ihtimal Uc Beyi Mehmed Beyin kardeşi İlyas Beyin oğlu veya torunudur. Saruhan’ın Dündar Beye tâbi olması ve şeceredeki isimler buna işaret etmektedir. Tablo 2, Beylikler Şemasında görüldüğü gibi Hamid, Aydın, Menteşe, Saruhan, Yinanç ve hatta Osman oğulları akrabadırlar.

Açık.5: Prof. Mikail Bayram, Uc Gâzîsi Mehmet Bey için ihtida etmiş Mavrozomes der ki, şemada görüldüğü gibi yanlıştır.

Açık.6: Hayton Pavlo’ya göre bölgeler şöyledir: 1. Lykaonie (Coni), 2. Cappadoce (Césarée de Grèce), 3. İsaurie (Séleucie), 4. Phrygie/Briquia (Zichia de Grèce), 5. Quisitan (Ephèse), 6. Bithynie (Nicée), 7. Paphlagonie (Gynapolis), 8. Genech (Trébizonde) (Deguignes: 1756: 3). Tırnak içi bölgenin başkentidir: Konya, Yunan Kayseri?, Seleukie (Manavgat-Seleukeia?), Zichia (Yunan Lichie: Eğirdir), Efes (Apasa), İznik, Gynapolis (İnebolu?) ve Trabzon. Genech Canik olmalıdır. 4. Bölge başkentinin Eski Eğirdir Gölü’nün güney sahilindeki Eğirdir; 5. Bölge başkentinin ise Eski Eğirdir Gölü’nün kuzeyindeki Efes olması çok ilginçtir. Quisitan, Farsça Kuhistan (Dağlık/Trakhia/Thrakesia) demektir. Önemine binaen Küçük Firikya’yı bölerek, belki Sütçüler ile Isparta taraflarını ekleyerek 4 ve 5 olmak üzere iki bölge yapılmış olabilir (Deguignes, 1756: 3; Har.1).

Har.1: Küçük Firikya, Thrakesia (Efes/Apasa), Eğirdir ve Hoyran gölleri, Tarihî Yollar, Irmaklar, Tralleis, Phokaia (sulak yer: Ablistan).

.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Adem Akyol
Adem Akyol 4 ay önce
Değerli Hocam öncelikle emeğinize sağlık. Makalenizi büyük bir heyecanla okuduum.Menteşeoğulları ile ilgili her yazıyı kitabı kaynağı okumaya çalışıyorum. Ancak burada bir şey aklıma takıldı. Şeh Menteş oğlu Menteşe Bey in kabri Fethiye de Gül Cami bahçesinde diye biliyorum .Eşi de Günlükbaşı dediğimiz yerde. Makalede eşinin dul kaldığını ve Eğirdir civarında Yenice sivrisinde bir kalede Melondin de olduğu geçiyor. Bu durumda buradaki Mezar Menteşe Bey ve eşi değil sonucu çıkar mı ?
Ramazan Topraklı
Ramazan Topraklı 11 ay önce
Prof. Zerrin Günal makaleyi okumuş ve “Elbistan, Abulustayn veya Ablistayn, Farsça Ablistan, Ermenice’de Ablasta, Bizans’ta Plasta ve daha yakın zamanlarda Albistan veya Elbistan. Bu isim Ermenice Ablesta ismine karşılık gelir. Aslında Bizans’ın Aplekton/Aplekta dediği ordu toplanma yeri olmalıdır.

Kepoi: “Bahçeler”, Menderes’in ağzında; Krateros’un 825-826 seferi Kibyrrhaiotai teminden başlatıldı. 866’da Sezar Bardas, Menderes’in ağzındaki Kepoi’yi kullandı. 911’de Phygela kullanıldı. 960’da son saldırıda Nikeforus Phokas yine Phygela’yı kullandı.

Bizans’ın diğer girişimlerinde Aplekta’nın kullanılıp, kullanılmadığı belli değil” diye özetlediğim uzun bir yazı göndermiştir. Kendisine müteşekkirim. Ablesta, Porfirogenitus’un kaydettiği III. Durak, Kaborkion (Bathys Rhyax: Kemer Boğazı) olmalıdır. Bahçeler, iki göl arasındaki ırmağın ağzı, yâni denize (eski Eğirdir Gölü) döküldüğü yerdedir.

Phokaia dahi oradadır. Aydın Bey için, kâh Fuke Emiri, kâh Eblistan deniyor. Fuke- Phokaia, Eblistan ise, 15 bm’lik ırmak çevresidir. Bu yer, sulak yer veya sahil bölgesidir. İşin ilginç tarafı Abilstan, Farsça “Sığır Çobanı Yeri” (Dr. H. İbrahim Sarıoğlu), Kaborkion ise Sakarya kaynakları yanında ve anlamının “Sığır Çobanı Yeri” olmasıdır (Umar, 1993: 357). Buradaki Sangarios, daha birçok adı olan iki göl arasındaki ırmaktır. Strabon, farkında olmadan iki Sangarios’tan bahseder.