Meclis Başkanının ifadeleri elbette ki ülkemiz Müslümanlarını hoşnut etti.. Sesiyle soluğuyla kalemiyle kağıdıyla destek verenleri de, sessiz kalıp meseleyi öyle takip edenleri de heyecanlandırdı.. Bu kesin!..
Dünyada, uhrevi ve dünyevi işleri ayrı tutmak olarak bilinen ve öyle kabul gören laiklik, bizim memleketimizde yıllar yılı ne yazık ki din düşmanlığı olarak uygulandı.. Dolayısıyla kendini laik olarak ifade eden bir kişi de, mütedeyyin, müteassıp bir hayat süren dindar insanlar tarafından dinsiz ya da dine karşı olarak algılandı.. O bakımdan laiklik hiç bir zaman müslümanlar tarafından benimsenen bir kavram olamadı.. Aslında bunun müsebbipleri laikliğe gönülden inanmış samimi kişiler değil, laikçi geçinen bukalemun meşrepli insanlardır..
Müslüman bir kişi hangi dinin mensubu olursa olsun tüm insanları Yaradan’ın hatırına hoş görür.. Küfrü aleni ve devamlı olanlar hariç tabiki..
Millet Meclisi Başkanı’nın şu anki ifadeleri, hassaslığı itibariyle çok sesli düşünülecek bir konu.. Öyle de oluyor zaten.. Ancak marjinal saldırganları da nazarı itibara almadan her şeyin açık bir biçimde konuşulması da gerekir.. Bu memleket Müslüman bireylerin çoğunlukta olduğu bir memleketse, ki öyledir, o halde yeni anayasasında laikliğin yazılmaması ya da şerefli izzetli İslam dinine atıfta bulunulması da son derece normaldir..
Mesela bir misal;
Alman anayasasına baktığınızda tam 11 tane dinle ilgili madde var.. Bunlar var diye de Almanya'ya irtica filan gelmiş değil..
Netice-i kelam;
Yeni anayasaya elbette İslam ibaresi konulabilir.. İslam ibaresinin konulması diğer dinlere mensup vatandaşlarımızı yok saymak, onların inançlarını ve haklarını askıya almak anlamı taşımaz.. Herkes dininde düşüncesinde serbest olmalıdır.. Öyledir de zaten.. Hangi aklı başında Müslüman, Yahudilerin Sinagoguna yahut Hristiyanların Kilisesine söz söyler?.. Herkesin dini kendisinedir..
Şair Cengiz Numanoğlu'nun söylediği gibi;
Dinde zorlama yoktur, herkes hürdür elbette..
İster dünyada pişer, isterse ahirette..
Hüküm Allah'ındır..
Mülk Allah'ındır..
Hidayeti de kalplere Allah verir..
Bize düşen görev, iyi bir kul olmaya ve emredildiği gibi yaşamaya gayret etmektir..
Ezcümle;
İsmail Kahraman beyin ifadelerini görmezden gelmek, ya da şimdi bunun sırası mıydı, gibi yaklaşımlarda bulunmak bana göre yanlıştır.. Madem ki yeni anayasa olacak o zaman Müslüman milletimizin inancı da, duyguları da, nazarı itibara alınmalıdır..
Bir Müslüman ülkenin anayasasında laikliğe vurgu yapılmaması kadar da normal bir durum yoktur..
Konuşmaya devam kıymetli dostlar..
Kırmadan, dökmeden ve lisanı münasipten ayrılmadan, konuşmaya devam..
Vesselam!..
Sami Özey, dikGAZETE.com
