Seçimler 2023 yılında…
Muhâlefet, geçtiğimiz seçimden üç ay sonra erken seçim ile başladı gündem oluşturmaya..
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ni tartışıyor.
Küçük Muhâlefetin başındaki, “Ben Başbakan olacağım!” diyor.
“Muhâlefetin cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” iki yıldır tartışıyoruz…
İstanbul Belediye Başkanı çok başarısız. Bu konuşulmuyor. Ama yurt gezileri vs. ile parlatılıyor.
Mustafa Kemâl’in anayasayı ve ilk dört maddeyi sözde tartıştırmayan partisi CHP, HDP ile pazarlık yapıyor, ülkeyi bölünmeye götürecek konuşmalar oluyor.
Milliyetçi pozlardaki İYİ Parti’nin geçmişte Ülkü Ocakları’nda dersler veren kurucuları, S. Demirtaş güzellemelerine alkış tutuyor.
Muhâlefet, Ege ve Trakya’ya, Yunan topraklarına asker çıkartan ABD ile hareket ediyor.
Kendini bilmez 10 büyükelçi, ülkeme ayar vermeye kalkıyor. Muhâlefet onları haklı bulup, kendince “hükümeti köşeye sıkıştırma” derdinde…
FETÖ, iktidar partisi ve bürokraside yeniden etkinleşiyor.
Muhâlefeti toptan dizayn ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı ve bir avuç polisten başka kimsenin umurunda değil FETÖ ihâneti.
Hatta tam tersi, kadrolaşmalarına adeta çanak tutuluyor. Üniversiteler başta olmak üzere, etik kurullarda vs. de FETÖ’den tutuklanmış, açığa alınmış, ancak görevlerine dönmüş adamlar istihdâm ediliyor.
Sınav komisyonları ve kurullar yine FETÖ’nün eline geçiyor. Görenler seyrediyor…
Mavi Vatan’ı anlatan yok… Anlatanların sesi de cılız çıkyor. Anlatanlara sahip çıkan yok.
Karabağ Hârekâtı’nı Azerbaycan Türk Ordusu ile birlikte icrâ ettik. Ne zafer kutluyoruz, ne şehidleri anıyoruz…
Ordumuz, Asya’da, Afrika’da… Sınır ötesinden ülkemizi koruyor. Şehidler veriyor.
Ülke içinde terörist kalmadı. Anan dahî yok.
Tüm dünyada ciddi bir ekonomik kriz var. Muhalefet, sadece Türkiye’de varmış gibi kamuoyunu yönlendiriyor. Gerçeği örnekleri ile gösteren yok.
Hâsılı, yapay gündemlerle hebâ ediliyoruz. Gören yok.
Cumhur İttifâkı şunu görmeli artık âcilen…
Muhâlefeti FETÖCÜLER yönlendiriyor. Akıl hocalığı yapıyor.
Türkiye kamuoyu narkozlandı artık.
Düşünce üretemiyoruz.
Tüm düşünce tarafları, ideolojik kaygı duyan ahlâklı kişileri yozlaşan toplumdan, günü yaşayan tembel gençlikten söz ediyor.
“Artık fikir ve eylem adamları yetişmiyor.” diyorlar. Ancak yetiştirmek için bir gayretleri de yok.
Ülkede, Millîlik tartışılır hâle gelmiş, sanatçı bozuntusu birisi çıkıyor. “Bırakın bu şehid edebiyatlarını!..” diyor.
Kimse cevap vermiyor. MSB, İçişleri Bakanlığı?..
Tüm TV kanalları muhâlefetin konuşma, beyan ve sorunlarına kanalize edilmiş.
Cumhur İttifâkı, cevap yetiştirmeye çalışıyor. Seçmenleri ve teşkilatları da benzer tepkiler veriyor.
Bakınız, İHA ve SİHA’larımızın babası vefât etti.
TV kanallarında neden gündem olmuyor?
Neden hem merhumu anmıyoruz hem de İHA/SİHA teknolojilerimizin sürecini anlatmıyoruz?
Karabağ Zaferi’ni neden anmıyoruz?
Libya’daki gayretlerimizi?.
Mavi Vatan’ı, enerji arama gayretlerimizi neden anlatmıyoruz?
Adalar Denizi’nde silahlanan Yunan’ı, çöreklenen ABD ve çöreklenmeye çalışan Fransa’yı neden konuşmuyoruz?
Türk Keneşi’ni büyütme gayretlerimizi, üye ülkeleri neden konuşmuyoruz?
Türkiye’de sorunun Kürt Sorunu olmadığını, gerçek sorunun terör ve bölücülük olduğunu neden anlatmıyoruz?
Cumhurbaşkanımızla, E. İmamoğlu’nu karşılaştırmaya kalkanlara en güzel cevabı “Ben AK PARTİ ve R. Tayyip Erdoğan’a oy vermiyorum.” diyen Hulki CEVİZOĞLU verdi.
“Hangi karşılaştırmayı yaparsanız yapın R. T. ERDOĞAN: 1, E. İMAMOĞLU: 0 olur.” dedi.
Ülkede yozlaşmanın başladığını, aile mefhumunun zayıflatıldığını muhâlefetin LGBT vb. sapkınlıklara destek verdiğini niçin anlatamıyoruz?
Muhalefetin FETÖ’nün güdümüne girdiğini, ABD ve Batı ülkeleri ile resmen ülkenin menfaatlerine karşı işbirliği içinde olduğunu neden anlatamıyoruz?
10 kendini bilmez büyükelçiye muhâlefetin destek verdiğini, bu büyükelçilerin yaptığının ne için olduğunu, Osman KAVALA’nın neden hapiste olduğunu anlatamıyoruz?
Özetle;
Cumhur İttifâkı’nı destekleyenler, kalıcı çözümlerimizi, hal tarzlarımızı, mâziden istikbâle gidişteki ferâsetli kararlarımızı halkımıza anlatmalıyız.
Üzülerek ifâde ediyorum, Cumhur İttifâkı’nın seçim protokolünü okuyan partili görmedim.
2023’e az bir zaman kaldı…
Ülkemizin yönetimi; hedefsiz, ilkesiz, istikbal beklentisi olmayan, iddiâsız, en kötüsü işbirlikçi kadrolara geçmemelidir.
.
Emekli Yarbay Halil MERT, dikGAZETE.com
-Strateji ve Yönetim Uzmanı-
Halit 3 yıl önce
Mehmet Duruk 3 yıl önce