USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kuşatılan köpekler!

Kuşatılan köpekler!
31-08-2023

KUŞATILAN KÖPEKLER

İnsan olmayan hayvanların patili dünyalarına sizleri davet ederek dert edindiğim derdimi, bu mecra vesilesiyle haykırmak istiyorum.

Bilindiği üzere, bugün sokak hayvanları meselesi sosyal bir problem haline gelmiştir.

Birçoğumuz kamusal alanda karşılaştığımız canlılara bir 'öteki' olarak, diğer bir deyişle insan türünden farklı bir tür olarak yaklaşmaktayız.

Esasında problem de bu noktada başlamaktadır.

İnsan türünün alt kategorisinde kabul edilen hayvan türleri, değersizleştirilmektedir. Dolayısıyla bu noktada insan kavramı da sorunsallaşmaktadır.

Görünmez kılınan hayvan türlerinin (köpeklerin) kamusal alandaki varlıkları, insan eliyle yok edilmektedir.

Kuşkusuz bugün bir köpeğe sorabilseydik bedeni üzerinde uygulanan tahakkümün korkusunu, bizlere avazı çıktığı kadar haykırırdı.

Bu kertede insanlığın köpek türlerini yönetme biçimlerinin, zaman içinde değiştiğini söylemek mümkündür.

Köpek nüfusunun yönetim şekli, ilgili birimlerce yıllar öncesine kadar “yakala-öldür” şeklinde yürütülmüştür.

Uygulanan bu politika, köpeklerin en karanlık dönemlerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Ancak günümüzde “yakala – aşıla – kısırlaştır - aldığın yere bırak” programıyla köpek nüfusu kontrol edilmektedir.

Bu bağlamda köpekler, yaşamları boyunca farklı yönetim biçimlerine tanıklık etmişlerdir.

Oluşturulan hakim söylemlerle bir güvenlik meselesi haline gelen köpek türü yönetimi, söz konusu canlılara karşı olan algıyı da belirlemiştir. Çünkü modern toplumlarda şehirlerin kapitalist bir biçimde örgütlenebilmesi için köpek türleri, hijyen problemi olarak görülmüştür.

Denetim altında tutulması gereken bir canlı olarak kabul edilen köpekler, insanlar elinde bir nevi meta ürününe dönüştürülmüştür.

Üretilen ötekileştirici söylemlerle köpek türleri arasında dahi kategorileştirme meydana getirilmiştir.

Söz gelimi, ırklar arasında ayrım yapılarak bir değer kıstası oluşturulmuş ve köpekler sınıflandırılmıştır.

Bu bağlamda kıymetli bir ırka mensup olan köpekler, değerli görülmüş ve bu ırkın dışında kalan sokak köpekleri değersizleştirilmiştir. Ancak saf ırk popülerliği, beraberinde pek çok genetik hastalıklara da yol açmaktadır.

Diğer yandan ne kadar ironiktir ki saf ırkların devamlılığının sağlanabilmesi için melez ırklara da ihtiyaç vardır.

Görüldüğü üzere bir türün yönetilebilir hale getirilebilmesi için o tür sınıflandırılmış, kategorize edilmiş ve bölünmüştür.

İnsanların belirledikleri ölçütlere tabi tutulan köpekler, rasyonel bir biçimde ayrıştırılarak, sistemin normlarına uyarlanmışlardır.

Dolayısıyla bugün “yakala – aşıla – kısırlaştır - aldığın yere bırak”, politikasıyla uygulanan tahakküm, kılıf değiştirmiştir.

Bilhassa köpekler için oluşturulan barınakların gerekli yaşam koşullarından yoksun oluşu, bu durumu doğrular niteliktedir.

Diğer yandan aşılanan ya da tedavi amaçlı götürülen köpeklerin alındıkları bölgelere bırakılmaması, hayvanların yerinden edilmelerine sebep olmuştur.

Üstelik köpeğin rızası olmadan aşılanması, hükmetmenin bir diğer boyutudur.

Tür odaklı uygulanan söz konusu politikalar, her hâlükârda köpeğin edilgen bir konumda kalmasına neden olmaktadır.

Bugün en insani söylemlerle yola çıktığımız “yakala – aşıla – kısırlaştır - aldığın yere bırak” politikası, ne yazık ki köpekler açısından romantik bir tablo sunamamaktadır.

İnsan olmayan hayvanların, kamusal alandaki varlıklarının yok sayılması ne yazık ki türcü bir yaklaşımın nihai sonucudur.

Sosyal bir sorun haline gelen sokak köpekleri meselesinin tartışılacak pek çok yanı mevcuttur. Ancak benim, üzerinde hassasiyetle durduğum konu, hayvanlara karşı uygulanan türcülüğü bir nebze de olsa gösterebilmektir.

Son olarak ifade etmem gerekirse; ortak bir alanı paylaştığımız bu gezegende ne insan türünün ne de hayvan türünün zarar görmeden huzur içinde yaşaması en büyük temennimdir.

.

