Komplo teorileri ile beslendiğimizi savunan birçok kimsenin aksine, makul olarak şu sorunun yeniden sorulması gereken bir dönemden geçiyoruz:
Gerçekten dış dünya, Türkiye'ye düşman mı? Avrupa Birliği'nin üyeleri de, Ortadoğu'da Suudi Arabistan'ın başını çektiği ülkeler de, Türkiye'de kaos olması için devamlı çalışıyorlar mı?
"İç ve dış düşmanlar" söylemi, tarihimiz kadar eski belki de.
Türkiye'de yönetimler dara düştükleri zaman, iç ve dış düşmanlara atarlar suçu.
Aslında her ülkenin olduğu gibi tabii ki Türkiye'nin de dış düşmanları elbette vardır. Bunların içerideki uzantıları da mutlaka bulunur.
Şunun altını çizmek gerektiği kanaatindeyim:
Düşmanlık zemine ve zamana göre değişen bir konumdur. Tabii ki ebedi düşmanlıklar da vardır. Örneğin; Şii-Sünni ayrılığına dayalı olarak, İran ile Suudi Arabistan'ın birbirleri ile dost olmadıkları bilinir.
Bunun gibi birbirlerinin parçası olan Hindistan ve Pakistan, Keşmir yüzünden her an savaş konumuna giriyorlar, bu da ayrı bir gerçek.
Ülkemizin düşmanlarına gelelim:
İsrail'in Netanyahu'su, Mısır'ın Sisi'si, Suriye'nin Esad'ı, Suudi Arabistan'ın veliaht Bin Salman'ı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı dost olarak görmüyorlar.
FETÖ liderini teslim etmeyen ABD de “müttefik değil” denebilir…
Kısacası “kim dost, kim düşman…” diye düşünmek zor değil, cevaplar çok kolay.
.
Dr. Begüm Burak, dikGAZETE.com
