KÖTÜLERE ÖLÜM…
İstanbul Başakşehir’de adı İbrahim olan ve ayağı en az 45 numara olan bir insan müsveddesi, adı Eros olan ve kendisi bile 40 numara gelmeyecek evcil bir hayvanı köşeye sıkıştırıp, altı dakika boyunca tekmeleyerek öldürdü.
Bu katil, şikâyet üzerine açılan davada suçlu bulundu ve 1 yıl 6 ay hapis cezası aldı. İyiyle, iyilikle alakası olmayan bu kötü yaratığa, artık bizim göremediğimiz neyi gördülerse, bir de iyi hal indirimi uygulandı.
Cezası 3 ay indirildi ve hükmün açıklanması da geri bırakıldı. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusuna tekrar döneceğiz.
Devam edelim. İkinci vaka Samsun Atakum’dan. Hastası, yaşlısı, ameliyatlısının, haliyle ağır ve yavaş hareket ettiği bir hastane kampüsünde yaşandı bu olay.
Büyüğe saygı nedir bilmeyen bir ahlaksız, sırf iki dakika bekledi diye koca minibüsü yaşlı bir kadın ve oğlunun üzerine sürdü.
Adam öldürmeye tam teşebbüs etmiş olsa da gözaltına alındıktan sonra adli kontrol şartıyla o da serbest bırakıldı.
Son örneğimiz yine İstanbul’dan. En az 32 yaşındaki bir nursuz, tam dişine göre olduğunu düşündüğü 12’lik bir çocuğu yumrukla nakavt etti.
Küçüğünü sevip korumaktan bihaber bu vicdansız, hala aranıyor ama yakalanıp yargılansa bile o da adli kontrol şartıyla serbest bırakılacak.
Şimdi başa dönüp, hükmün açıklanmasının geriye bırakılması ne demek ona bakalım.
Bu karar, suçluya verilecek ceza, iki yıldan az ise, suçluya ikinci bir şans tanınması demek. Yani yukarıda değindiğimiz mahlûklar, daha önce benzer bir suç işlemedilerse, müteakip 5 yılda benzer bir suç işlemezlerse, suç kaydı olmadan aramızda yaşamaya devam edecekler.
Bu kararı kim veriyor?
Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasa ve kanunları çerçevesinde yetkili kılınan hâkim ve savcılar.
Neye göre karar veriyorlar peki? Halen yürürlükte olan Türk Ceza Kanunu’na göre.
Kim adına karar veriyorlar? “Türk Milleti Adına”.
İşte burada durun muhteremler.
Türk Milleti olarak, bizim adımıza karar verilen bu sistemi kabul etmiyoruz arkadaş!
Biz Türk’üz kardeşim. Hakk’a inanır, doğayla ve tüm canlılarla uyum içinde yaşarız.
Adalet için savaşır, gittiğimiz her yerde onu yaşatırız.
Bakmayın siz epeydir uyuduğumuza. Biz uyusak da Türklüğün geni hiç uyumadı, sadece zamanını bekledi.
İşte çok yakın olan o vakit geldiğinde, Türkün özüne dönmesine hiçbir şey engel olamayacak. O gün geldiğinde, Türk Ceza Kanunu, Türkün Ceza Kanunu yeniden yazılacak.
Türkün Ceza Kanunu’na göre hüküm verilecek.
Bu hükmü verecek olanlar, önce Türklük sonra da Türkün Adaleti üzerine yemin ederek göreve başlayacak.
Öyle bir düzen kurulacak, kötülük anasından doğduğuna öyle bir pişman edilecek ki, kötü söz söylemek bile yürek isteyecek yürek.
İnsana, hele de kadına ve çocuğa en ufak zarar verenler, doğaya ve hayvana zulmedenler,
Katili, tecavüzcüsü, sapığı,
Çakma mafyası, ayakçısı, torbacısı,
Haini, köpeği, iblisi,
Bekleyin, azıcık daha sabredin. Türk ne demek, Türkün Adaleti, Türkün Cezası ne demek göreceksiniz.
YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ,
VAR OLSUN TÜRK MİLLETİ.
.
Yener Bozkurt, dikGAZETE.com
-Bağımsızlık Partisi Genel Başkanı, Emekli MİT mensubu
hamit 9 ay önce