Kör savaşın kör bütçesi

KÖR SAVAŞIN KÖR BÜTÇESİ

Rusya-Ukrayna savaşı sarpa sarmış görünüyor.

Savaş;

Daha ikinci ayında iki ülkenin de menfaatine olmadığı...

Ve bu şartlarda Rusya’nın kesin netice alamayacağı belli olduktan sonra, Cumhurbaşkanımızın olağanüstü gayretleriyle iki taraf İstanbul’da bir araya gelmişti.

LANETLİ EL!..

Bu toplantıya, iki ülkenin dışişleri bakanları katıldı.

Ev sahibi ülke olarak bizim dışişleri bakanımız da katıldı.

Görüşme, gayet güzel bir şekilde geçti.

Savaşı neticelendirmek için Putin ve Zelenski’ye çağrı yapılıp hazırlıklara başlanmışken…

Ki,

Bu görüşme neticesinde savaş nihayete erecek, barış sağlanacakken...

Lanetli bir el devreye girerek bu görüşmeyi engelledi.

Bundan dolayı;

Savaş, 11 aydır devam ediyor

Şehirler yıkılıyor… Ölümler artıyor... Milyonlarca insan mağdur oluyor.

“EĞER BİR DEREDE 2 BALIK KAVGA EDİYORSA BİLİN Kİ, ORADAN UZUN BACAKLI BİR İNGİLİZ GEÇMİŞTİR”

Bu lanetli el bir tane değil; çok.

Birincisi;

Silah baronları bu tür savaşların bitmesini istemez.

İkincisi;

Her iki ülkede başkanların etrafında kümelenmiş çeteler de savaşın bitmesini istemez.

Neden?

Çünkü başlıkta da dediğim gibi savaşların bir bütçesi bir de kör bir bütçesi olur.

İşte o kör bütçeyi kontrol edenler de savaşın devamından yanadır. İnsanlar mağdur olmuş olmamış onların umurunda değil.

Ama asıl savaşın bitmesini istemeyen…

Ve dünyaya yeni bir şekil vermek isteyenler var ki, asıl belirleyici olanlar onlardır.

Başlığa koymuş olduğum Kızılderili atasözünü bir kere daha ispat edercesine tam iki lider, masaya oturup anlaşacakken

İngiliz eski başbakanı, Kiev caddelerinde dolaşarak sonuna kadar Ukrayna’ya destek vereceklerini…

Binaenaleyh;

Ukrayna’nın savaşa devam etmesi lazım geldiğini fiilen dünyaya ilan etti. (Belki sözlü olarak da söylemiştir)

BUNDAN SONRA NE OLUR?

2. Dünya Savaşı’nda Almanya’nın başına ne geldiyse Ukrayna’nın başına da o gelir.

Bir farkla:

Almanya, ABD’nin tam kölesi olmuştu (oldu) Ukrayna ise savaşı kazansa!..

Ve…

Topraklarını Rusya’dan kurtarsa bile bu sefer hem ABD hem de İngiltere’nin kölesi olacak.

Ukrayna….

“Kazandım!” veya “Kurtuldum!” dediği dakkadan itibaren Mezkûr ülkeler, Ukrayna ile “keyfe me yeşe” (istedikleri gibi) oynayacaklar.

“Sağa dön!” dediklerinde sağa, “sola dön!” dediklerinde sola dönecek.

Bu arada Allah’ın bildiği tarihe kadar yeraltı ve yerüstü zenginliklerini de sömürecek, Ukrayna halkını çalışan köleler haline getirecekler.

Çünkü Ukrayna…

Kendi güç ve kudretiyle değil

Başkalarının verdiği yardımlarla bu kurtuluş(!) savaşını veriyor.

RUSYA’NIN HİÇ Mİ SUÇU YOK?

Var!

Ukrayna sınırında yaptığı tatbikatla kifayet edecek daha ileri gitmeyecekti.

Çünkü;

O gözdağı Avrupa’yı titretmeye yetmişti

Ama şimdi…

KARİZMAYI ÇİZDİRDİ

… Ama şimdi tabir caizse Rusya, karizmayı çizdirdi!..

Ve çizdirmekle kalmadı ucu nereye varacağı belli olmayan bir kaos ortamına sebep oldu.

RUSYA’NIN BU DURUMU İŞİMİZE YARAR MI?

Evet! Yarıyor…

Bizim Türk Cumhuriyetleri ile yapacağımız güçlü birlikteliklere Rusya, eskisi gibi müdahale etmiyor edemiyor. Şu anda bize muhtaç…

Türk Cumhuriyetleri de içlerindeki Rus korkusundan yavaş yavaş sıyrılarak Türkiye’nin şemsiyesi altında toplanıyor. (Toplanmaya devam edecek)

2023 SEÇİMLERİ BİR MİLAT…

Ancak bu toplanma, güçlü bir lider ve güçlü bir ülke olduğumuza kanaat getirirlerse mümkün olur.

Eğer 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı olacak olan kişi (Kılıçdaroğlu veya tensip ettiği kişi) bir Londra’ya, bir Amerika’ya uçup ne yapacağını sorarsa…

Veya yardımcısı Babacan, üretilen milli silahlarımıza İHA ve SİHA’larımıza TV’de söz verdiği gibi ‘dokunursa…’

Veya…

Karabağ’da Ermenistan’a karşı Azerbaycan’a destek verdiğimiz… Savaşın kıran kırana geçtiği bir zamanda CHP genel başkan yardımcısı çıkıp;

“AKP Karabağ’a cihatçı gönderiyor…” derse!..

O zaman kusura bakmayın…

Direksiyonu başka ülkelerin elinde olan…

Kendi milli silahları olmayan…

Ve…

Kendini savunmaktan aciz bir ülkenin etrafında gelip kimse toplanmaz.

Aynen 1990’lı yıllarda bağımsız kaldıkları halde gelip etrafımızda toplanmadıkları gibi…

Rusya-Ukrayna savaşını yazayım dedim…

Ama mevzu;

İster istemez mevzu, asrın en önemli seçimine gelip dayandı.

Neden?

Çünkü bu savaşın bizimle de ilgisi var… Bizimle ilgisi varsa seçimle de ilgisi var.

KARABAĞ...

Bir örnek vermek gerekirse;

30 yıl önce 6’lı masanın idolü Demirel Cumhurbaşkanı iken

Azerbaycan bizden Karabağ’daki şehit ve gazileri taşımak için 4 helikopter istemişti de Demirel, onu bile gönderememişti.

Rusya’dan çekinip, 4 helikopter gönderemeyen Demirel’in cumhurbaşkanı olduğu bir Türkiye’ye kim güvenip de işbirliği kurmaya kalkar?

Nitekim…

Türk Cumhuriyetleri BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu) adı altında Rusya’nın şemsiyesi altında toplanmak zorunda kalmışlardı.

Şimdi ise;

ABD+Rusya+Fransa+İran’ın desteklediği Ermenistan’a karşı

Türkiye tek başına

Azerbaycan’ın yanında destansı bir mücadele vererek Dağlık Karabağ’ı Ermenilerden kurtardı.

Bu güç ve istikrardır ki,

Arkasından Türk Cumhuriyetleri ile doğalgaz ve petrolden silah savunma ve stratejik anlaşmalarına kadar birçok imza atıldı, anlaşmalar sağlandı.

Mevzu bu kadar net ve açık…

Karar sizin.

.

Emin Batur, dikGAZETE.com