Türkiye Kupası’nın oynanması gerekliliği somut örnekler taşımakta. Futbol federasyonunun yaptığı statüye göre her takımın, güçlü-güçsüz birbirleri ile eşleşme durumu söz konusu. Bu sayede, özellikle bir üst ligi görmeyen şehir ve semt takım seyircilerinin yıldız oyuncu izleme şansı yakalamaları.
Takımların şikayeti, ‘Federasyonun maç başına kendilerine aktardıkları mali kaynağın, masraflarını karşılamaması…’. Buna rağmen maşallah teknik adamlar duyarsız değil. Tıpkı Sayın Mustafa Denizli’nin yaptığı gibi…
Akhisarla kupa maçında Sneijder 85 ve Selçuk İnan ise, 90. dakikada oyuna dahil ediliyor. Bu futbolcuların sözleşmesindeki maç başına prim ‘Kupa maçı hariç…’ yazıyor mu, merak etmiyor değilim.
Yoksa Denizli’nin, kulübün bütçesini düşünmeden futbolcusuna yaptığı ‘güzellik mi’ dersiniz!
Kupanın diğer artısı, ligde şans bulamayan oyuncuların kendilerini ispatlama şansını yakalaması. Bunun yanında ‘galibiyet’ sayesinde kazanılan moral.
Lig haftasında zor bir süreç yaşayan takımlara, kupa galibiyetleri adeta ‘ilaç’ gibi geliyor. Tıpkı Trabzonspor’un Çaykur Rize, Galatasaray’ın Beşiktaş yenilgilerini unutmalarına neden olan kupa maçlarında, galibiyete imza atmaları gibi…
canlı casino siteleri - kaçak iddaa siteleri - deneme bonusu - canlı bahis siteleri - güvenilir bahis siteleri - bahis siteleri - illegal bahis siteleri - kaçak bahis siteleri