Hande Ustamahmut, dikGAZETE.com

Yararlanılan Kaynak: İnsan, Hayvan ve Ötesi

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
halim
halim 1 yıl önce
dünyada 195 ülke arasında insan haklarında 144. sıradayız. insanına değer vermiyor mu devlet hande hanım kalkmışın hayvan (köpek) haklarını savunuyorsun. önce insan haklarını savun ve ülkende yerleşmesini sağla. hayvan hakları zaten kendiliğinden gelir.
Fuduli
Fuduli 1 yıl önce
Dediklerinize kesinlikle katılıyorum..Neden linçleniyorsunuz anlamış değilim..Hayvan sevgisi de çeşitlidir. Vahşi denilen hayvanları doğada sevmek ve onların yaban hayatına saygı duymak sevginin bir çeşididir. Onlar zaten insanların onlara zarar vermediği sürece zarar vermediğini biliyoruz. Onların zararı kendine korumaya dönüktür sadece ama bile bile insanların hayvanlara zarar vermesi hangi şekillerde olursa olsun insanlık adına doğal karşılanamaz.Türkiye de hayvanları katleden kişilerin ve onların yarattığı etkinin üzerinde durmamız gerekiyor. Özellikle bile isteye hayvanları katleden bir zihniyet nereden bakılırsa bakılsın tartışılmalı ve gereken neyse yapılmalı…Sevgiler ;))
Hande
Hande 1 yıl önce
Değerli arkadaşlarım, “köpeğin rızası olmadan aşılanması” şeklindeki cümle ile köpek türünün her açıdan edilgen konumda kaldığını belirtmek istedim. Kavramsal açıdan ele aldım. Dolayısıyla kısırlaştırma adına uzman ellerde yapılan aşılamaların doğru olduğunu düşünmekteyim. Teşekkür ederim. Sevgiler.
zafer
zafer 1 yıl önce
ülkede hukuk uygulanıyordur uygulanmiyordur bu ayri bir tartışma konusu. En büyük pislikleri yapan tabiki insan buna şüphe yok. Kanunlar çercevesinde suç işleyenin cezasını alması lazım bunda hem fikiriz. Peki sabah 7 de okula giden 10 yasında bir kız çocugu köpek saldirisina uğradiginda bunun hukukta yeri nedir ceza kime verilir Çocugun kabahati nedir.? Adil davranmakla hiç bir ilgisi yok konunun. Kimse 24 saat mama rüşveti yanında taşımak zorunda değil. Önceki insan nesillerinin besleyip çoğalttığı çeteleşmiş alan savunması yapan sokak köpeklerinin saldırılarına neden şimdiki çocuklar maruz kalıyor adil mi bu kabahatleri nedir ?
Pelin
Pelin 1 yıl önce
Haytımda okuduğum en akıl dışı yazı. Siz hayvan hakları savunucusu değil, neye ve kime hizmet ettiğini bilmediğim fakat halk düşmanı bir otorite olduğunu anlayabildiğim bir gruba mensup fikirler ileri süren bir kişisiniz. Her canlının yaşama hakkı vardır. İlk sırada insanoğlu gelir. Türkiye de onlarca insanı öldüren, sayısı bilinmeyecek kadar insanı da yaralayan ve sokaklarda sürü halinde yaşayan bu başıboş hayvanları bu cümlelerle savunmamız kabul edilemez. Hiçbir gelişmiş ülkede bırakın bizde olduğu gibi binlercesini, bir tane bile başı boş sokak hayvanına müsamaha gösterilmez. Vicdanınız olduğunu hiç sanmıyorum ama bari biraz aklınızı kullansaydınız !
Kerime
Kerime 1 yıl önce
İnsanından hayvanına kadar, herşeye her türlü sayılamayacak pislikleri yapan akıl almaz zararları veren ezen geçen kesen biçen parçalayan yakan istismarda bulunan ve daha pek çok sayılamayacak kötülüğü yapan insan iken , sanki hayvanlarmış bunları yapan o şekilde davranan insanların, herşey bu kadar ortada iken hala bunları göremeyecek kadar gözleri kör olan insanların nasıl gözleri açılmaz, bu hayvanlara takmışlar bizde bu dünyada yaşıyoruz bu ülkede yaşıyoruz bizimde çocuklarımız var. Artık adil olmayı öğrenelim, doğru davranmayı öğrenelim bunu çocuklarımız için yapalım. Bunu yapmadığımız için ne haldeyiz hiç bir şey de ders olmuyor anlaşılır şey değil.
zafer
zafer 1 yıl önce
"köpeğin rızası olmadan aşılanması" cümlesi yazının diğer tüm kısmını hükümsüz kılarak itibarsızlaştırmış.
Önce çocuklarımızın güvenliği esastır.
Insanın , sehirlerde parklarda güvenle gezebilmesi yalnız başına spor yürüyüş yapabilmesi sokağa cıkması öncelik olmalı.
Sarıkamışta Ayıları sokaklarda besleyelim Kuşadasında Izmirde sokaklarda domuzları besleyelim bütün hayvanları evcilleştirelim hep birlikte yaşayalım mantıgı kesinlikle saçmalık. Medeni diye nitelendirilen ulkelerde insan canına kastetme potansiyeli olan hayvanları sokaklarda göremiyoruz.
zafer
zafer 1 yıl önce
sabah çok erken saatlerde ve gece geç vakitlerde işe gidip gelmesi gereken yalnız olan insanlar da en fazla madur olanlar. Ve kendini savunamayacak durumda olan kücük çocuklar yaşlı ve engelliler.